Esas No: 2022/2507
Karar No: 2022/15546
Karar Tarihi: 08.11.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/2507 Esas 2022/15546 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2022/2507 E. , 2022/15546 K.Özet:
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada, kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istenmiştir. Mahkeme, değer tespiti yapılarak hüküm kurmuş ancak, karar davacı idare ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay'ın incelediği kararda, dava konusu taşınmaza imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığı, vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu dahil olmak üzere birçok unsur dikkate alınmadan hüküm kurulduğu belirtilmiş ve karar bozulmuştur. 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ile ilgili değer tespiti işlemlerinde taraflara yol göstermek amacıyla imkan tanınması ve lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi gerektiğine ve taşınmaza faiz uygulanmaması gerektiğine karar verilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerince istenilmiş, davalı ... vd. vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 08.11.2022 günü temyiz eden davalı ... vd. vekilinin yüzüne karşı, usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden davacı idare vekilinin ve davalı asilin yokluğunda duruşmaya başlanarak gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki ... İli, ... İlçesi, ...Mahalle Mahallesi, 102 ada, 83 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)Dava konusu taşınmaza; acele el koyma dosyasında Nisan 2013 değerlendirme tarihi itibarıyla 80,00 TL/m², bozma ilamı öncesi mahkemece verilen ilk kararda hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava tarihi olan 08.07.2013 tarihi itibarıyla 75,00 TL/m², bozma ilamı sonrası alınan 24.09.2016 tarihli raporda 203,66 TL/m², 1.04.2017 tarihli raporda 168,87 TL/m², 22.09.2017 tarihli raporda 153,85 TL/m², 19.03.2018 tarihli raporda 85,48TL/m², bozma ilamı sonrası hükme esas alınan 08.10.2018 tarihli bilirkişi raporunda ise 32,17 TL/m² olarak değer biçildiği anlaşılmış olup, dosya arasında bulunan bilirkişi kurulu raporlarında dava konusu taşınmaza birbirinden farklı ve çelişkili m² birim fiyatları belirlendiği anlaşıldığından bu raporlara göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Dosya arasında bulunan İspir Belediye Başkanlığının 09.05.2018 tarihli cevabı yazısında, kamulaştırmadan arta kalan kısımda; kamulaştırma nedeniyle imar durumu itibarıyla herhangi bir kısıtlama olup olmayacağının belirtildiği, İspir Belediye Başkanlığının 07.01.2019 tarihli cevabı yazısında ise; dava konusu taşınmazın yakın zamanda imar planına alınması söz konusu olmayıp,imar planına alınması durumunda trafo sebebi ile kısıtlama olacağı, fakat bu kısıtlama oranının ne olacağının, şehir plancısının çalışmasından sonra belirleneceği belirtilmiş olup, bu durumda Belediye Başkanlığının yazı cevapları arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla ilgili Belediye Başkanlığından kamulaştırmadan arta kalan kısımda; kamulaştırma nedeniyle imar durumu itibarıyla herhangi bir kısıtlama olup olmayacağı, olacak ise oranı yeniden sorulup sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi,
3)Kabule göre de;
Tespit edilen bedel acele el koyma kararı ile belirlenen bedelin altında olduğundan, bu bedele faiz uygulanmaması gerektiğinin gözetilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı idare ve bir kısım davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, temyiz eden davalı ... vd. yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 8.400,00 TL vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 08.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.