Danıştay 6. Daire 2022/1608 Esas 2022/7133 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2022/1608
Karar No: 2022/7133
Karar Tarihi: 16.06.2022

Danıştay 6. Daire 2022/1608 Esas 2022/7133 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2022/1608 E.  ,  2022/7133 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2022/1608
    Karar No : 2022/7133

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- … 2- …
    3- … 4- …
    5- … 6- …
    7- … 8- …
    9- … 10- …
    VEKİLLERİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: İzmir İli, Gaziemir İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın uygulama imar planında "Kreş Alanı" olarak ayrılmak suretiyle uzun yıllardır kamulaştırılmayarak mülkiyet hakkının kısıtlandığından bahisle taşınmaz bedeline karşılık 120.000,00 TL (miktar artırım dilekçesi ile toplam: 1.238.567,85-TL) kamulaştırmasız el atma bedelinin yasal faizi ile birlikte tazmini istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 16/11/2017 tarih ve E:2017/4014, K:2017/9244 sayılı kararıyla onanması ve anılan kararın kesinleşmesi üzerine, davacılar tarafından yapılan bireysel başvuru üzerine, Anayasa Mahkemesinin 13/04/2021 tarih ve 2018/7817 sayılı kararı ile Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ve ihlal sonuçlarının ortadan kaldırılması için dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere ilgili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi üzerine yeniden yapılan yargılama neticesinde, toplam 1.238.567,85 TL maddi tazminatın, 120.000,00-TL'lik kısmının ilk dava tarihi olan 02.09.2014 tarihinden, ıslah edilen 1.118.567,85-TL'lik kısmının ise ıslah dilekçesinin davalı idareye tebliği olan 21.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte hisseleri oranında davalı idarece davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kreş alanı olarak planda belirlenen taşınmazın kamulaştırılma sorumluluğunun idarelerinde olmadığı, Sosyal Hizmetler Kanunu ve ilgili mevzuat gereğince sorumlu idarelerin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı olduğu, anılan idarelere husumet yöneltilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    MADDİ OLAY : İzmir İli, Gaziemir İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın uygulama imar planında "Kreş Alanı" olarak ayrıldığı ve suretiyle uzun yıllardır kamulaştırılmayarak mülkiyet hakkının kısıtlandığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen 120.000,00 TL (miktar artırım dilekçesi ile toplam: 1.238.567,85-TL) maddi zararın tazmini istemiyle bakılan dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    Anayasa’nın 35. maddesinde: "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." kuralına yer verilmiş, temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasını düzenleyen 13. maddesinde ise, temel hak ve hürriyetlerin, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceği, bu sınırlamaların, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı belirtilmiştir.
    3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesinde: "Belediyeler; imar planlarının yürürlüğe girmesinden en geç 3 ay içinde, bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programlarını hazırlarlar. Beş yıllık imar programlarının görüşülmesi sırasında ilgili yatırımcı kamu kuruluşlarının temsilcileri görüşleri esas alınmak üzere Meclis toplantısına katılır. Bu programlar, belediye meclisince kabul edildikten sonra kesinleşir. Bu program içinde bulunan kamu kuruluşlarına tahsis edilen alanlar, ilgili kamu kuruluşlarına bildirilir. Beş yıllık imar programları sınırları içinde kalan alanlardaki kamu hizmet tesislerine tahsis edilmiş olan yerleri ilgili kamu kuruluşları, bu program süresi içinde kamulaştırırlar. Bu amaçla gerekli ödenek kamu kuruluşlarının bütçelerine konulur. İmar programlarında, umumi hizmetlere ayrılan yerler ile özel kanunları gereğince kısıtlama konulan gayrimenkuller kamulaştırılıncaya veya umumi hizmetlerle ilgili projeler gerçekleştirilinceye kadar bu yerlerle ilgili olarak diğer kanunlarla verilen haklar devam eder." hükmüne yer verilmek suretiyle, belediyelere, imar planlarını uygulamak üzere belirtilen süre içerisinde imar programını hazırlama; programı uygulamaya koyma, ilgili yatırımcı kamu kuruluşlarına ise imar programlarında kendi görev alanlarındaki kamu hizmeti için ayrılan özel mülkiyete ait arsaları program süresi içinde kamulaştırma zorunluluğu yüklenmiştir.
