Danıştay 3. Daire 2020/2401 Esas 2022/3340 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2020/2401
Karar No: 2022/3340
Karar Tarihi: 26.09.2022

Danıştay 3. Daire 2020/2401 Esas 2022/3340 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/2401 E.  ,  2022/3340 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2020/2401
    Karar No : 2022/3340

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) :... Vergi Dairesi Başkanlığı
    (... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. ...
    KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, ... Turizm İnşaat Temizlik Hizmetleri Tekstil Hayancılık Limited Şirketi'nden alınamayan 2011 yılının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ... tarih ve ... takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının 06/12/2007 ila 13/07/2011 tarihleri arasında asıl borçlu şirketin kanuni temsilcisi olduğu olayda, uyuşmazlık konusu ödeme emri içeriği vergi ve cezalarla ilgili olarak asıl borçlu şirket adına düzenlenen ... tarih ve ... takip numaralı ödeme emrinin, dava konusu ödeme emri düzenlendikten sonra şirket yetkilisinin ikamet adresinde eşine 22/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği görüldüğünden, şirket tüzel kişiliği hakkında takip ve tahsil yollarının usule uygun biçimde tüketildiğinden dolayısıyla kesinleşmiş ve tahsili gereken bir amme alacağının varlığından sözedilemeyeceğinden dava konusu ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emri iptal edilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı adına kanuni temsilci sıfatı ile düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Dava konusu ödeme emri içeriği kamu alacağıyla ilgili olarak asıl borçlu şirket adına düzenlenen ... tarih ve ... takip numaralı ödeme emrinin şirket yetkilisinin ikamet adresinde eşine 22/03/2019 tarihinde, dava konusu ödeme emrinin ise bundan üç gün sonra 25/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde, tüzel kişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, temsilcilerin bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi veya buna bağlı alacakların, kanuni ödevlerini yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı kurala bağlanmıştır.
    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 55. maddesinde, Amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, anılan Kanunun 58. maddesinde de, kendilerine ödeme emri tebliğ olunanların, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında itirazda bulunabileceği, hüküm altına alınmıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Kanuni temsilcilerin, şirket borcundan dolayı takip edilebilmesi için öncelikle asıl borçlu şirket nezdinde usulüne uygun biçimde kesinleşmiş bir vergi borcunun bulunması ve tüm takip yollarının usulüne uygun biçimde tüketilmesine karşın, borcun tüzel kişiliğin (şirketin) varlığından tamamen veya kısmen alınamadığının açıkça ortaya konulması gerekir.
    Dava konusu olayda, kamu alacağının tahsili için şirket adına düzenlenerek 22/03/2019 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinin, dava açılarak ya da açılmaksızın kesinleşmesi beklenilmeksizin ve sonrasında kamu alacağıyla ilgili olarak şirket nezdinde tüketilmesi zorunlu takip yollarına başvurulmaksızın, şirket adına düzenlenen ödeme emrinin tebliğinden sadece üç gün sonra davacı adına ödeme emri düzenlenerek tebliğ edildiği dikkate alındığında, ortada şirket hakkında usule uygun şekilde kesinleşmiş bir kamu alacağından söz edilemeyeceğinden, dava konusu ödeme emrini yazılı gerekçeyle iptal eden Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddinde sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
    2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 26/09/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

    Hemen Ara