Danıştay 6. Daire 2019/591 Esas 2022/7400 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2019/591
Karar No: 2022/7400
Karar Tarihi: 23.06.2022

Danıştay 6. Daire 2019/591 Esas 2022/7400 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/591 E.  ,  2022/7400 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2019/591
    Karar No : 2022/7400


    KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE BULUNAN
    (DAVALI YANINDA MÜDAHİL) : ... İnşaat Turizm Nak. ve Tic. AŞ
    VEKİLİ : Av. ...

    DAVALI İDARE : ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- ... Odası (... Şubesi)
    VEKİLİ : Av. ...
    2- TMMOB ... Odası (... Şubesi)
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 18/09/2018 tarih ve E:2018/3245, K:2018/6861 sayılı kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Ankara ili, Çankaya ilçesi, ... Mahallesi, ... ve ... parsel sayılı taşınmazlara yönelik 1/5000 ve 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin ... tarih ve ... sayılı kararının iptali istenilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; dava konusu 1/25000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine ilişkin olarak; her ne kadar yerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda dava konusu değişikliğin teknik gerekçeler belirtilmeden yapıldığı, plan değişikliğine ilişkin zorunlu koşulların bulunmadığı ve üst ölçekli planın genel kurgusu ve stratejilerini değiştirir nitelikte olduğu belirtilmiş ise de, öncelikle söz konusu değişikliğin, dava konusu planlama alanıyla ilgili olarak verilen yargı kararları sonrası yapıldığı, dava konusu alanda 1/25000 ölçekli plan değişikliğiyle söz konusu alanın kentsel dönüşüm alanı olarak düzenlendiği ve 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 73. maddesi uyarınca, davalı idarenin bu konuda yetkili olduğu, bilirkişi raporunda 1/25000 ölçekli plan değişikliğini kusurlandırıcı ve hukuka, planlama esaslarına ve şehircilik ilkelerine aykırı olduğunu açık, net ve teknik olarak ortaya koyan herhangi bir husus belirtilmediğinden dava konusu işlemin 1/25000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı; dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine ilişkin olarak, yine anılan bilirkişi raporunda dava konusu plan değişikliğinin imar mevzuatı, planlama esasları ve şehircilik ilkeleri açısından bir zorunluluk olduğu, alanda yoğunluk artışı getirilmesinin konut alanı miktarının azaltılması sonucu yerleşik nüfusun miktarında artışa neden olmayacağı, bölgede iskan edilecek ek nüfus gelmemesi nedeniyle yerleşik nüfusun ihtiyaç duyacağı eğitim, sağlık, sosyo-kültürel altyapı alanları açısından bir olumsuzluk oluşmayacağı ancak iskan edecek nüfus artışı getirmediği hususlarının belirtildiği, dava konusu 1/5000 ölçekli plan değişikliğine ilişkin olarak ±0.00 kotu altındaki iskan edilebilir durumdaki 4 katın emsal hesabına katılmamasına imkan tanındığı, alanın eğimli yapısı ve ±0.00 kotunun Konrad Ardenauer Caddesinden alınması da göz önüne alındığında 4 bodrum katının tamamının emsal harici tutularak ticari kullanıma ayrılması neticesinde dava konusu planlama alanına çevresindeki adalardan ayrıcalıklı bir yapılaşma imkanı verildiği ve trafik akışının olumsuz etkileneceğine ilişkin olumsuz unsurlara yer verildiği, anılan Bilirkişi Raporunu hazırlayan bilirkişilerin trafik uzmanı olmadığı, anılan bölgede trafiğin ne şekilde etkileneceğine ilişkin kapsamlı bir incelemede bulunulmadığı, öte yandan, ±0.00 kotu altındaki iskan edilebilir durumdaki 4 katın emsal hesabına katılmamasına ilişkin olarak ise, ±0.00 kotu altındaki iskan edilebilir durumdaki katların emsale tabi olmamasının doğal olduğu, bu alanların zaten kot altında kaldığı ve emsalden sayılamayacağı hususları göz önüne alındığında, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Daire kararının özeti: Davacıların temyiz başvurusu üzerine Danıştay Altıncı Dairesince, 1/25000 ölçekli nazım imar planında değişiklik yapılmasını gerektirir herhangi bir teknik gerekçenin bulunmadığı, dava konusu planlama alanının 1/25000 ölçekli planda "planlı