Danıştay 8. Daire 2019/768 Esas 2022/4748 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2019/768
Karar No: 2022/4748
Karar Tarihi: 14.09.2022

Danıştay 8. Daire 2019/768 Esas 2022/4748 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/768 E.  ,  2022/4748 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2019/768
    Karar No : 2022/4748


    Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
    Vekili : Av. …

    Karşı Taraf (Davalı) : … Genel Müdürlüğü

    İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

    Danıştay Tetkik Hakimi : …
    Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
    Dava, Orman Genel Müdürlüğünün İstanbul İli, Silivri İlçesi, … Köyü … mevkiinde … pafta …ve … no'lu taşınmaz üzerinde …Turizm Otelcilik San. ve Tic. A.Ş. lehine verilen iznin iptal edilerek 30 gün içinde izin sahasının teslimine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
    İdare Mahkemesince davaya konu edilen işlemin …Turizm Otelcilik San. ve Tic. A.Ş. adına düzenlendiği, bizzat davacı adına düzenlenmiş bir işlemin bulunmadığı, davacının … Turizm Otelcilik San. ve Tic. A.Ş. ile yaptığı sözleşme ile izin sahasında bulunan tesislerde intifa hakkı sahibi olduğu, bazı intifa hakkı sahibi kişilerin davalı idareye haklarının korunması için yaptıkları başvuruların reddedilmesi üzerine işlemden haberdar olduğu, davacının idareye herhangi bir başvurusu olmadığı gibi adına düzenlenmiş bir işlemin de bulunmadığı anlaşıldığından, davacının menfaatinin zarar görmesi sözkonusu olamayacağından, bu işleme karşı davacı tarafından kendi adına açılan davada ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde, idari davaların, idari işlemler hakkında yetki, sebep, şekil, konu ve maksat yönlerinden biriyle hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı belirtilmiştir. Maddenin 8.6.2000 gün ve 4577 sayılı Kanunla değişik yeni haliyle, dava açabilmenin ön koşulu olarak "hak ihlali" kavramı yerine "menfaat ihlali" kavramı getirilerek, dava açma ehliyetinin kapsamı genişletilmiş, böylece hak arama hürriyeti bağlamında değişiklik yapılmıştır.
    İdari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal davasının görüşülebilmesinin ön koşullardan biri olan "dava açma ehliyeti", her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idare işlemlerinde istikrarsızlığa neden olunmaması ve idarenin işleyişinin buna bağlı olarak olumsuz etkilenmemesi amacıyla dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçütler içinde menfaat ilişkisinin varlığını ifade etmektedir.
    İdari dava türlerinden iptal davalarının tanımı kapsamındaki subjektif ehliyet koşulu konusunda mevzuatta açık bir belirleme olmamakla birlikte, iptal davalarının içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki niteliği göz önüne alındığında; idare hukuku alanında kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen idari işlemlerin, ancak meşru, kişisel ve güncel menfaatlerinin varlığından söz edilmesi durumunda kişi yada kuruluşlarca yargı denetimine tabi tutulmasının istenebilmesi yeteneği olarak kabul edilmektedir. Bu anlamda, yargı mercilerince önlerine gelen davalarda objektif dava açma ehliyetinin varlığının tespiti yanında davaya konu idari işlem ile davayı açan arasında iptale konu işlem yönünden kişisel, meşru ve güncel bir menfaat ilişkisinin varlığının da tespiti gerekmektedir.
    Yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç vardır. Her olay ve davada, yargı merciine başvurarak dava açan kişinin menfaatinin, iptali istenen işlemle ne ölçüde ihlal edildiğinin takdiri de yargı mercilerine bırakılmıştır. İptal davası açılabilmesi için gerekli olan menfaat ilişkisi kişisel, meşru, güncel bir menfaatin bulunması halinde gerçekleşecektir. Başka bir anlatımla, iptal davasına konu olan işlemin davacının menfaatini ihlal ettiğinden söz edilebilmesi için, davacıyı etkilemesi, yani davacının kişisel menfaatini ihlal etmesi, işlem ile davacı arasında ciddi ve makul bir ilişkinin bulunması gerekmektedir. Aksi halde, kişilerin kendisine etkisi bulunmayan, menfaatlerini ihlal etmeyen idari işlemler hakkında da iptal davası açma hakkı doğar ve bu durum idarenin işleyişini olumsuz etkiler.İdari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal davasının görüşülebilmesi için ön koşullardan olan "dava açma ehliyeti" iptal davasına konu kararın niteliğine göre idari yargı yerince değerlendirilmektedir.
    Dosyanın incelenmesinden, İstanbul İli, Silivri İlçesi, Silivri Orman İşletme Şefliği sorumluluk sahası içinde bulunan … Köyü sınırları dahilindeki Altıntepe Devlet Ormanında 150 hektarlık alanda 32 yataklı turizm tesisi ve yan üniteleri ile 18+9 delikli golf tesisi kurulması maksadıyla … Turizm Otelcilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. lehine … tarih ve … sayılı olur ile 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca 49 yıllığına kesin izin verildiği, … tarih ve … sayılı olur ile izin alanının 161.8591 hektara çıkarıldığı ve … tarih ve … sayılı olur ile de sözkonusu iznin 3 yıldızlı 990 yatak kapasiteli ve 18+9 delikli golf tesisine dönüştürülmesine izin verildiği, anılan şirket tarafından davacıya apart suitlerin kullanım hakkının 1996 tarihli İntifa Senedi Satış Vaadi Sözleşmesi ile devredildiği, gerek davalı idarenin gerek Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü'nce yaptırılan incelemeler neticesinde söz konusu tesislerin idareden izin alınmadan üçüncü kişilere işlettirildiği, ünitelerin ikinci konut olarak kullandırıldığı, izinli projeye aykırı yapı ve tesis yapıldığı, bedel borçlarının süresi içinde ödenmediği, ayrıca müfettiş incelemesi neticesinde belirlenen hususların üst kullanım hakkı sahibi şirket tarafından verilen süre içerisinde izne uygun hale getirilmediği anlaşıldığından bahisle üst hakkı kullanım izninin … tarih ve … sayılı olur ile iptal edildiği ve 30 gün içinde izin sahasının teslimine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemi tesis edilmiş, bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.
    Davacının … Turizm Otelcilik San. ve Tic. A.Ş. ile yaptığı sözleşme ile izin sahasında bulunan tesislerde intifa hakkı sahibi olduğu dolayısıyla Orman Genel Müdürlüğünün taşınmaz üzerinde … Turizm Otelcilik San. ve Tic. A.Ş. lehine verilen orman iznin iptal edilerek 30 gün içinde izin sahasının teslimine ilişkin … tarih ve …sayılı işlemin yönünden de menfaatinin bulunduğu anlaşıldığından verilen ehliyet ret kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
    Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 14/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara