Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/7039 Esas 2022/15186 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/7039
Karar No: 2022/15186
Karar Tarihi: 02.11.2022

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/7039 Esas 2022/15186 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2022/7039 E.  ,  2022/15186 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ: Ankara Batı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılama sonunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;

    - K A R A R -

    Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
    İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı idare vekilince yapılan istinaf başvurusunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair verilen karar, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
    Aşağıda açıklanan gerekçelerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra Ankara Batı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/89 Esas, 2020/304 Karar sayılı ilamının incelenmesinde;
    Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, arsa niteliğindeki ...İli, ... İlçesi,...Mahallesi 46763 ada 3 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-g maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
    Bilirkişi kurulunca somut emsal alınan taşınmazların satışına ilişkin akit tablosu Tapu Müdürlüğünden istenilip, dava konusu taşınmaz ile somut emsal taşınmazın 2020 yılında Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibarıyla fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup, alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmediği gibi dava konusu taşınmaz ile emsallerin değer oranları tespit edilmeden ve dava konusu konusu taşınmaza 5,5 km mesafede bulunan farklı mahalledeki taşınmazın Ağustos 2011 değerlendirme tarihi itibarıyla metrekare birim fiyatı olarak tespit edilen 500,00 TL‘nin dava tarihine endekslenmesi suretiyle değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
    Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Ankara Batı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/89 Esas ve 2020/304 Karar sayılı hükmünün yukarıda açıklanan gerekçelerle HMK'nın 371.maddesi gereğince BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 02.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara