Esas No: 2022/3916
Karar No: 2022/4795
Karar Tarihi: 12.10.2022
Danıştay 12. Daire 2022/3916 Esas 2022/4795 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2022/3916 E. , 2022/4795 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/3916
Karar No : 2022/4795
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 2006 yılı ÖSS ve 2011 yılı KPSS A Grubu ve Öğretmenlik sınavları ve bu sınav sonucuna göre yapılan yerleştirme işleminin geçersiz sayılması ile 03/03/2011 tarihinden sonra uygulanan sınavlarda, sınavın yapıldığı tarihten itibaren iki yıllık yasaklılık süresi döneminde girilen sınavlar ve yerleştirme işlemlerinin iptal edilmesine ilişkin bulunan ve … tarih ve … sayılı işlemle bildirilen Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı Yönetim Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; davalı idarenin süre aşımı itirazına ilişkin olarak; davacının yerine başka bir adayın sınava girdiğinin (joker aday) tespit edildiğinden bahisle, 2006 yılı ÖSS ve 2011 yılı KPSS A Grubu ve Öğretmenlik sınavları ve bu sınav sonucuna göre yapılan yerleştirme işleminin geçersiz sayılması ile 03/03/2011 tarihinden sonra uygulanan sınavlarda, sınavın yapıldığı tarihten itibaren iki yıllık yasaklılık süresi döneminde girilen sınavlar ve yerleştirme işlemlerinin iptal edilmesine ilişkin işlemin iptalinin istenildiği, anılan işlemin ve bu davada verilecek olan kararın sadece davacı bakımından sonuç doğuracağı, sınava giren diğer adayların durumuna etki etmeyeceği gerekçesiyle, bu davanın 2577 sayılı Kanun'un 20/B maddesi kapsamında olmadığı, bu itibarla, dava konusu işlemin davacıya 15/03/2021 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine altmış günlük dava açma süresi içerisinde 29/03/2021 tarihinde açılan davada, davacının yerine başkasının sınava girip girmediği hususunda yapılan değerlendirmede, Ankara Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen … ve … sayılı uzmanlık raporlarının incelenmesinden; görüntü karşılaştırma suretiyle morfolojik (yüzün anatomik karakteristiğinin incelenmesi) yöntemler kullanılarak yapılan inceleme sonucunda davacıya ait fotoğraflar ile "… " ve "… " uzantılı fotoğraflar arasında genel yüz görünümleri, saç, kaş, burun, yanak ve dudak yapıları yönlerinden uyumsuzluk görüldüğü, söz konusu görüntülerin tam fark derecesinde farklı şahıslara ait olduğu kanaatine varıldığı; dosya kapsamında bulunan davacının sınav başvurusu için ÖSYM sistemine yüklediği onaylı fotoğrafları ile cevap kağıdındaki görüntüleri ve söz konusu fotoğrafların/görüntülerin morfolojik yöntemler kullanılarak kriminal açıdan incelenmesi sonucunda hazırlanan uzmanlık raporlarında tam fark derecesinde farklı şahıslara ait olduğu şeklinde görüş bildirildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacının yerine başkalarının joker aday olarak sınava girdiğinin tereddüte yer bırakmayacak şekilde ortaya konulduğu anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; uyuşmazlığın, 2006 yılı ÖSS ve 2011 yılı KPSS A Grubu ve Öğretmenlik sınavları ve bu sınav sonucuna göre yapılan yerleştirme işleminin geçersiz sayılması ile 03/03/2011 tarihinden sonra uygulanan sınavlarda sınavın yapıldığı tarihten itibaren iki yıllık yasaklılık süresi döneminde girilen sınavlar ve yerleştirme işlemlerinin iptal edilmesine ilişkin işlemden kaynaklandığı, dolayısıyla 2577 sayılı Kanun'un 20/B maddesi gereği ivedi yargılama usulüne tabi olduğu ve bu işlemin iptali talebiyle açılan davada verilen karar için temyiz yolunun öngörüldüğü; bu durumda, 2577 sayılı Kanun'un 20/B maddesinde, bu madde kapsamına giren davalarda verilecek nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulmasının öngörülmüş olması karşısında, bakılan davada verilen mahkeme kararının temyizen Danıştayca incelenmesi gerektiğinden, Bölge İdare Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun görev yönünden reddine, dosyanın, kararı temyizen incelemekle görevli Danıştaya gönderilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Hakkında verilmiş bir