Esas No: 2022/1293
Karar No: 2022/7523
Karar Tarihi: 28.06.2022
Danıştay 6. Daire 2022/1293 Esas 2022/7523 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2022/1293 E. , 2022/7523 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2022/1293
Karar No : 2022/7523
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- (DAVACI) … Produksiyon Ses ve Işık Sistemleri Reklamcılık Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI) … Belediye Başkanlığı - …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF : 1- … Belediye Başkanlığı
2- … Produksiyon Ses ve Işık Sistemleri Reklamcılık Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul İli, Eyüpsultan İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde ruhsatsız yapılar yapıldığından bahisle, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacıya 263.979,35-TL para cezası verilmesine ve aynı Kanun'un 32. maddesi uyarınca tespite konu yapıların ruhsata bağlanmadığından bahisle yıkılmasına ilişkin Eyüpsultan Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararı ile kabul edilerek İdare Mahkemesi kararının kaldırılması ve 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin 5. fıkrası uyarınca dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesi üzerine, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı ile kabul edilerek İdare Mahkemesi kararının kaldırılması ve 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin 5. fıkrası uyarınca dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesi üzerine, … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; 3194 sayılı Kanun'un 42. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hesaplanan para cezasına, aynı fıkranın (c) bendinin 13. alt bendi uyarınca çevre ve görüntü kirliliğine sebebiyet verildiği gerekçesiyle artırım uygulanmasına ilişkin kısımda hukuka uyarlık, para cezasının diğer kısımları ile yıkım kararında ise hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle; dava konusu işlemin yıkım ve para cezasının 250.281,48-TL''lik kısmı hukuka uygun, para cezasının kalan 13.904,48-TL'lik kısmı hukuka aykırı bulunarak; yıkım ile para cezasının 250.281,48-TL''lik kısmı yönünden davanın reddine, para cezasının kalan 13.904,48-TL'lik kısmının ise iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurularına konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : 1- Davacı tarafından, uyuşmazlık konusu taşınmaza icra dairesinde yapılan ihale neticesinde satış yolu ile malik olunduğu, bu nedenle cezaların şahsiliği ilkesi uyarınca dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı; öte yandan, tespite konu taşınmaz üzerindeki yapılara ilişkin 3194 sayılı İmar Kanunu'nun geçici 16. maddesi uyarınca yapılan başvuru üzerine, yapı kayıt belgesi düzenlendiği, bu nedenle tesis edilen işlemlerin iptal edilmesi gerektiği; dolayısıyla kısmen davanın reddi, kısmen dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurularının reddine dair Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının redde ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
2- Davalı tarafından; dava konusu para cezasının 3194 sayılı Kanun'un 42. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinin 13. alt bendi uyarınca artırım uygulanmasına ilişkin kısmının da hukuka uygun olduğu; bu nedenle kısmen davanın reddi, kısmen dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurularının reddine dair Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : 1- Davalı tarafından; kısmen davanın reddi, kısmen dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurularının reddine dair Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının redde ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
2- Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … 'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kısmen kabulü, kısmen reddi ile; temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının para cezasına ilişkin kısmının bozulması, yıkıma ilişkin kısmının ise onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa'nın “Suç ve cezalara ilişkin esaslar” kenar başlıklı 38. maddesinin 7. fıkrasında, “Ceza sorumluluğu şahsidir.” hükmü yer almaktadır. Ceza sorumluluğunun şahsiliği ceza hukukunun temel ilkelerindendir. Cezaların şahsiliğinden amaç, bir kimsenin işlemediği bir fiilden dolayı cezalandırılmamasıdır. Başka bir anlatımla bir kimsenin başkasının fiilinden sorumlu tutulmamasıdır. Anayasanın 38. maddesinde idari ve adli cezalar arasında bir ayrım yapılmadığından idari para cezaları da bu maddede öngörülen ilkelere tabidir.
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesinin 1. fıkrasında ise; bu maddede belirtilen ve imar mevzuatına aykırılık teşkil eden fiil ve hallerin tespit edildiği tarihten itibaren on iş günü içinde ilgili idare encümenince sorumlular hakkında, üstlenilen her bir sorumluluk için ayrı ayrı olarak bu maddede belirtilen idari müeyyidelerin uygulanacağı, ikinci fıkrasında; ruhsat alınmaksızın veya ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının sahibine, yapı müteahhidine veya aykırılığı altı iş günü içinde idareye bildirmeyen ilgili fenni mesullere yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre, beşyüz Türk Lirasından az olmamak üzere, fıkrada belirtildiği şekilde hesaplanan idari para cezalarının uygulanacağı hüküm altına alınmış, anılan fıkranın devamında temel ceza miktarının hesaplanmasına ve cezaya uygulanacak artırımların belirlenmesine ilişkin esaslar hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının yıkıma ilişkin kısmı hakkında;
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Temyize konu İdari Dava Dairesi kararının kararının yıkıma ilişkin kısmında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır.
