Esas No: 2020/3228
Karar No: 2022/5740
Karar Tarihi: 04.07.2022
Danıştay 5. Daire 2020/3228 Esas 2022/5740 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2020/3228 E. , 2022/5740 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/3228
Karar No : 2022/5740
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …'ye vesayeten …
Karşı Taraf (Davalı) : …Bakanlığı / …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin …tarih ve …sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Olağanüstü hal dönemlerinde çıkarılan KHK'lar ile yalnızca OHAL süresince ve OHAL'in gerekli kıldığı konularda düzenlemelerin yapılabileceği, kalıcı nitelikli bir tedbir olan kamu görevinden çıkarılmasına dair işlemin OHAL KHK’sı ile düzenlenemeyeceği, sadece bir isim listesi şeklinde yayımlanan liste ile mesleğinden ihraç edildiği, dava konusu işlemin tesisinden önce kendisine savunma hakkı tanınmadığı, hiçbir zaman Bylock programını kullanmadığı, ByLock sistemine girdiğinin ve bu sistemi kullandığının, User-ID, şifre ve grup elemanlarını içerir ByLock tespit değerlendirme tutanağı ve CGNAT kayıtlarını içeren belgeler ile kesin olarak kanıtlanması zorunlu olduğu, düşük faiz imkanları, faizsiz kredi ve cazip promosyonları olması nedeniyle Asya Katılım Bankası A.Ş.'de hesap açtığı, ancak 2014 yılından itibaren örgüt yöneticilerinin çağrısı ile hesabına para yatırmasının söz konusu olmadığı, nitekim önceki yıllarda yaptığı işlemlere bakılacak olursa 2014 yılından önce de Bank Asya hesabını aktif olarak kullandığının görüleceği, Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere açıldığı ve faaliyette bulunduğu yıllar arasında tamamen yasal olan bir bankada hesap açtırarak işlem yapmış olmanın suç olarak nitelendirilemeyeceği, Türk Eğitim ve Kültür Vakfının, bilindiği üzere kurulduğu dönemde öğrencilere yardım amacıyla kurulmuş yasal bir dernek olduğu, bu derneğe 2012 yılında yardıma muhtaç öğrencilere yardım gayesi ile bir defaya mahsus 1.500,00-TL değerinde para yardımında bulunduğu, kurulduğu ve faaliyette bulunduğu dönemde tamamen yasal olan dernek ve vakfa bağışın suç olarak değerlendirilemeyeceği, hukuk devleti ve hukuki güvenlik ilkeleri ile suç ve cezaların şahsiliği ve geçmişe yürümezliği ilkeleri gereği, kişilerin, “Cemaat” olarak adlandırılan oluşumun terör örgütü ilan edildiği tarihten önceki faaliyetlerinden dolayı sorumlu tutulamayacağı, dava konusu işlemle adil yargılanma hakkının, masumiyet karinesinin, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesine aykırı olduğu, FETÖ/PDY ile iltisaklı olduğu iddiaların tamamının çürütüldüğü belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından; Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra …Sulh Hukuk Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla …'nin davacıya vasi olarak atandığı ve söz konusu kararın 11/12/2020 tarihinde kesinleştiği görüldüğünden davaya vasi yoluyla devam edilmesine karar verilerek işin gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Öte yandan, davacının, ceza yargılaması sonucunda …Ağır Ceza Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun …Bölge Adliye Mahkemesi …Ceza Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile esastan reddedildiği, davacı tarafından Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın temyiz edilmesi üzerine …Ceza Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile davacının temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildiği ve davacı hakkındaki mahkumiyet kararının 11/12/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
…Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 04/07/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.