23. Ceza Dairesi 2015/4209 E. , 2015/5582 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ..."in medyum ... adı altında fal, büyü, büyü çözme, muska yapma gibi işlerle uğraştığı, adı geçenin buna ilişkin kartvizit bastırıp çevreye dağıttığı, ayrıca internette de buna dair sayfa açtığı, diğer sanık ...’in ise sanık ...’in daha önceden boşandığı ancak birlikte yaşamaya devam ettiği eski eşi olduğu, suç tarihine ... İlinde ikamet eden katılan ...’ın birtakım ailevi problemlerinin bulunduğu ve bu problemlere çözüm arayışı içerisinde olduğu, bu doğrultuda internet üzerinden yaptığı araştırma neticesinde sanık ..."in internetteki sayfasını gören katılanın sıkıntılarının çözümü konusunda kendisine yardımcı olabileceğini düşünerek sanıkla irtibata geçtiği, bu görüşme neticesinde katılanın 29/10/2010 tarihinde annesi ..., kardeşi ... ve arkadaşı ... ile birlikte sanığın bulunduğu ... İlçesine geldikleri, sanık ..."in katılanı ve yanındakileri karşılayıp evine götürdüğü, bu sırada evde diğer sanık ...’in de bulunduğu, burada yaptıkları görüşme sırasında sanık ..."in katılana "üzerinde büyü var, 400 gram altın getir, bu altınları 3 gün okuyacağım sana geri vereceğim, bu şekilde büyü bozulacak" dediği, bu sırada diğer sanığın da sanık ..."i destekleyici sözler söyleyerek katılanı etkilediği, katılanın sanık ... ile yaptığı bu görüşme neticesinde bir altın kolyesini, annesi ..."nın bir altın alyansını, bir taşlı yüzüğünü, kardeşi ..." un bir çift altın küpesini alıp adı geçen sanığa verdiği, ancak sanık ..."in "bunları okuyacağım ama bunlar yetmez" dediği, katılanın ..."e dönmesinden sonra sanığın sürekli olarak katılanı aradığı ve "verdikleriniz yetmedi, büyü cinin ağzında çabuk olun yoksa çarpılırsınız" diyerek katılanı korkuttuğu, bunun üzerine katılanın 4 adet çeyrek altın, 1 adet yarım altın ve 1 adet altın bileziği kardeşi ... ile ..."ya sanık ..."e gönderdiği, bir süre sonra katılanı bir kez daha arayan sanığın, "durumunuz çok kötü, cin sizi çarpacak, gönderdikleriniz yetmedi, biraz daha altın gönderin" dediği ve ..."e geleceğini söyleyerek katılandan yine kendisine verilmek üzere altın hazırlamasını istediği, sanığın söz konusu sözleri üzerine daha fazla korkuya kapılan katılanın 400 gram ağırlığında 16 burma bileziği ..."e gelen sanık ..."e teslim ettiği, daha sonraki zamanlarda sanık ..."in sık sık arayıp biraz daha altın istemesinden ve eski aldığı altınları iade etmemesinden şüphelenen katılanın araştırma yaptığı ve sanık ...’in medyumluk adı altında başkalarını dolandıran bir kişi olduğunu öğrendiği, bunun üzerine sanıktan şikayetçi olduğu, bu şekilde sanıklar ... ve ...’in iştirak halinde üzerlerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği somut olayda;
1-Sanık ... hakkında üzerine atılı dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Her ne kadar katılan vekili tarafından ... Cumhuriyet Başsavcılığına ibraz edilen iddianamede sanık ...’in diğer sanık ...’in katılana yönelik eylemlerine iştirak ettiği, katılanla yaptığı telefon görüşmesinde "altın gönderin yoksa cin sizi çarpar" şeklinde korkuttuğu iddia edilmiş ise de; katılan ve tanıkların aşamalarda alınan ifadelerinde bu iddiayı doğrulamadıkları, sanık ...’nin sadece diğer sanık ...’in evine gittiklerinde kendilerini ağırladığını beyan ettikleri anlaşılmakla; adı geçen sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediğine dair cezalandırılmasına yeterli her türlü şüpheden uzak kesin, inandırıcı delil elde edilemediğinden bahisle verilen beraat kararında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında üzerine atılı dolandırıcılık suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın hileli söz ve davranışlarla dini duygularını istismar ettiği katılandan haksız menfaat sağladığı, bu haliyle sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 158/1-a maddesinde düzenlenen “Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle” nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu ve sanığın bu suçu zincirleme olarak işlediği gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde 5237 sayılı TCK’nın 157. maddesinde düzenlenen “dolandırıcılık” suçundan hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.