Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/13845 Esas 2022/16980 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/13845
Karar No: 2022/16980
Karar Tarihi: 28.11.2022

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/13845 Esas 2022/16980 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2022/13845 E.  ,  2022/16980 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davada Söke 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi sıfatıyla) ile İstanbul Anadolu 20.İş Mahkemesince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemeleri’nin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesi’nin yargı çevresinde kalan Mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan Adlî Yargı İlk Derece Hukuk Mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
    Söke 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi sıfatıyla)Mahkemesince, davacıya yönelik işlemlerin tamamının Pendik Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından yapıldığı, söz konusu şubenin İstanbul İl Merkezinde bulunduğu, davalı vekilinin süresi içerisinde yaptığı yetki itirazında da İstanbul Mahkemelerini belirttiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
    İstanbul Anadolu 20. İş Mahkemesince, davacının Söke Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtığı, uyuşmazlıkta kesin yetki kuralının bulunmadığı, davalının ek cevap süresi talep ettiği dilekçe ile Aydın İş Mahkemesi’ni, daha sonra sunduğu dilekçe ile İstanbul İş Mahkemesi’ni(İstanbul Anadolu İş Mahkemesini değil) yetkili olarak gösterdiği, yetki itirazının HMK'nın 19/2 maddesine uygun olmadığı (yetki itirazında birden fazla yetkili mahkeme gösterilmesinin mümkün olmadığı), Söke 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin uyuşmazlık hakkında yetkili hale geldiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
    7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 6. maddesinde, iş uyuşmazlıklarında yer itibarıyla yetkili olarak iş mahkemeleri belirlenmiştir. Buna göre, "İş mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkeme , davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesidir..Bu madde hükümlerine aykırı yetki sözleşmeleri geçersizdir."

    İş mahkemelerinde yetki kuralı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yetki kurallarına uygun olup, buna ek olarak işin yapıldığı yer, yani işyeri mahkemeleri de yetkili kılınmıştır.
    Türk Medenî Kanunu'nun 19/1. maddesi uyarınca gerçek kişi yönünden “Yerleşim yeri", "Bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.” Gerçek kişi işverenin başka bir yerde yerleşmek niyetiyle oturduğu kanıtlanmadığı takdirde, kural olarak nüfusta kayıtlı olduğu yerin ikametgâh sayılması gerekir.
    HMK'nın 14/1.maddesi uyarınca "Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir."
    Diğer yandan Türk Medeni Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca “Tüzel kişinin yerleşim yeri, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yerdir."
    İş mahkemesinin yetkisi kamu düzeni ile ilgili olduğundan, davalı tarafça süresinde itiraz edilmese dahi hâkim tarafından kendiliğinden bu husus gözönünde bulundurulmalıdır. Bir başka anlatımla hâkim, davanın her aşamasında yetki itirazını dikkate alabileceği gibi, kendisi de re'sen yetkisizlik kararı verebilir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.04.2008 tarihli ve 2008/10-329 Esas, 2008/334 Karar numaralı ilâmında da "Davaya konu uyuşmazlık tüzel kişilere karşı açılacak davalarda genel yetkili mahkeme, tüzel kişilerin yerleşim yerinin, yani merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olmakla birlikte, şube işlemleri nedeniyle açılacak dava, taraf olarak bağlı bulunulan merkez davalı gösterilerek, şubenin bulunduğu yerde de açılabilir. “Kurum adına işlem yapmaya yetkili bulunmak” şubenin tanımından ortaya çıkan bir sonuç olup, şubenin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olmasında tek başına yeterli değildir. Şubenin bulunduğu yer yetkisi, o şubenin yapmış olduğu işlemlerden, davacıya ait işlemlerin yürütülmesinden doğan uyuşmazlıklarda geçerli bulunmaktadır." görüşü benimsenmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde "Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazını "ilk itiraz" olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise "İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez." hükmünü içermektedir. Son olarak; "Cevap dilekçesini verme süresi" başlıklı 127/1. maddesi ise "Cevap dilekçesini verme süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Ancak, durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor yahut imkansız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye başvuran davalıya, bir defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere ek bir süre verilebilir. Ek cevap süresi talebi hakkında verilen karar taraflara derhâl bildirilir" şeklinde düzenleme getirmektedir.
    Dosya kapsamında yapılan incelemede, davalı vekili tarafından verilen 31.03.2021 tarihli cevap süresinin uzatılması talepli dilekçe de Aydın İş Mahkemelerinin yetkili olduğunun, 20.04.2021 tarihli cevap dilekçesinde ise yetkili mahkeme Pendik İlçesinin bağlı olduğu İstanbul İş Mahkemesinin yetkili olduğunun belirtildiği anlaşılmakla davalı vekilinin HMK 19.madde kapsamında usulüne uygun yetki itirazında bulunmadığı, bu durumda uyuşmazlığın davanın ilk açıldığı yer olan Söke 1. Asliye Hukuk (İş Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi’nde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince; Söke 1. Asliye Hukuk (İş Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara