Esas No: 2020/8822
Karar No: 2022/7173
Karar Tarihi: 16.06.2022
Danıştay 6. Daire 2020/8822 Esas 2022/7173 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2020/8822 E. , 2022/7173 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/8822
Karar No : 2022/7173
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI YANINDA MÜDAHİL) … Derneği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVACI YANINDA MÜDAHİLLER: 1- … Mahalle Muhtarlığı Adına Muhtar …
2- … Odası … Şubesi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara ili, Etimesgut ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin … tarih ve … sayılı kararı ile kabul edilen 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile bu değişikliğe yapılan itirazın reddine ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin … tarih ve … sayılı kararın iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan bilirkişi raporundaki tespitler ile dava dosyasında yer alan diğer tüm bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu nazım imar planı değişikliğiyle tamamı park alanı fonksiyonunda yer alan parselin bir kısmının ibadet alanı olarak planlandığı, bilirkişi raporunda yürüme mesafeleri dikkate alınarak erişilebilirlik yönünden yapılan değerlendirmede … ada, … sayılı parselde yer alan mescidin 150 metre uzaklıkta ve hizmet etki alanı içinde olduğu değerlendirilmiş ise de uygulama imar planında konut fonksiyonunda kalan bu parsele ilişkin ihtiyaç ve hizmet etki alanı değerlendirmesinin plandaki bu fonksiyonun dikkate alınarak yapılması gerektiği, anılan parselin ibadet alanı fonksiyonunun plan bütününde değerlendirilmesi sırasında dikkate alınamayacağı, ayrıca bilirkişilerce hizmet etki alanı değerlendirilmesine esas teşkil eden ibadet alanları için yürüme mesafesi olarak düzenlenen asgari uzaklıkların kuş uçusu olarak hesaplandığı ancak bu mesafelerin yürüme mesafesi (yaya ulaşım) olarak alındığında (google haritalar hesaplaması) Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği'nin "Yürüme mesafeleri" başlıklı 12. maddesinde ibadet alanı için belirlenen asgari mesafe koşulunu karşıladığı, park ve ibadet alanı fonksiyonlarının nitelik itibariyle sosyal donatı alanı olduğu ve kullanım şekilleri itibariyle birbirini desteklediği, bunun yanında hizmet sağlayıcı kuruluş olan Diyanet İşleri Başkanlığı İlçe Teşkilatı görüş yazısında da bu alana ihtiyacın bulunduğunun ifade edildiği, bu nedenlerle bilirkişi raporunda yer alan tespitlerden farklı olarak dava konusu imar planı değişikliğinde kamu yararına, hizmet gereklerine, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İdari Dava Dairesince verilen kararda; Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin "İmar planı ilkeleri" başlıklı 21. maddesinin 13. fıkrasında yer alan imar planlarında afet ve acil durumlarda ihtiyaç duyulabilecek açık alan, yol ve diğer mekânsal ihtiyaçlar gözetilir kuralı uyarınca dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine konu edilen alanında içerisinde yer aldığı park alanının “acil toplanma alanı” olarak belirlendiği, açık alan niteliğindeki bu alana yönelik "imar planlarında afet ve acil durumlarda ihtiyaç duyulabilecek açık alan, yol ve diğer mekânsal ihtiyaçlar gözetilir'' şeklindeki imar planı ilkesine aykırı olarak imar planı değişikliği yapıldığı, bu değişikliğin Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği'nin 26. maddesinin 1. fıkrası ve eşdeğer alan ayrılmaya ilişkin ilkenin yer aldığı 3. fıkrasına ve imar planlarının yapılması ve değiştirilmesinde sosyal donatı alanları içerisinde ancak "açık alanlar" ile "açık alanlar" arasında, "yapılı alanlar" ile "yapılı alanlar" arasında yer değiştirilmesi, bu suretle "açık alanlar"ın kaybedilmeden korunması şeklindeki planlama prensibine aykırı olduğu, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği'nin yürüme mesafelerine ilişkin 12. maddesinde yer alan ilkeler çerçevesinde, bilirkişi raporlarında gerek mesafeler gerekse erişilebilirlik açısından yapılan tespit ve değerlendirmelerin aksi yönde tespit ve