Esas No: 2015/14363
Karar No: 2015/6972
Karar Tarihi: 23.11.2015
Mala zarar verme - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/14363 Esas 2015/6972 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 15 - 2012/248467
MAHKEMESİ : Tufanbeyli Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/07/2012
NUMARASI : 2011/41 (E) ve 2012/55 (K)
SUÇ : Mala zarar verme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın mülkiyeti hazineye ait ............. köyü 118 ada 1 parsel nolu tarla vasfındaki taşınmaza buğday ektiği, daha sonra sanığın bu yeri traktörle sürmek suretiyle buğdaylara zarar vererek mala zarar verme suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda;
............... köyü 118 ada 1 nolu parsel sayılı taşınmazın mülkiyetinin hazineye ait olduğu, sanığın bahsi geçen yeri katılanın buğday ekmesi nedeniyle 3091 sayılı kanun hükümleri gereğince bu yerin kendi zilyetliğinde bulunduğunu belirterek şikayette bulunduğu ve tecavüzün önlenmesini talep ettiği, bunun üzerine ............. Kaymakamlığının 19.10.2010 tarihli kararında katılanın taşınmazdaki tecavüzün menine ve sanık tarafından ecrimisil ödenmek suretiyle kullanılmasına devam edilmesi kararı verildiği, bu karardan sonra sanığın davaya konu yeri sürdüğünün anlaşılması karşısında, unsurları itibariyle oluşmayan mala zarar verme suçundan sanığın beraatine kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.11.2015 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY:
Kadastro tespit tutanağına göre uyuşmazlık konusu yerin sanığın babası olan İ. S."ün işgalinde hazine arazisi olduğu, İ. S. tarafından açılmış bulunan kadastro tespitine itiraz davası sonucunda verilen Tufanbeyli Kadastro mahkemesinin 2001/232 esas, 28/06/2001 tarih ve 2001/149 sayılı kararı ile davanın reddine ve ilgili parselin hazine adına tapuya tesciline hükmedildiği, sanık H.. S.. tarafından ............ Kaymakamlığına yapılan başvuru ile G. Ü."nün tecavüzünün önlenmesinin talep edilmesi üzerine, Tufanbeyli Kaymakamlığı İdare Kurulu tarafından 3091 sayılı Kanun gereğince verilen 19.10.2010 tarih ve 2010/02 sayılı kararda, davalının traktör ile ekim yapmak suretiyle tecavüzde bulunduğu belirtilip davacı ve davalının bu yerde hakları bulunmadığından davalının tecavüzünün önlenmesine, nizalı yerin kamuya teslimine karar verildiği, ayrıca kadastro tutanağında işgalci olarak gözüken İ. S."ün mirasçısı olan davacı H.. S.."ün ecri misil bedelini ödemek suretiyle bu yerin kullanmaya devam etmesinin de kararlaştırıldığı, söz konusu men kararı infaz edilerek taşınmazın hazineye teslim edildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Kaymakamlığın men kararında dosyamız sanığı olan H.. S.."ün de taşınmaz üzerinde hakkı olmadığı vurgulanmakla birlikte kiralama hükmü doğuracak şekilde bu kişinin kullanmaya devam etmesine karar verilmesi yok hükmünde sayılmalıdır. Çünkü hazine arazilerinin ne şekilde kiralanacağı mevzuatla belirlenmiş olup, kaymakamlar hazine arazilerini mevzuata aykırı şekilde istedikleri kişiye tahsis edemezler. Bu nedenle men kararının sonunda yer alan sanığın “araziyi kullanmaya devam etmesi” şeklindeki bölüm hukuki dayanaktan yoksun olup yok hükmündedir. Bu açıdan yasadan kaynaklanan bir yetkiye dayanmayan tahsis kararı sanığa araziyi kullanma hakkı vermemektedir. Nitekim Maliye tarafından mahkemeye verilen cevaplarda sanığın kiraladığı bir taşınmazın bulunmadığı belirtilmek suretiyle sözü edilen cümlenin kiralama anlamına gelmediği kabul edilmiş olmaktadır.
Hazineye ait olan taşınmaza tecavüz eden herkes ecri misil ödemek zorundadır. Ecri misil kararı haksız işgal tazminatı olduğundan gelecek adına hüküm ifade etmez. Bu nedenle hazine arazisini işgal eden kişinin ödediği ecri misil tazminatı ona geleceğe yönelik üstün hak bahşetmeyeceğinden boş olan bir araziyi bir başka yıl başka bir kimse işgal edebilir. İlgili mevzuat gereğince ecri misil ücreti tahsil edildikten sonra taşınmazın tahliyesine karar verilip hazineye teslim edilmesi gerekmektedir.
Söz konusu taşınmaza gelince 2010 yılında katılan tarafından işgal edilerek buğday ekildiği konusunda anlaşmazlık bulunmamaktadır. Mülk sahibi hazine olduğundan sanığın, işgalci olan katılan ile hazine arasındaki sorunun tarafı olmayacağı açıktır. Katılanın ecri misil ödemesi halinde o yılki ürünler kendisine ait olacaktır. Ancak dosya içerisinde bu işgalcinin ecri misil ödediğine ilişkin belge bulunmamaktadır. Mevzuata uygun olarak, tecavüzün men edilmesinden sonra taşınmaz, üzerindeki ekinlerle birlikte hazineye teslim edilmiştir. Artık ekinler de hazineye ait sayılmalıdır.
O halde;
Sanığın hiçbir hakkı olmamasına karşın, hazineye ait olan ekili bir araziyi sürerek zarar vermesi şeklindeki eylemi kamu malına zarar verme suçunu oluşturacağından, basit mala zarar verme suçundan kurulan hükmün vasıftan bozulması yerine; sayın çoğunluğun eylem suç oluşturmayacağından sanığın beraat etmesi gerektiği yönündeki bozma kararına katılmıyorum.