Danıştay 6. Daire 2019/364 Esas 2022/7323 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2019/364
Karar No: 2022/7323
Karar Tarihi: 22.06.2022

Danıştay 6. Daire 2019/364 Esas 2022/7323 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/364 E.  ,  2022/7323 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2019/364
    Karar No : 2022/7323

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Madencilik Endüstri Taahhüt Montaj Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı/…
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: İzmir ili, Aliağa ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … parsel sayılı Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan mera vasıflı taşınmaza ilişkin olarak maden işletme ruhsatı bulunan davacı şirket tarafından, söz konusu taşınmazı da kapsayan alanda yapılan İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan … Mahallesi Kuzey Kesimi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Revizyonunun iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu alanda 1/5000 ölçekli nazım imar planı revizyonunun şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı açısından uygun olduğu, dava konusu plan kararının üst ölçekli plan olan 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı kararları ve İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı kararı ile çelişmediği, dava konusu planın yapım sürecinde ilgili kurumlardan görüşlerin alındığı, alana ilişkin imar planına esas alınan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğünce 17/12/2012 tarihinde onaylanan jeolojik ve jeoteknik etüt raporunun bulunduğu, ayrıca dava konusu taşınmaza ilişkin İzmir İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünce verilen görüşün bulunduğu, planın imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, güncel, jeolojik ve jeoteknik etüt raporunun dikkate alınmadığı, ülke ekonomisi ve yenilenebilir enerji sektörü açısından olumlu gelişmeler içeren projelerin engelleneceği, kamu yararının gözardı edildiği, kazanılmış hakkın ve öncelikli kullanım hakkının bulunduğu, ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerinin alınmadığı, plan değişikliğini gerektirecek herhangi bir zorunluluğun olmadığı, üst ölçekli planlara, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık taşıdığı, taşınmazın mera alanı olduğu ve kamu orta malı niteliğinde bulunduğu, üst ölçekli planda değişiklik yapılmadan dava konusu planın yapılmasının ilgili mevzuata aykırı olduğu, madencilik faaliyetinin engelleyeceği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'iN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Davacının uyuşmazlığa konu İzmir ili, Aliağa ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … parsel sayılı devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan mera vasıflı taşınmaza ilişkin olarak maden işletme ruhsatının bulunduğu, söz konusu taşınmazı da kapsayan alanda yapılan İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararı ile onaylanan … Mahallesi Kuzey Kesimi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Revizyonunun 17.10.2016 - 15.11.2016 tarihleri arasında askıya çıkarıldığı, bu plana askı süresi içerisinde 01.11.2016 tarihinde davacı tarafından yapılan itirazın Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile reddedilmesi üzerine söz konusu nazım imar planı revizyonunun iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde, “Nazım İmar Planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan" olarak tanımlanmıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç vardır. Her olay ve davada, yargı merciine başvurarak dava açan kişinin menfaatinin, iptali istenen işlemle ne ölçüde ihlal edildiğinin takdiri de yargı mercilerine bırakılmıştır. İptal davası açılabilmesi için gerekli olan menfaat ilişkisi kişisel, meşru, güncel bir menfaatin bulunması halinde gerçekleşecektir. Başka bir anlatımla, iptal davasına konu olan işlemin davacının menfaatini ihlal ettiğinden söz edilebilmesi için, davacıyı etkilemesi, yani davacının kişisel menfaatini ihlal etmesi, işlem ile davacı arasında ciddi ve makul bir ilişkinin bulunması gerekmektedir. Aksi halde, kişilerin kendisine etkisi bulunmayan, menfaatlerini ihlal etmeyen idari işlemler hakkında da iptal davası açma hakkı doğar ve bu durum idarenin işleyişini olumsuz etkiler. İdari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal davasının görüşülebilmesi için ön koşullardan olan "dava açma ehliyeti" iptal davasına konu kararın niteliğine göre idari yargı yerince değerlendirilmektedir.
    Dosyanın incelenmesinden, dava konusu imar planı revizyonunda taşınmazın, büyük bir kısmının (90.99 ha) üniversite alanı olarak belirlendiği, diğer kısımlarına ilişkin farklı kullanım kararlarının getirildiği, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki hazine adına tescilli mera vasıflı olduğu, davacı şirketin, dava konusu imar planında taşınmazın üniversite alanı olarak belirlenen kısmına ilişkin … tarihli … sayılı ve 25/04/2011 - 25/04/2021 yıllarını kapsayan Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü II-a Grubu maden işletme izninin bulunduğu, davacı şirketi tarafından gerekli kurumlardan izin alınmadan maden alanının kısıtlanmasına yönelik imar planının yapılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı iddiasıyla dava açıldığı, dosyaya sunulan ek beyan dilekçesinden, Aliağa Belediye Başkanlığının taşınmazın mera vasfının değiştirilmesine ilişkin talebi üzerine … tarihli, … sayılı İzmir İl Mera Komisyonu kararı ile taşınmazın 669.010,39 m2lik kısmına yönelik olarak 4342 sayılı Mera Kanununun Geçici 3. maddesi uyarınca tahsis amacının değiştirilmesine karar verildiği, bu mera vasfının değiştirilmesine dair karara karşı davacı şirket tarafından açılan davada, mahkeme tarafından verilen dava konusu işlemin iptali yolundaki karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi üzerine kararın kesinleştiği, mahkeme kararının uygulanması amacıyla İzmir Valiliğinin … tarihli, … sayılı onayı ile 4342 sayılı Mera Kanununun Geçici 3. maddesi uyarınca yapılan tahsis amacının değişikliği işleminin iptal edildiği anlaşılmıştır.
    Uyuşmazlıkta, davacı şirketin dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planında taşınmazının üniversite alanı olarak belirlenen kısmına ilişkin olarak 16/06/2011 tarihli 24259 sayılı ve 25/04/2011 - 25/04/2021 yıllarını kapsayan maden işletme ruhsatının bulunduğu, ancak maden işletme ruhsatının, bitim tarihi olan 2021 yılından sonra süresinin uzatılıp uzatılmadığı anlaşılmadığından öncelikle, söz konusu maden işletme ruhsatının süresinin uzatılması halinde davacının işlemden menfaatinin doğrudan etkilenip etkilenmediği, dolayısıyla dava açma ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunun ortaya konulması gerekmektedir.
    Davacının dava açma ehliyetinin bulunması halinde ise söz konusu taşınmazın ne zamandan beri mera vasıflı olduğu, mera vasfının tahsis amacının daha önce değiştirilip değiştirilmediği, dava konusu nazım imar planı yapılırken davacı şirketin maden işletme izni dikkate alınarak 3213 sayılı Maden Kanunu ve ilgili Yönetmeliklerin çizdiği prosedürün işletilip işletilmediği, ilgili kurumlardan görüş alınıp alınmadığı ve planın şehircilik ilkeleri, planlama esasları, kamu yararı bakımından uygun olup olmadığı, hususları yönünden inceleme yapılarak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
    Bu idurumda, davanın reddine ilişkin mahkeme kararına karşı yapılan istinaf isteminin reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 22/06/2022 tarihinde, kesin olarak, oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY (X) :
    Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinin hiçbirisi bulunmadığından, anılan kararın onanması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.

    Hemen Ara