değerlendirmeye dayanmayan istinafa konu mahkeme kararının bu gerekçesinde de isabet bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçeleriyle davanın reddi yolundaki istinafa konu mahkeme kararında hukuki isabet görülmediğinden, davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulüne, anılan mahkeme kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından; dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile yaklaşık 18.289 m2 park alanının yalnızca 225 m2'sinin cami alanı olarak ayrıldığı, ibadet alanı da park alanı gibi düzenleme ortaklık payından karşılanan alanlardan olduğundan kaldırılan park alanının yerine eşdeğer alan ayrılmasına gerek olmadığı, mevcut ağaç dokusu korunarak park dokusuna uygun mimari ile yapılacak caminin nasıl bir kamu yararına aykırılık taşıdığının anlaşılamadığı, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nin 19. maddesine göre, 10.000 m2 üzerindeki park alanlarında açık alanları dahil taban alanları toplamda %3’ü geçmeyecek muvakkat yapı ölçülerini aşmayan mescitin yapılabileceğinin düzenlendiği, anılan yönetmelikte yaklaşık 550 m2 mescit yapma hakkı verilmiş iken 225 m2 cami alanının neden uygun olmadığının anlaşılamadığı, park alanının bir kısmının ibadet alanına dönüştürülmesi ile sosyal donatı dengesinin bozulmadığı, planlama hiyerarşisine uyulduğu, üstün kamu yararı doğrultusunda daha pasif yeşil alan (park) kullanımının bir kısmına daha sosyal ve aktif kullanılabilen mescit kullanımı getirilmesinin uygun olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı yanında müdahil … Derneği tarafından; dava konusu imar planı değişikliği ile 2000 m2 değil 225 m2 cami yeri ayrıldığı, Etimesgut-Elvankent Banka blokları yerleşkesine göre yürüme mesafelerinin somutlaştırılmasına ilişkin bilirkişi raporuna yaptıkları itirazlarının karşılanmadığı, yürüme mesafelerinin somutlaştırılmadığı, özel mülk içerisinde yer alan TK-1 çarşısı bodrum katında bulunan mescidin fiziki şartları itibariyle ibadet yapmaya elverişli olmadığı ve ihtiyacı karşılayamadığı, … Müftülüğü'nün sitede camiye ihtiyaç olduğu yönündeki talebi üzerine dava konusu imar planı değişikliğinin yapıldığı, istinaf kararında bahsi geçen camilerin tamamının sitenin dışında, doğusunda, vadi içinde ve eğimli arazide olduğu, bilirkişi raporunda bu camilere yürüme mesafelerinin gerçek dışı ve somut olmayan şekilde hesaplandığı, bu hesaplamalar dikkate alınarak kurulan hükmün hukuka aykırı olduğu, ibadet yeri alanlarının büyüklüğünün etrafındaki açık alan avlu ve ticarethanelerin de katılarak hesaplandığı, bu hesaplamanın doğru olmadığı, park alanı içinde 225 m2'lik bir alana yapılacak olan tek katlı, umuma açık ve müştemilatı olan küçük caminin de bir sosyal donatı alanı olduğu ve toplanma alanına gelecek olan afetzedeler için sığınma, tuvalet ve su ihtiyacı yönünden gerekli olabileceği, iptal kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı Etimesgut Belediye Başkanlığı'nın tarafından : Dosya kapsamında düzenlenen bilirkişi raporlarında dava konusu imar planı değişikliğinin hangi sebepten dolayı plan ana kararlarının sürekliliğini, bütünlüğü ile sosyal alt yapı dengesini bozacağı hususları ile erişilebilirlik açısından yürüme mesafelerine ilişkin değerlendirmelerinin açık ve net biçimde somutlaştırıldığı, neticede dava konusu imar planı değişikliğinin kanunun amir hükümlerine açıkça aykırılık teşkil ettiğinin, planlama hiyerarşisine uyulmadan ve zorunluluk ya da ihtiyaç olmadan yapıldığının, sosyal ve teknik altyapı standartlarının düşürdüğünün, kamu yararına aykırı olduğunun, eşdeğer yeşil alan ayrılmadığının tespit edildiği, imar planı değişikliğine konu park alanının Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından ''acil toplanma alanı'' olarak belirlendiği, halkın tehlikeden uzaklaşarak toplanabileceği güvenli alan olarak belirlenen yere herhangi bir yapı yapılmasının can güvenliğini de tehlikeye sokacağı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davacı yanında müdahil … Mahalle Muhtarlığı Adına Muhtar … tarafından; etrafı