Esas No: 2018/9433
Karar No: 2022/7340
Karar Tarihi: 22.06.2022
Danıştay 6. Daire 2018/9433 Esas 2022/7340 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2018/9433 E. , 2022/7340 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/9433
Karar No : 2022/7340
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …
DİĞER DAVALI : … Belediye Başkanlığı - …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara ili, Gölbaşı ilçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı parselin bir kısmının yol alanı olarak belirlenmesine ilişkin ilçe belediye meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ve büyükşehir belediye meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dosyada yer alan bilgi ve belgelerle yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, davacı parselinin güneyindeki 12 metre genişliğindeki taşıt yolunun, 1-2 metre güneye ve karşıdaki boş parsele doğru kaydırılarak geçirilmesi halinde taşınmaz üzerindeki yapıyı korumak mümkün iken mevcut yapıya zarar verecek şekilde yol güzergahı belirlendiğinden dava konusu planın imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davada süre aşımı bulunduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Uyuşmazlıkta, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planının 21/03/2016 - 21/04/2016 tarihleri arasında askıya çıkarıldığı, davacı tarafından 23/03/2016 tarihinde plana itiraz edildiği, bu durumda askı süresinin son gününü izleyen 60 gün içerisinde davalı idare tarafından bir cevap verilmeyerek 20/06/2016 tarihinde itirazın zımnen reddedilmesi üzerine izleyen 60 gün içinde, son günün adli tatil süresine denk geldiği de dikkate alınarak, en son 08/09/2014 tarihinde dava açılması gerekirken bu süre geçirildikten sonra 29/11/2016 tarihli dilekçe ile görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının askı süresi içinde yapmış olduğu itirazın reddine ilişkin işlem davacıya 30/09/2016 tarihinde tebliğ edilmiş ise de yukarıda belirtilen 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca askı süresinin son gününü izleyen günden itibaren 60 günlük zımnen ret süresi geçtikten sonra idare tarafından verilen cevap dava açma süresini canlandırmayacağından görülmekte olan davada süre aşımı olduğu açıktır.
Bu durumda, temyiz isteminin kabulü ile dava konusu işlemin iptali yolundaki idari dava dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Ankara ili, Gölbaşı ilçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı parselin bir kısmı ilçe belediye meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ve büyükşehir belediye meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planında yol alanı olarak belirlenmiştir.
Dava konusu plan 21/03/2016 - 21/04/2016 tarihleri arasında askıya çıkarılmıştır.
Davacı tarafından, 23/03/2016 tarihinde plana itiraz edilmiş, … tarih ve … sayılı itirazın reddine ilişkin işlem, 30/09/2016 tarihli işlemle davacıya bildirilmiştir.
Bunun üzerine 29/11/2016 tarihinde bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin işlem tarihinde yürürlükte olan şeklinde, "İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.” hükmüne yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinde dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve İdare Mahkemelerinde altmış gün olduğu; ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı; yine aynı Kanunun "Üst makamlara başvurma" başlıklı 11. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan şeklinde, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurunun işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı hususu kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuatın değerlendirilmesinden, imar planlarına, 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi kapsamında itiraz için 3194 sayılı Kanunun 8/b maddesi ile özel bir süre getirildiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, imar planlarına karşı, bir aylık askı süresi içinde 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi kapsamında başvuruda bulunulması ve bu başvuruya idari dava açma süresinin başlangıç tarihi olan son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde cevap verilmeyerek isteğin reddedilmiş sayılması halinde, bu tarihi takip eden 60 günlük dava açma süresi içinde veya son ilan tarihini izleyen 60 gün içinde cevap verilmek suretiyle isteğin reddedilmesi halinde bu cevap tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde idari dava açılabileceği sonucuna varılmaktadır. İmar planlarına askı süresi içinde bir itirazda bulunulmamış ise davanın, 2577 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca imar planının son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde açılması gerekmektedir.
Uyuşmazlık konusu olayda; imar planına askı süresi içinde itiraz edildiğine göre, dava açma süresinin İdari Yargılama Usulü Kanununun 11. maddesi kapsamında belirlenmesi gerektiği açıktır. Bu bakımdan, yapılan itiraza altmış gün içinde bir cevap verilmemiş ise, itirazın zımnen reddedilmiş olması nedeniyle ilan tarihinin son gününü izleyen ikinci altmış gün içinde davanın açılması gerekir.
Belirtilen süreler geçtikten sonra cevap verilmesi halinde dava açma hakkının ihya olduğundan söz edilemez. Zira İdari Yargılama Usulü Kanununun 10. maddesinin ikinci fıkrasında, yetkili idari mercilerce dava açma süresi geçtikten sonra verilen cevap üzerine tebliğ tarihini izleyen günden itibaren altmış gün içinde dava açılabileceği belirtildiği halde 11. maddede, sonradan yetkili mercilerce cevap verilmesi durumunda, işlemin tebliğinden itibaren altmış gün içinde davanın açılabileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planının 21/03/2016 - 21/04/2016 tarihleri arasında askıya çıkarıldığı, davacı tarafından 23/03/2016 tarihinde plana itiraz edildiği, askı süresinin son gününü izleyen 60 gün içerisinde davalı idare tarafından bir cevap verilmeyerek 20/06/2016 tarihinde itirazın zımnen reddedildiği, anlaşıldığından, izleyen 60 gün içinde, son günün adli tatil süresine denk geldiği de dikkate alınarak, en son 08/09/2014 tarihinde dava açılması gerekirken bu süre geçirildikten sonra 29/11/2016 tarihli dilekçe ile açılan davada süre aşımı bulunmaktadır.
Uyuşmazlıkta, davacının askı süresi içinde yapmış olduğu itirazın reddine ilişkin işlem davacıya 30/09/2016 tarihinde tebliğ edilmiş ise de yukarıda belirtilen 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca askı süresinin son gününü izleyen günden itibaren 60 günlük zımnen ret süresi geçtikten sonra idare tarafından verilen cevabın dava açma süresini canlandırmayacağı açıktır.
Nitekim Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 27/02/2017 tarih ve E:2015/4618, K:2017/842 sayılı kararı da bu yöndedir.
Bu durumda, bakılan davada süre aşımı bulunduğundan, dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu idari dava dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 22/06/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.