Kararın para cezasına ilişkin kısmına gelince;
Cezaların şahsiliği ilkesi uyarınca, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesinin ikinci fıkrasına göre verilecek olan para cezasının ruhsatsız ya da ruhsata aykırı yapıyı fiilen yapan ya da yaptıran kişi adına, bir başka ifade ile yapı sahibi adına verilmesi gerekmektedir. Yapı sahibinin ise her zaman taşınmaz maliki ile aynı kişi olması zorunlu olmadığından, ruhsatsız yapıyı yapan kişinin taşınmaz malikinden farklı bir kişi olduğunun anlaşılması durumunda, taşınmaz maliki adına değil, yapıyı yapan adına para cezası verilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu işlemin dayanağı niteliğindeki … tarih ve … sıra numaralı yapı tatil tutanağı ile, İstanbul İli, Eyüpsultan İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacı şirket tarafından krokide (A) harfi ile gösterilen 15 metre x 30 metre ebatlarında eski mevcut ruhsatsız yapının dış duvarının kısmen yıkılarak çelik profillerle 30 metre x 30 metre ebatlarında yeni ruhsatsız yapı yapılmaya başlandığı, ayrıca (B), (C), (D) ve (E) harfleri ile gösterilen mevcut ruhsatsız yapılar bulunduğu, anılan yapıların sırasıyla 2.008,19 m2 (B), 133,34 m2 (C), 162 m2 (D) ve 130,55 m2 büyüklüğünde olduğu tespit edilmiş; anılan yapılar toplamı olan 3364,08 m2 aykırılıktan etkilen alan üzerinden 3194 sayılı Kanun'un 42. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca temel para cezası hesaplandığı ve aynı maddenin (c) bendinin 6., 8. ve 13. alt bentleri uyarınca artırım uygulanarak davacıya 263.979,35-TL para cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemin tesis edildiği görülmektedir.
Uyuşmazlıkta; dava dilekçesi ekinde sunulan … İcra Dairesinin E:… sayılı "Taşınmazın Açık Artırma İlanı"nda İstanbul İli, Eyüp İlçesi, … Köyü, … ve … parsel sayılı taşınmazlar üzerinde dava dışı borçlunun çeşitli binaları bulunduğu, taşınmazlar üzerinde yaklaşık 2700 m2'lik tek katlı depo, yaklaşık 300 m2'lik 2 katlı yönetim binası, yaklaşık 150 m2'lik yemekhane binası ve yaklaşık 50 m2'lik trafo binasının bulunduğu bilgisine yer verildiği, davacı şirketin 248 ve 544 parsel sayılı taşınmazlara 30/06/2017 tarihinde satış yoluyla malik olduğu ve buna ilişkin tapu senetlerinin dosyada ibraz edildiği; öte yandan, dava konusu işlemin dayanağı niteliğindeki … tarih ve … sıra numaralı yapı tatil tutanağında da yalnızca (A) harfi gösterilen yapının inşa edilmeye başlandığı hususu tespit edilmekle birlikte, (B), (C), (D) ve (E) harfi ile gösterilen "mevcut eski ruhsatsız yapıların" bulunduğuna yönelik ibareye yer verildiği; bu bağlamda, dava konusu para cezası hesaplanırken dikkate alınan yapılardan bir kısmının, davacı tarafından inşa edilmediği ve davacı tarafından inşa edilmekte olan yapı ile önceden mevcut eski yapılar arasında herhangi bir ayrım yapılmaksızın tüm yapıların alanı dikkate alınarak hesaplanan para cezasında hukuka uyarlık; para cezasına ilişkin kısım yönünden kısmen davanın reddi, kısmen işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurularının reddine dair Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında ise, hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan, aykırılıktan etkilenen alanın ölçüsünün temel para cezasının hesaplanmasında esas unsur olması ve bu unsurda ortaya çıkan sakatlığın işlemin bütününü etkilemesi karşısında; Bölge İdare Mahkemesince, tespite konu yapıların bir kısmının, davacının taşınmaza satış yoluyla malik olduğu tarihten önce mevcut olduğu ve davacı tarafından inşa edilmediği anlaşıldığından; söz konusu yapıların alanları da dahil edilmek suretiyle, 3194 sayılı Kanun'un 42. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hesaplanan para cezasının tamamının iptaline karar verilmesi gerektiği tabiidir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin kısmen kabulüne, kısmen reddine;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen reddine, kısmen işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurularının reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının yıkıma ilişkin kısmının ONANMASINA, para cezasına ilişkin kısmının ise BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan yürütmenin durdurulması harcının ise istemi halinde davacıya iade edilmesine,
4. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 28/06/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.