mahkumiyet kararı bulunmadığı, davalı idarece tesis edilen işlemin dayanağının … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında düzenlenen iddianame olduğu, ancak dosyada henüz karar verilmediği, yargılaması devam eden bir dosyaya dayanarak işlem tesis edilmesinin hukuka aykırı olduğu, kendisine savunma hakkı kullandırılmadığı, bu nedenle adil yargılanma hakkının ihlal edilerek bir ön kabulle işlem tesis edildiği ileri sürülerek, hukuka aykırı olması nedeniyle İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Mevzuatın amir hükümleri uyarınca tesis edilen işlemde ve davanın reddine ilişkin kararda hukuka aykırılık bulunmadığı, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile hukuka uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci ve Onikinci Dairelerince, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'na 3619 sayılı Kanun'un 10. maddesiyle eklenen Ek 1. madde uyarınca yapılan müşterek toplantıda, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
İdare Mahkemesince, temyiz istemine konu kararda; iptali istenilen işlem ve bu davada verilecek olan kararın sadece davacı bakımından sonuç doğuracağı, sınava giren diğer adayların durumuna tesir etmeyeceği sonucuna ulaşılarak, davanın 2577 sayılı Kanun'un 20/B maddesi kapsamında olmadığı ve dava konusu işlemin davacıya 15/03/2021 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine 60 günlük dava açma süresi içerisinde açılan davada süre aşımı bulunmadığı belirtilmek suretiyle uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmiş ise de; 2577 sayılı Kanun'un 20/B maddesinin birinci fıkrasında, "Millî Eğitim Bakanlığı ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan merkezî ve ortak sınavlar, bu sınavlara ilişkin iş ve işlemler ile sınav sonuçları hakkında açılan davalara.." ibaresine yer verildiği, bakılan uyuşmazlığın da davacının 2006 yılı ÖSS ve 2011 yılı KPSS A Grubu ve Öğretmenlik sınav sonuçlarının iptaline ilişkin işlemden kaynaklandığı göz önünde bulundurulduğunda, 2577 sayılı Kanun'un 20/B maddesinde belirtilen yargılama usulüne tabi olduğu anlaşıldığından, İdare Mahkemesinin, davanın niteliğine ilişkin aksi yöndeki tespitinde hukuki isabet görülmemiştir.
Bununla birlikte, 19/06/2022 tarih ve 31871 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 15/03/2022 tarih ve E:2021/2, K:2022/1 sayılı kararında, "Özel dava açma süresine tâbi bir idari işlemde, dava açma süresinin gösterilmemiş olması durumunda, vergi mahkemelerinde 30, Danıştay ve idare mahkemelerinde 60 günlük genel dava açma süresinin uygulanması gerektiği.." belirtilmiş olup; uyuşmazlıkta, 2006 yılı ÖSS ve 2011 yılı KPSS A grubu ve Öğretmenlik sınav sonuçlarının ve buna göre yapılan yerleştirme işleminin iptaline ilişkin dava konusu kararın davacıya, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı Sınav Hizmetleri Daire Başkanlığının … tarih ve … sayılı işlemi ile tebliğ edildiği, ancak, anılan işlemde, 2577 sayılı Kanun'un 20/B maddesinde belirtilen yargılama usulüne ilişkin özel dava açma süresinin uygulanacağının davacıya bildirilmediği görülmektedir.
Bu hukuki durum karşısında; uyuşmazlıkta, dava konusu işlemin davacıya tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 60 günlük genel dava açma süresinin uygulanması gerekmekte olup; dava konusu işlemin davacıya 15/03/2021 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine 60 günlük genel dava açma süresi içerisinde, 29/03/2021 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu anlaşıldığından, davalı idarenin, davada süre aşımı olduğu yolundaki iddiasına itibar edilmemiştir.
Bu açıklamalar ışığında, İdare Mahkemesince uyuşmazlığın esasına girilerek davanın reddi yönünde verilen temyize konu karar hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı temyize konu kararının, yukarıda belirtilen açıklama ile ONANMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un 20/B maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca kesin olarak, 12/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.