yüksek binalarla çevrilmiş ve bitişiğinde mescit ve camilerin bulunduğu tek açık yeşil alanda herhangi bir yapının yapılmasında kamu yararı olamayacağı, ibadet yeri yapılmak istenilen yeşil alanın yakın çevresine de hizmet veren açık park alanı niteliğinde olduğu, üzerinde farklı ağaç türlerinin bulunduğu bu alanının çevredekiler tarafından spor, dinlenme, oyun ve eğlence gibi amaçlarla yoğun olarak kullanıldığı ve komşuluk ilişkilerinin pekiştirilmesine ve sosyal ortamın sağlanmasına aracılık ettiği, bu tür yeşil alanların mutlaka korunması ve artırılması gerektiği, dava konusu işlemin kamu yararına, şehircilik ilke ve esaslarına aykırı olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davacı yanında müdahil … Odası … Şubesi tarafından; savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Meri imar planları kapsamında tamamı ''park alanı'' fonksiyonunda kalan uyuşmazlık konusu … ada, … parsel sayılı taşınmazın kuzeyinde yer alan 2000 m2'lik kısmın E:1.00 Y:Serbest yapılaşma koşulu ''dini tesis alanı'' olarak ayrılmasına ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin … tarih ve … sayılı kararı ile kabul edilen 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine askı ilan süresi içerisinde yapılan itirazların bir kısmı Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin … tarih ve … sayılı kararı ile kabul edilerek; 2000 m2 şartının kaldırılmasına, mevcut ağaçları koruyacak tarzda azami 15x15 ebatlarında mescit tarzı bir ibadet yapı alanı oluşturulmasına, park dokusuna uygun mimari ve yapı malzemesi seçilmesine, bu doğrultuda plan hükümlerinin güncellenmesi suretiyle yeni 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin onaylanmasına karar verilmiştir. Bu plan değişikliğine askı ilan süresi içinde yapılan itirazların Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin … tarih ve … sayılı kararı ile reddine karar verilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
İşlem tarihindeki yürülükteki şekliyle 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 5. maddesinde, nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan; uygulama imar planı da; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği'nin 5. maddesinin birinci fıkrasınıın (i) alt bendinde: "Sosyal altyapı alanları: Birey ve toplumun kültürel, sosyal ve rekreatif ihtiyaçlarının karşılanması ve sağlıklı bir çevre ile yaşam kalitelerinin artırılmasına yönelik kamu veya özel sektör tarafından yapılan eğitim, sağlık, dini, kültürel ve idari tesisler, açık ve kapalı spor tesisleri ile park, çocuk bahçesi, oyun alanı, meydan, rekreasyon alanı gibi açık ve yeşil alanlara verilen genel isimdir." hükmüne,
Aynı Yönetmeliğin "İmar planı değişiklikleri" başlıklı 26. maddesinde,
"(1) İmar planı değişikliği; plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte, kamu yararı amaçlı, teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak yapılır.
(2) İmar planlarında sosyal ve teknik altyapı hizmetlerinin iyileştirilmesi esastır. Yürürlükteki imar planlarında öngörülen sosyal ve teknik altyapı standartlarını düşüren plan değişikliği yapılamaz.
(3) İmar planlarında bulunan sosyal ve teknik altyapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılmaz. Zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için:
a) İmar planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik altyapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı Bakanlık veya kuruluşların görüşü alınır.
b) İmar planında yer alan yol hariç sosyal ve teknik altyapı alanlarının ve kamuya ait sosyal ve kültürel tesis alanlarının kaldırılabilmesi veya küçültülmesi ancak bu tesislerin hitap ettiği hizmet etki alanı içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir. Eşdeğer alanın ayrılmasında yüzölçümü ve konum özellikleri korunur. Bu alanların yerinin değiştirilmesinde, mevcut plandaki hizmet etki alanına göre aynı uygulama etabı veya bölge içinde kalması, yaya erişim mesafelerinin dikkate alınması ve yeni tespit edilen alanın tesisin yapılmasına müsait olması zorunludur.
