Danıştay 3. Daire 2022/1891 Esas 2022/3355 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2022/1891
Karar No: 2022/3355
Karar Tarihi: 26.09.2022

Danıştay 3. Daire 2022/1891 Esas 2022/3355 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2022/1891 E.  ,  2022/3355 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2022/1891
    Karar No : 2022/3355

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Yapı Malzemeleri Dekorasyon İnşaat Mobilya PVC Tekstil Gıda Dersanecilik Yayıncılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı/…
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU:… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusunu, Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararı uyarınca yeniden inceleyen … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, alımlarının bir kısmının sahte faturalarla belgelendirdiği yolundaki saptamaları içeren vergi tekniği raporunun done alındığı takdir komisyonu kararına dayanılarak 2010 yılının Kasım ve Aralık dönemleri için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı şirketin, zamanaşımı süresinin dolmasına az bir süre kala geçerli bir sebebe dayanmaksızın takdire sevk edildiği, tarhiyatın esas itibarıyla vergi inceleme elemanı tarafından düzenlenen rapordaki belirlemelere dayandığı, bu haliyle söz konusu sevk işlemi zamanaşımını durdurmayacağından tarhiyatın, 31/12/2015 tarihine kadar tebliği gerekirken 24/11/2016 tarihinde tebliğ edilmekle zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle dava konusu cezalı vergi kaldırılmıştır.
    Bölge Mahkemesi kararının özeti: Hakkında 2010 ila 2013 dönemlerinde sahte fatura düzenlediği yolunda saptamalar içeren … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu bulunan … İnşaat Taahhüt Harfiyat Nakliyat Petrol Pazarlama İthalat İhracat Ticaret Limited Şirketi'nin 2010 yılında mal ve hizmet satışında bulunduğu firmalar arasında davacı şirketin de yer aldığının belirtildiği dikkate alındığında, davacı şirket yönünden takdire sevk sebebinin bulunduğu ve 16/12/2015 tarihinde takdire sevkle zamanaşımının durduğu, 18/11/2016 tarihli takdir komisyonu kararlarına istinaden düzenlenen 23/11/2016 tarihli ihbarnamelerin zamanaşımı süresi içerinde 24/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği olayda zamanaşımından söz edilemeyeceği, davacının faturalarını kayıtlarına aldığı adı geçen şirket hakkındaki vergi tekniği raporunda yer alan tespitler, sahte fatura düzenlediğini ispatlayıcı mahiyette olduğundan yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek, Vergi Mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra dava reddedilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Zamanaşımı süresini durdurmak amacıyla geçerli bir sebebe dayanmaksızın takdir komisyonuna sevk edildikleri dolayısıyla 24/11/2016 tarihinde tebliğ edilen tarhiyatın zamanaşımına uğradığı, takdir komisyonlarının katma değer vergisi indirimlerini reddetme yetkisi bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ…'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Davacı şirketin, 2010 yılı işlemlerinin 14/12/2015 tarihli iş emrine istinaden incelemeye başlandığı, inceleme devam ederken 16/12/2015 tarihinde takdire sevk edildiği, 04/02/2016 tarihinde vergi tekniği raporunun düzenlendiği, 18/11/2016 tarihli takdir komisyonu kararıyla takdir edilen matrah üzerinden yapılan dava konusu tarhiyata ilişkin tanzim edilen 23/11/2016 tarihli ihbarnamelerin 24/11/2016 tarihinde şirket müdürünün ikametgah adresinin bağlı bulunduğu muhtarlığa bırakıldığı anlaşılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinde re'sen tarhiyat, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması olarak tanımlanmıştır. Kanun'un 74. maddesinin (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde, yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak, takdir komisyonunun görevleri arasında sayılmış, komisyonunun yetkilerini düzenleyen 75. maddenin 1. fıkrasında ise 72. maddenin 1. fıkrasına göre kurulan takdir komisyonu 74. maddedeki görevleri dolayısıyla bu Kanun'da yazılı inceleme yetkisini haiz olduğu kuralına yer verilmiştir.
    Aynı Kanun'un 113. maddesinde zamanaşımı; süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak ifade edilmiş, 114. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında ise vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlıyarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı, şu kadar ki vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasının zamanaşımını durduracağı, duran zamanaşımını mezkûr komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam edeceği, ancak işlemeyen sürenin her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamayacağı hükme bağlanmıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    213 sayılı Kanun'un 30. maddesine göre vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde matrah, takdir komisyonu tarafından takdir edilebileceğinden, bu durumdaki bir mükellefin vergi incelemesine başlanılmadan önce takdire sevk edilmesine ve düzenlenen raporların takdir komisyonunca done olarak kullanılmasına yasal bir engel bulunmamakla birlikte inceleme başladıktan sonra takdire sevk işleminin zamanaşımı süresini durdurduğundan bahsedilemez.
    Bu durumda, davacının 2010 yılı işlemlerinin incelenmeye başlanmasından sonra, takdire sevk işleminin zamanaşımı süresini durdurmadığı dikkate alındığında, zamanaşımı süresinin dolmasından sonra tebliğ edilen ihbarnameler içeriği vergi ve cezanın zamanaşımına uğradığı görüldüğünden, davanın reddine dair Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kabulüne,
    2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA, 26/09/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

    Hemen Ara