Esas No: 2015/3300
Karar No: 2015/5768
Karar Tarihi: 28.10.2015
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3300 Esas 2015/5768 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılana ait şirkette şoför olarak çalışan sanığın, şirketin müşterisi olan başka bir şirketten katılana teslim etmek üzere aldığı 103.367 TL parayı araçla getirdiği sırada kullandığı aracın kaza yapması sonucunda parayı teslim etmeyerek uhdesinde tutmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın aracıyla kaza yaptıktan sonra içerisinde para bulunan zarfın çalındığını iddia etmesine karşın, fatura bulunan zarf ile kendisine ait cep telefonunun çalınmamış olması, görgü tespit tutanağına göre torpido ve araç içerisinde herhangi bir dağınıklığa rastlanmaması, sanığın tamamen baygın olduğunu iddia etmesine karşın kendisinden irtibat numarası istendiğinde yedi haneli numarayı ezbere şekilde söyleyebilmiş olması, tanık doktor beyanına göre sanığın bilincinin açık olduğunun belirlenmesi hususları gözetilerek, sanığın zarf içerisinde para olduğunu bilip bilmediğiyle ilgili çelişkili beyanları sonucunda zarfta para olduğunu bilmediğine dair verdiği savunmaya karşın, paranın teslim alındığı şirket çalışanı olan tanık ..."in sanığın zarfın içerisinde para olduğunu bildiğine ve buna ilişkin tutanak düzenlediğine dair beyanı karşısında, gerçeğin kuşkuya yer verilmeyecek şekilde açığa çıkarılabilmesi amacıyla, söz konusu tutanak temin edilip, tutanakta sanığın imzasının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, sanığa ait imzanın varlığı halinde kaza sırasında bilinci açık olan ve araçta yüklü miktarda para olduğunu
bilen sanığın bu parayı ne sebeple yanına almadığı hususunun açıkça sorulup sanığın beyanları arasındaki çelişkinin giderilmesi, sanığın harcamaları, banka hesapları, varsa taşınır ve taşınmazları incelenerek mal varlığında düzensiz bir artış olup olmadığının tespit edilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.