yapılaşması tamamlanmamış konut alanı" kullanımında kaldığı, anılan imar planı plan notlarında onaylı imar planları ile getirilen koşullar dışında planlı-yapılaşmamış konut alanlarında tek parselde veya birleştirilmiş parsellerde yapı ve nüfus yoğunluğunu arttıracak, inşaat alanı ve kat adedi değişiklikleri yapılmayacağının belirtildiği, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine ilişkin plan notlarında ±0.00 kotu altındaki iskan edilebilir durumdaki 4 katın emsal hesabına katılmamasına imkan tanındığı, alanın eğimli yapısı ve ±0.00 kotunun Konrad Ardenauer Caddesinden alınması da göz önüne alındığında 4 bodrum katının tamamının emsal harici tutularak ticari kullanıma ayrılması neticesinde dava konusu planlama alanına çevresindeki adalardan ayrıcalıklı bir yapılaşma imkanı verildiği, Konut+Ticaret Alanı için belirlenen E:2.00 yapılaşma koşulları ile 1664 ve 1665 sayılı parsellerde bölge genelinde öngörülen yapılaşma koşullarından farklı olarak yoğunluğun artırıldığı, dava konusu plan değişikliği ile bazı alanların inşaat emsali dışında tutulmasına imkan tanıyan plan notu ile yoğunluğun daha da arttırıldığı, yoğunluğun arttmasının Turan Güneş Bulvarındaki trafiği olumsuz etkileyeceği, dava konusu plan değişikliğinin, parçacı bir yaklaşımla ele alınması, plan ve bölge bütününden farklı ve ayrıcalıklı bir alan yaratma niteliği göstermesi nedeniyle planlamanın amaçları içerisinde yer alan eşitlik ve hakkaniyet ilkesine, imar mevzuatı, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırı olduğu sonucuna ulaşıldığından dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmesi gerekirken davanın reddi yolundaki idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmediği sonucuna ulaşılarak mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

    KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : Davalı yanında müdahil tarafından, temyiz aşamasında ileri sürdüğü iddiaların değerlendirilmediği ileri sürülerek Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ: Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
    6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 103. maddesinin b) bendi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi yürürlükten kaldırılmış ise de; anılan Yasanın 27. maddesiyle 2577 sayılı Yasaya eklenen Geçici 8. maddenin 1. fıkrasındaki "Bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümler, 2576 sayılı Kanunun, bu Kanunla değişik 3 üncü maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanır. Bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümler uygulanır." kuralı uyarınca, bu maddeye göre kararın düzeltilmesi yolundaki istemin incelemesine geçildi.
    Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanunun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Altıncı Dairesinin 18/09/2018 tarih ve E:2018/3245, K:2018/6861 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Ankara ili, Çankaya ilçesi, ... Mahallesi, ... ve ... parsel sayılı taşınmazlara yönelik 1/5000 ve 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin ... tarih ve .. sayılı kararının iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    İşlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde, nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
    İşlem tarihinde yürürlükte bulunmamakla birlikte yargılama aşamasında yürürlüğe giren 14/06/2014 tarihli, 29030 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin "İmar planı değişiklikleri" başlıklı 26.maddesinin 6.fıkrasında, "İmar planında gösterilen yolların genişletme, daraltma ve güzergahına ait imar planı değişikliklerinde:
    a) Devamlılığı olan bir yolun belli bir kesimde şerit sayısı azaltılamaz ve daraltılamaz.
    b) Yolların kaydırılmasında, mülkiyet ve yapılaşma durumu dikkate alınır.
    c) İmar planlarındaki gelişme alanlarında geçiş amaçlı 3,00 metreden dar yaya yolu, 10,00 metreden dar trafik yolu açılamaz; yerleşik alanlarda mülkiyet ve yapılaşma durumlarının elverdiği ölçüde yukarıdakistandartlara uyulur. Ancak parseller 7,00 metreden dar yollardan mahreç alamaz.
