Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/8166 Esas 2020/1903 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8166
Karar No: 2020/1903
Karar Tarihi: 03.06.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/8166 Esas 2020/1903 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2016/8166 E.  ,  2020/1903 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2013/1640 Esas sayılı takip dosyasından tanzim edilen 09.01.2014 tarihli sıra cetvelinde 1. sırada bulunan davalının ipotek alacağının gerçekte belirlenen miktar kadar olmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinde davalının alacağının esasına itiraz etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı banka ile dava dışı borçlu ... arasında düzenlenen sözleşme hükümleri ve ipotek akit tablosu içeriği dikkate alındığında davalının itiraza konu alacaklarının ipotek kapsamında bulunduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, sıra cetvelinde 1. sırada yer alan davalı ipotek alacaklısının alacağının fazla hesaplandığı iddiasına dayalı, sıra cetveline itiraz davasıdır.
    Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde, borçlu tarafından davalı banka lehine konut finansmanı kredisinden kaynaklı olarak, 224.850,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği ve ödenmeyen konut kredisi ile borçlunun mevcut kredi kartı borcunun tahsili amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığı, ipoteğe konu taşınmazın cebri icra yoluyla satışının yapıldığı, satış bedelinin paylaşımı için düzenlenen sıra cetvelinde, davalı bankaya yaptığı ipotekli takip kapsamında pay ayrıldığı, kalan miktarın ise davacı 2. dereceden ipotek alacaklısına ödenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
    Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine davalı lehine konulan ipoteğin, konut finansmanı kredisinin teminatı olduğu tartışmasızdır. İpotek sözleşmesinde yer alan “... konut finansmanı sözleşmesi ve işbu sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olan her bir kredi sözleşmesi tahtında açılmış ve açılacak kredilerden dolayı doğmuş ve doğacak borçlar ile bankanın bütün şubelerinin doğmuş ve doğacak alacaklarının 224.850,00 TL"na kadar olan miktarının tahsilini temin..” yönündeki kayıt yanıltıcı mahiyette olduğundan, tüketici olan borçlu açısından yazılmamış sayılması gereken bir kayıttır. Nitekim, Dairemizin, 16.11.2016 tarihli ve 2016/3963 E.-5051 K. sayılı ilamı da bu yöndedir.
    Bu durumda mahkemece, davalı bankanın, dava dışı borçluya kullandırdığı kredi kartından doğan alacağının, ipotek kapsamında olmadığı belirtilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
    kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara