Esas No: 2019/8475
Karar No: 2022/4456
Karar Tarihi: 28.06.2022
Danıştay 8. Daire 2019/8475 Esas 2022/4456 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2019/8475 E. , 2022/4456 K.Özet:
Danıştay 8. Dairesi, Bingöl İli, … Jandarma Komutanlığı sorumluluk bölgesindeki … Köyü'nde görev yapan davacının işlediği suçlar nedeniyle görevine son verilmesine ilişkin vali olurlu işleminin iptali için açılan davada, Bölge İdare Mahkemesi tarafından önceki kararın onanması sonucuna karar vermiştir. Temyiz istemi reddedilmiş ve dava konusu işlemin davacının görevine alınmasında aranılan şartlardan herhangi birine girmediği belirtilmiştir. Kararda, Geçici Güvenlik Korucuları Yönetmeliği'nin 17. maddesi açıklanmış ve davacının görevine son verilmesine yönelik gerekçeler incelenmiştir.
Kanun maddeleri:
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi.
- Geçici Güvenlik Korucuları Yönetmeliği'nin 17. maddesi.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/8475
Karar No : 2022/4456
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bingöl İli, … Jandarma Komutanlığı sorumluluk bölgesindeki … Köyü'nde güvenlik korucusu olarak görev yapan davacı tarafından, işlediği suçlardan dolayı Geçici Güvenlik Korucuları Yönetmeliği'nin 17. maddesinde yer alan "Göreve Alınmada Aranan Şartları Kaybetmek" bendi kapsamında görevine son verilmesine ilişkin 01/03/2018 tarihli Vali olurlu işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı hakkında tesis edilen göreve son verme işleminde belirtilen davacının görevi ile bağdaşmayacak nitelikteki fiilleri nedeniyle görevinde kalmasının kamu yararına uygun olmayacağı yönündeki gerekçe ile "iftira" ve "Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Bırakma" suçlarından yargılandığı ve ceza alması tespitleri incelendiğinde, davacının "iftira" ve "Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Bırakma" suçlarından hakkında ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin … tarih ve K:… sayılı kararı ile "iftira" suçundan 3 ay 22 gün hapis cezası aldığı, "Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Bırakma" suçundan 10 ay hapis cezası aldığı ve her iki cezanın da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, dolayısıyla davacı hakkında açıklanmış bir hükmün bulunmadığı gibi 5 yıllık denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verileceği hususu da göz önüne alındığında, davacı hakkında göreve son verilmesi yönünde tesis edilen işlemin gerekçesi olan ve dayanak olarak gösterilen ceza yargılaması sonucunda almış olduğu cezanın açıklanmaması nedeniyle anılan gerekçe ve dayanağının davacının göreve alınmasında aranılan şartlardan herhangi birine girmediği, öte yandan, davacı hakkında işlediği iddia olunan fiille ilgili olarak atanma şartların kaybedilmesi hükmünden bağımsız olarak disiplin hükümlerinin uygulanabileceği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; davacının görevine son verilmesi işleminin görevine alınmada aranan şartların kaybedildiğinden bahisle tesis edildiği, ancak davacıya isnat olunan "göreve alınmada aranacak şartları kaybetmek" iddiasıyla ilgili olarak herhangi bir soruşturma yapılmadığı gibi isnat olunan eylemle ilgili olarak davacının savunmasının da alınmadığı, bu durumda, usulüne uygun olarak soruşturma yapılmadan ve savunma alınmadan davacının görevine son verilmesine (görevden çıkarma cezası ile tecziyesine) ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun yukarıda yazılı gerekçeyle reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının icra ettiği koruculuk görevi ile bağdaşmayacak şekilde suç işlemesi ve suça meyilli olması, kamu emniyetinin ve asayişinin sağlanmasında Jandarma Teşkilatına katkısı ve terörle mücadele kapsamında icra edilen faaliyetlerin özüne hizmet etmeyecek davranışlarda bulunmasının kamu vicdanında infial yaratacak şekilde olumsuz kanaat oluşturmasından dolayı, ayrıca korucularda aranan "iyi huylu tanınmış bulunmak ve herkesle kavga çıkarmak, sarhoşluk gibi huysuzluklara sahip olmamak" özelliği taşımadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı vekili tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından varsa artan tutarın Mahkeme tarafından ilgili tarafa iadesine,
4. Kesin olarak, 28/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.