Danıştay 3. Daire 2019/1688 Esas 2022/3478 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2019/1688
Karar No: 2022/3478
Karar Tarihi: 29.09.2022

Danıştay 3. Daire 2019/1688 Esas 2022/3478 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2019/1688 E.  ,  2022/3478 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2019/1688
    Karar No : 2022/3478

    TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) …Sac Sanayi ve Dış Ticaret Anonim Şirketi
    2- (DAVALI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
    VEKİLİ: Av. …

    İSTEMİN KONUSU: …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı şirketin, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiğinden bahisle bu faturalara konu katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca Mart, Ağustos, Eylül ila Aralık 2011 dönemleri için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin 1. bendi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının faturalarını kayıtlarına aldığı … Çelik Nakliyat İnşaat Elektrik Sanayi Ticaert Limited Şirketi ile …Metal Nakliyat İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkındaki tespitlerden düzenledikleri faturaların gerçeği yansıtmadığı sonucuna varıldığından yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, somut bir saptama gerçekleştirilmeksizin kesilen özel usulsüzlük cezasının hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi yönünden dava reddedilmiş, özel usulsüzlük cezası ise kaldırılmıştır.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurularının, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
    Davacı tarafından, uyuşmazlık konusu faturaların kayıtlara intikal ettirilip ettirilmediğine bakılarak rapor tanzim edildiği, başkaca bir somut tespit yapılmadığı, mal alış faturaları, taşıma, yükleme, boşaltma, depolama işlemlerini tevsik eden belgeler, ambar giriş çıkış kayıtları inceleme elemanına ibraz edildiği halde nazara alınmadığı, kaydi ve fiili envanter kayıtlarına itibar edilmediği, randıman ve fire kayıtlarının değerlendirilmediği, emtia satışlarına ilişkin karşıt incelemeye başvurulmadığı, banka havalesi şeklinde ödeme belgelerine itibar edilmediği, özel esaslara alınmaları nedeniyle ekonomik sıkıntı yaşandığı, özel esaslardan çıkmak amacıyla Vergi Mahkemesi kararı doğrultusunda ihtirazi kayıtla ödeme gerçekleştirdikleri, kullanıldığı iddia edilen sahte fatura tutarının şirketlerinin cirosunun çok cüz’i bir kısmına denk geldiği, yargılama devam ederken 7143 Sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'dan faydalanmak için yapılan başvurunun ödeme yapıldığından bahisle reddolunduğu, ödeme dava sonucuna göre netlik kazanacak bir avans/teminat ödemesi iken kesin bir borç ödemesi olarak değerlendirilerek anılan Kanun’dan faydalandırılmamasının hukuka uygun düşmediği, davalı idarenin 7143 sayılı Kanun karşısındaki olumsuz görüşü nedeniyle değinilen Kanun kapsamındaki başvurusunun geri çekildiği, varsayıma dayalı olarak somut tespit içermeyen vergi inceleme raporuna dayanılarak yapılan tarhiyatın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
    Davalı idare tarafından, davacı adına 213 sayılı Kanun’un 353. maddesinin 1. fıkrası uyarınca kesilen özel usulsuzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı, anılan madde gereğince özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için belgenin kimden alınmadığının saptanmasının zorunlu olmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.

    TARAFLARIN SAVUNMASI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ…'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    MADDİ OLAY:
    Davacı adına, alımlarının bir kısmının sahte faturalarla belgelendirdiği yolundaki tespitleri içeren vergi inceleme raporuna istinaden yeniden düzenlenen beyan tablosu uyarınca dava konusu tarhiyatın yapıldığı ve özel usulsüzlük cezasının kesildiği anlaşılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin 1. bendinde verilmesi ve alınması icap eden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10'u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceği hükme bağlanmıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Davacı tarafından, temyiz istemine konu edilen Vergi Dava Dairesi kararının; bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur.
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesi, fatura veya benzeri belge verilmemesi, alınmaması ve diğer şekil ve usul hükümlerine uyulmamasına ilişkin özel usulsüzlükler ve cezalarını düzenlemektedir. Değinilen maddede öngörülen bu düzenleme ile mükelleflerin vergilendirme işlemlerinin kayıt ve belge düzenine uygun yürütülmesinin sağlanması amaçlanmıştır.
    Harcamaların sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı faturalarla belgelendirilmesi, 213 sayılı Kanunun 353. maddesinin 1. bendinde özel usulsüzlük cezası kesilmesi gereken eylemler arasında gösterilmediği için kesilen cezanın maddenin öngörülüş amacına uygun düşmediği dikkate alındığında, Vergi Mahkemesince yazılı gerekçeyle kaldırılması yolundaki hüküm fıkrasına yöneltilen davalı idare istinaf başvurusunun reddinde sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacı temyiz isteminin reddine,
    2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının; bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
    3. Kararın; özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrasına davalı idarece yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
    4. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına,
    5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 29/09/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

    (X)- KARŞI OY:
    2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 23. maddesinde, Danıştayın temyiz mercii olarak görevinin, bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılıkların denetimini yapmakla sınırlı olduğu kurala bağlanmıştır.
    İdari işlemlerin yargısal denetiminin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olması karşısında bu denetimin maddi olayı da kapsadığının kabulü gerekir. Şöyle ki idari davaya konu işlemler, dayandığı, düzenlediği olaydan soyutlanmış olarak yargılamaya konu edilemez. Birçok idari uyuşmazlıkta maddi olanla hukuki olan arasında bir ayrım yapmak mümkün olmayabilir.
    İdari davalarda inceleme konusu olan hukuki işlem niteliğindeki bir idari işlemdir. Hukuki işlemin incelenmesi, işlemin dayanağı durumunda bulunan maddi olaydan bağımsız bir inceleme değildir.
    Adli yargıda maddi olay incelemesi yapılırken nasıl ki olayın subuta erip ermediği incelenerek bir sonuca ulaşılıyor ise idari yargıda da idarelerce tesis edilen işlemlerin dayanağını teşkil eden maddi olayın irdelenerek sonuca ulaşılması esastır.
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesinde, sahte belge "gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge" olarak tanımlanmaktadır.
    Davacının bir kısım alımlarını sahte faturayla belgelendirdiği yolunda tespitler içeren vergi inceleme raporuna istinaden yapılan tarhiyatın ve kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen temyiz istemleri hakkında, faturaların temin edildiği mükellefler hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarındaki tespitler değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.


    Hemen Ara