    ç) İmar planı değişikliği ile taşıt geri dönüş kurbu olmayan çıkmaz yol ihdas edilemez.
    d) İmar planlarında Karayolları Genel Müdürlüğünün sorumluluğunda olan karayollarında yapılacak her türlü değişiklikte bu Kuruluştan alınacak görüşe uyulur.
    e) Plan alanındaki trafik hacimleri ile yeni getirilen kullanımların trafik üretme ve trafik çekme hacimleri dikkate alınarak yol ve kaldırım genişlikleri belirlenir.
    " düzenlemesine yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Kamu yararını gerçekleştirmek amacıyla üretilmiş birer belge niteliğinde olan imar planları mevzuatta ve yargı içtihatlarında yöre halkının sağlığını ve çevreyi korumak, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını, iyi yaşama düzenini, çalışma koşullarını ve güvenliğini sağlamak amacıyla, ülke, bölge ve şehir verilerine göre oturma, çalışma, dinlenme ve ulaşım gibi kentsel fonksiyonlar arasında mevcut ve sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak için varsa kadastro durumu da işlenmiş, onaylı haritaların kopyaları üzerine nazım plan ve uygulama planı olarak düzenlenip onaylanmış metinler olarak tanımlanmaktadır.
    İmar planlarında çok büyük bir zorunluluk olmadıkça değişiklik yapılmaması imar planı yapımı aşamasında gözetilecek önemli kriterlerden biridir. Ancak bazı durumların varlığı halinde plan değişikliği yapılması zorunlu ve gerekli olabilir. Bu değişiklikler de genel olarak imar planı uygulamasında ortaya çıkacak sorunları çözücü nitelikte olmalıdır. Arazi kullanış kararlarıyla birlikte oluşturulan ulaşım sisteminde ve bu sistemdeki karayollarının fiziki ve fonksiyonel kademelenmesinde, yol güzergahlarının genişliklerinde ve bunların üzerindeki kavşakların yeri ve geometrik düzenin de ihtiyaç ve sorunlara göre değişiklikler olabilir.
    İmar planlarında öngörülen ulaşım sisteminin bir parçası olan imar yollarının güzergahının belirlenmesi sırasında yolun devamlılığının ve diğer yollarla bağlantısının gözönünde bulundurulması zorunludur.
    Temyizen incelenen davada, davacılar tarafından uyuşmazlığa konu 1/5.000 ve 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliklerinin çevresiyle kurduğu ilişkinin ve yapı yoğunluğunun irdelenmediği, yakın çevresiyle ulaşım-dolaşım sistemine etkileri, kent bütününe etkisi ve zorunlu alt yapı alanlarının sağılımına etkileri gibi zorunlu teknik çalışma ve değerlendirmelerin yapılmadığı gibi iddialarla iptalinin istenildiği anlaşılmaktadır.
    İdare Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, yalnızca dava konusu planlama alanına çevresindeki adalardan ayrıcalıklı bir yapılaşma imkanı verildiği ve trafik akışının olumsuz etkileneceğine ilişkin olumsuz unsurlara yer verildiği, yolun mevcut durumu ve dava konusu imar planı değişiklikleri uyarınca davaya konu taşınmaz ile çevredeki diğer taşınmazların etkilenme şekli, yolun trafik güvenliği ve ulaşım sistemine etkileri, plan değişikliğinin trafik sıkışıklığına sebep olup olmayacağı somut veriler dikkate alınarak kapsamlı bir inceleme ve değerlendirme bulunmadığı, bu kapsamda bilirkişi raporunun karar vermeye elverişli nitelikte yeterli tespitleri içermediği görülmektedir.
    Bu durumda, davacının iddiaları ile davalı idarenin savunması kapsamında davaya konu imar planı değişikliklerinin ulaşım-trafik ilişkisi kapsamında incelenerek aralarında ulaşım konusunda uzman bilirkişinin de bulunduğu yeni bir bilirkişi heyetine mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle uyuşmazlık hakkında yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
    Dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin ±0.00 kotu altındaki iskan edilebilir durumdaki 4 katın emsal hesabına katılmamasına imkan tanınmasına ilişkin 8 sayılı plan notu yönünden,
    Dava konusu imar planı değişikliklerinin onaylandığı tarihte yürürlükte bulunan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 2.maddesinde, "Bu Yönetmeliklerde yer alan genel hükümler, tanımlar ve ruhsata ilişkin hükümler, planlarla ve ilgili idarelerce çıkarılacak yönetmeliklerle değiştirilemez. Bu Yönetmeliğin ve ilgili idarelerin Kanuna ve diğer mevzuata göre çıkaracakları imar yönetmeliklerinin diğer hükümleri ise uygulama imar planında aksine bir açıklama bulunmadığı takdirde uygulanır." düzenlemesi yer almaktadır.
    Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin "Tanımlar" kısmında yer alan 16.maddesinin 4.fıkrasında, Kat Alanı Kat Sayısı (KAKS) (Emsal), "Yapının bütün katlardaki alanları toplamının parsel alanına oranından elde edilen sayıdır. Katlar alanı bodrum kat, asma kat, çekme ve çatı katı ve kapalı çıkmalar dahil kullanılabilen bütün katların ışıklıklar çıktıktan sonraki alanları toplamıdır. Açık çıkmalar, iç yüksekliği 1.80 m.yi aşmayan ve yalnızca tesisatın geçirildiği tesisat galerileri ve katları, ticari amacı olmayan ve yapının kendi ihtiyacı için otopark olarak kullanılan bölüm ve katlar, yangın merdivenleri, asansörler, kalorifer dairesi, kömürlük, sığınak, su deposu ve hidrofor bu alana katılmazlar. Kullanılabilen katlar deyiminden konut, işyeri, eğlenme ve dinlenme yerleri gibi oturmaya, çalışmaya, eğlenmeye ve dinlenmeye ayrılmak üzere yapılan bölümler ile bunlara hizmet veren depo ve benzeri alanlar anlaşılır." hükümlerine yer verilmiştir. Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerinden emsale ilişkin hükümlerin imar planı ile değiştirilmesi hukuken mümkün değildir.
    Öte yandan, 03/07/2017 tarih ve 30113 sayılı Resmi Gazetede yayımlanıp 01/10/2017 tarihinde yürürlüğe giren Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin dava konusu 1/5.000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine ilişkin ... tarih ve ... sayılı kararının tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunmadığı, imar planının onaylandığı tarihte Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin yürürlükte bulunduğu, her ne kadar söz konusu Yönetmeliğin bazı bölümlerinin Danıştay Altıncı Dairesinin 29/06/2016 tarih ve E:2013/6220 sayılı kararıyla yürütmesinin durdurulmasına, 25.12.2018 tarih ve E:2013/6220 K:2018/10656 sayılı kararı ile de iptaline karar verilmiş ise de, İdare Mahkemesince anılan plan notunun dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki yürürlükte bulunan haliyle Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğine göre yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
    Bu itibarla, eksik incelemeye dayalı olarak davanın reddi yolunda verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.
    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacıların temyiz isteminin kabulüne,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin, ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 23/06/2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.




    (X)KARŞI OY : Danıştay dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararlar hakkında karar düzeltilmesi yoluna başvurulabilmesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinde yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
    İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından davalı yanında müdahilin karar düzeltme isteminin reddi gerektiği oyuyla aksi yöndeki Dairemiz kararına katılmıyorum.

    Hemen Ara