c) Düzenleme ortaklık payından elde edilen alanların yüzölçümleri toplamının altına düşülmemek kaydıyla, plan değişikliği ile kaldırılan yol alanlarının miktarları, düzenleme ortaklık payından oluşturulan park, çocuk bahçesi, meydan gibi açık ve yeşil alanlarda kullanılabilir. Ancak yol hariç düzenleme ortaklık payına tabi bir kullanımın kamu ortaklık payına tabi bir kullanıma dönüştürülmek istenilmesi halinde, düzenleme ortaklık payına tabi alanın hizmet edeceği etki alanında eşdeğer bir alan ayrılır." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İşlem tarihi itibariyle yürürlükte olan Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 5. maddesinin 1. fıkrasının (i) alt bendinde; sosyal altyapı alanları, birey ve toplumun kültürel, sosyal ve rekreatif ihtiyaçlarının karşılanması ve sağlıklı bir çevre ile yaşam kalitelerinin artırılmasına yönelik kamu veya özel sektör tarafından yapılan eğitim, sağlık, dini, kültürel ve idari tesisler, açık ve kapalı spor tesisleri ile park, çocuk bahçesi, oyun alanı, meydan, rekreasyon alanı gibi açık ve yeşil alanlara verilen genel isim olarak tanımlanmış, 26. maddesinde de imar planlarında bulunan sosyal altyapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine
Dair plan değişikliklerinin zorunluluk olmadıkça yapılamayacağı, zorunlu
hallerde böyle bir değişikliğin yapılabilmesi için, imar planındaki bir sosyal
altyapı alanının kaldırılabilmesinin ancak bu tesisin hizmet götürdüğü bölge
içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabileceği hükme bağlanmıştır.
Sosyal altyapı niteliğindeki taşınmazlarla ilgili plan değişikliklerine
saptanan kriterler doğrultusunda bir takım koşullar getirilmesindeki temel amaç
bu yerlerin sağlıklı bir çevre oluşturmaları için korunmalarını sağlamaktır. Bu
amacın gerçekleştirilmesi anılan yerlerin bulundukları alanda ihtiyaç duyulan ve
en etkin bir biçimde hizmet götürebilecekleri işlev doğrultusunda değerlendirilmeleriyle mümkündür.
Bu itibarla, uyuşmazlık konusu taşınmazda yer alan büyük park alanının küçük bir kısmının dini tesis alanına dönüştürülmesine ilişkin plan değişikliğinin sosyal altyapı tanımı kapsamındaki iki işlevden birisinin diğerine üstün kamu yararı görüşü
doğrultusunda seçimi olarak değerlendirilmelidir.
Planlama anlayışında, kentsel ve sosyal donatı alanlarının işlevsel olarak kullanımını sağlamak bakımından kamu yararına dönük olmak şartıyla bölge sakinlerinin öncelikli istek ve ihtiyaçlarının da göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Nitekim, Etimesgut İlçe Müftülüğünce Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na yazılan 12.04.2016 tarihli yazıda, ilçe hudutları içinde yer alan Elvankent Banka Bloklarında yaklaşık 15.000 kişinin ikamet ettiği ve söz edilen yerde cami bulunmadığı, bu ihtiyacın karşılanması için cami yapılmasına ihtiyaç duyulduğunun belirtildiği ve yazı ekinde mahalle sakinlerinin bu yöndeki talebini içeren dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
Bu durumda, planlama alanında mevcut ibadethanelerin sayısının ve kapasitesinin yetersiz kaldığı ve bölgedeki nüfusa hizmet edecek dini tesis alanına ihtiyaç duyulduğu dikkate alındığında, yaklaşık 18.289 m2 büyüklüğündeki park alanının 225 m2'lik kısmının bir başka sosyal altyapı alanı olan dini tesis alanına dönüştürülmesinde üstün kamu yararı olduğu, park alanı içinde ayrılan dini tesis alanı çok küçük olduğundan park alanının bütünlüğünü bozmayacağı, bu nedenle dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinde bölgenin ihtiyaçlarına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü, anılan mahkeme kararının kaldırılması, dava konusu işlemlerin iptali yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının ve davalı yanında müdahilin temyiz isteminin kabulüne,
2. Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile anılan kararının kaldırılarak yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemlerin iptali yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 16/06/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.