    3194 sayılı İmar Kanununun 04.07.2019 tarihli değişiklikle getirilen "İmar planlarında umumi hizmetlere ve kamu hizmetlerine ayrılan yerler" başlıklı 13. maddesinde; "Özel hukuk kişilerinin mülkiyetinde olup uygulama imar planında düzenleme ortaklık payına konu kullanımlarda yer alan taşınmazlar;
    a) Bu kullanımlardan umumi hizmetlere ayrılan alanlar öncelikle 18 inci maddeye göre arazi ve arsa düzenlemesi yapılarak,
    b) 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu kapsamında sırasıyla, ilgisine göre Hazine veya ilgili idarelerin mülkiyetindeki taşınmazlar ile trampa yapılmak veya satın alınmak suretiyle, ilgili kamu kurum ve kuruluşunca kamulaştırılarak kamu mülkiyetine geçirilir.
    Düzenleme ortaklık payına konu kullanımlardan yol, meydan, ibadet yerleri, park ve çocuk bahçeleri hariç olmak üzere yapı yapılabilecek diğer alanlarda; alanların kamuya geçişi sağlanıncaya kadar maliklerinin talebi hâlinde ilgili kamu kuruluşunun uygun görüşü alınarak plandaki kullanım amacına uygun özel tesis yapılabilir.
    İlgili mevzuat uyarınca hiçbir şekilde yapı yapılamayacak alanlarda muvakkat da olsa yapı yapılmasına izin verilmez. Mevcut yapılar kamulaştırılıncaya kadar korunabilir. Bu alanlarda beş yıllık imar programı süresi içinde, birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerine göre işlem tesis edilerek parsel, kamu mülkiyetine geçirilmek zorundadır. Bu süre en fazla bir yıl uzatılabilir...
    " hükmü yer almaktadır.
    2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun Ek 1. maddesinde; (Ek: 20/8/2016-6745/33 md.)
    "Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır." hükmü yer almaktadır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Temyiz isteminin, davacılardan …, …, … yönünden incelenmesinden:
    Davacılar vekili Av. … tarafından 25/06/2022 tarihinde UYAP ortamında … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine sunulan elektronik imzalı dilekçeyle, davacılardan …, … ve … adına davadan feragat edildiği, kalan davacılar yönünden ise davaya devam edildiğinin belirtildiği görülmektedir.
    Bu durumda, anılan davacılar yönünden feragat nedeniyle tazminat isteminin davacılara ilişkin kısmı yönünden davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolunda karar verilmesi gerekmektedir.
    Temyiz isteminin diğer davacılar yönünden incelenmesinden;
    Dosyanın incelenmesinden, İdare Mahkemesince, davacıların hisseli maliki olduğu taşınmazın uygulama imar planında uzun yıllardan bu yana "Kreş Alanı" olarak planlandığı ancak davalı idare tarafından herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmadığı, dolayısıyla davacıların mülkiyet hakkının belirsiz bir süre ile kısıtlandığı açık olup, davacıların hisse paylarına karşılık olarak toplam 1.238.567,85 TL'nin davalı idare tarafından davacılara hisseleri oranında ödenmesi gerekmekte olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, toplam 1.238.567,85 TL tazminatın, 120.000,00-TL'lik kısmının ilk dava tarihi olan 02.09.2014 tarihinden, ıslah edilen 1.118.567,85-TL'lik kısmının ise ıslah dilekçesinin davalı idareye tebliği olan 21.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte hisseleri oranında davalı idarece davacılara ödenmesi yolunda karar verildiği, anılan Mahkeme kararına karşı davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddi yolunda temyize konu İdari Dava Dairesi kararının verildiği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, İdare Mahkemesince kabulüne karar verilen toplam maddi tazminat miktarının içerisinde davadan feragat ettiği anlaşılan davacılardan …, …, …'e ait hisse bedelinin de bulunduğu, dolayısıyla, İdari Dava Dairesince anılan davacıların feragat istemi hakkında karar verilmesi sonrasında maddi tazminat isteminin diğer davacılara ilişkin kısmının (güncel tapu mülkiyet bilgileri de dikkate alınarak) yeniden hesaplattırılmak suretiyle uyuşmazlığın esası hakkında yeniden karar verilmesi gerekmektedir.


    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 16/06/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara