Danıştay 3. Daire 2019/5709 Esas 2022/3508 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2019/5709
Karar No: 2022/3508
Karar Tarihi: 03.10.2022

Danıştay 3. Daire 2019/5709 Esas 2022/3508 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, sahte faturalarla belgelendirdiği alımlarına ilişkin olarak katma değer vergisi indirimlerinin reddi ve özel usulsüzlük cezası ile ilgili ihbarnamelerin iptali için dava açmıştır. Vergi Mahkemesi kararına yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge İdare Mahkemesi, özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrasını kaldırarak vergi ve cezaların reddi yönünde karar almıştır. Ancak, tebligatın usulsüz olduğu gerekçesiyle kararın bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi yönünden bozulması gerektiği ve davalı idare temyiz isteminin reddi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, Vergi Usul Kanunu'nun tebligat ile ilgili 101, 102 ve 114. maddelerine değinilmiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 114. maddesi gereğince, beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı belirtilmektedir.
Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2019/5709 E.  ,  2022/3508 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2019/5709
    Karar No : 2022/3508

    TEMYİZ EDENLER : 1-(DAVACI) …

    2-(DAVALI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü
    VEKİLİ: Av. …

    İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına davalı idare tarafından yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiğinden bahisle değinilen faturalara konu katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca 2012 yılını Mart ve Nisan dönemleri için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin 1. bendi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması ve dava konusu vergi ve cezalara ait ihbarnamelerin tebliğinin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu vergi ve cezalara ilişkin ihbarnamelerin davacının bilinen adresinde tebliğ edilemediğine ilişkin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesinde belirtilen usullere uygun biçimde düzenlenmiş bir tebliğ alındısı bulunmadığının anlaşıldığı olayda, ilanen tebligat koşullarının oluşmadığı dolayısıyla vergi ve cezaların 31/12/2017 tarihi itibarıyla zamanaşımına uğradığı, tek başına hüküm ifade eden bir işlem olmayan, kesin ve yürütülebilir niteliği bulunmayan tebligatın iptali isteminin incelemeyeceği gerekçesiyle dava konusu vergi ve cezalar kaldırılmış, tebligatın iptali talebi yönünden ise dava incelenmeksizin reddedilmiştir.
    Bölge Mahkemesi kararının özeti:
    Vergi Mahkemesi kararının, dava konusu özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusu, somut bir saptama olmaksızın özel usulsüzlük cezası kesilemeyeceği gerekçesiyle reddedilmiştir.
    Davacı tarafından, istinafa konu kararda, usule aykırı şekilde yapıldığı tespit edilen ilanen tebligattan 18/11/2017 tarihinde haberdar olunduğu iddia edilerek tebliğ tarihinin 31/12/2017 tarihi olarak belirtildiği, bu durumda, dava konusu vergi ve cezaların, tarh zamanaşımı süresi içerisinde davacıya tebliğ edildiği olayda, davacının faturalarını kayıtlarına aldığı … İnşaat Hafriyat Nakliyat Hırdavat Elektrik Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkındaki tespitler sahte fatura düzenlediğini kanıtlayıcı mahiyette olduğundan yapılan tarhiyata hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf istemi bu bakımdan kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararının, değinilen hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra dava bu yönden reddedilmiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
    Davacı tarafından, tebligatın 2018 yılı Ocak ayı içerinde öğrenildiği, usulsüz tebligatın sonuç doğurmayacağı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
    Davalı idare tarafından, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
    TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Davacı temyiz isteminin kabulü, davalı idare temyiz isteminin ise reddi gerektiği düşünülmektedir

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Davacı adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiğinden bahisle değinilen faturalara konu katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca yapılan tarhiyat ve kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin ihbarnamelerin davacının bilenen adresine tebliğ çıkarıldığı, adresinde bulunamaması nedeniyle 04/05/2017 tarihinde düzenlenen tebliğ alındısı 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesinde belirtilen usullere uygun biçimde düzenlenmediği halde ilanen tebliğ yoluna gidildiği anlaşılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 101. maddesinde, mükellef tarafından adres değişikliğinde bildirilen adreslerin bilinen adreslerden olduğu; 102. maddesinde, tebliğ olunacak evrakı muhtevi zarfın posta idaresince muhatabına verileceği ve keyfiyetin muhatap ile posta memuru tarafından taahhüt ilmühaberine tarih ve imza konulmak suretiyle tespit olunacağı, muhatabın geçici olarak başka bir yere gittiğinin, bilinen adresinde bulunanlar veya komşuları tarafından bildirildiği takdirde keyfiyet ve beyanda bulunanın kimliği tebliğ alındısına yazılarak altının beyanı yapana imzalatılacağı, imzadan imtina ederse, tebliği yapanın bu ciheti şerh ve imza edeceği ve tebliğ edilemeyen evrakın çıkaran mercie iade olacağı, bunun üzerine tebliği çıkaran merci tarafından tayin olunacak münasip bir süre sonra yeniden tebliğe çıkarılacağı, ikinci defa çıkarılan tebliğ evrakı da aynı sebeple tebliğ edilemeyerek iade olunursa tebliğin ilan yolu ile yapılacağı, bu işlemlerin komşulardan bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyet taahhüt ilmühaberine yazılarak tarih ve imza vaz'edilmek ve hazır bulunanlara da imzalatılmak suretiyle tespit olunacağı, aynı Kanunun 114. maddesinde; vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı hüküm altına alınmıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Uyuşmazlık konusu vergi ve cezalara ilişkin ihbarnamelerin davacının bilinen adresine tebliğ çıkarıldığı ancak adresinde bulunamaması nedeniyle 04/05/2017 tarihinde 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesinde belirtilen usullere uygun biçimde düzenlenmiş bir tebliğ alındısı olmadığı halde ilanen tebliğ yoluna gidildiği olayda, 31/12/2017 tarihine kadar usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilemeyen vergi ve cezalar zamanaşımına uğradığından, Vergi Dava Dairesi kararının, bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.
    Davalı idare temyiz isteminin ise bu nedenle reddi gerekmiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacı temyiz isteminin kabulüne,
    2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının; bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
    3. Kararın; özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen davalı idare TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE, 03/10/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

    Hemen Ara