Kamu kurum ve kuruluşlarındaki eşya hakkında hırsızlık - kamu malına zarar verme - konut dokınılmazlığını ihlal - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/14686 Esas 2015/5555 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/14686
Karar No: 2015/5555
Karar Tarihi: 22.10.2015

Kamu kurum ve kuruluşlarındaki eşya hakkında hırsızlık - kamu malına zarar verme - konut dokınılmazlığını ihlal - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/14686 Esas 2015/5555 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/14686 E.  ,  2015/5555 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
    SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarındaki eşya hakkında hırsızlık, kamu malına zarar verme, konut dokınılmazlığını ihlal
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Suça sürüklenen çocuğun, katılan kamu kurumuna girerek içeride bulunan muhtelif eşyaları çaldığı ve söz konusu eşyaların bulunduğu odaların camları ile kapılarını kırmak suretiyle nitelikli mala zarar verme, hırsızlık ve konut dokunulmazlığı ihlal suçlarını işlediği iddia edilen somut olayda;
    Oluşa, suça sürüklenen çocuk savunmalarına, katılanın beyanlarına, bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre; suça sürüklenen çocuğun bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eylemlerinin nitelikli mala zarar verme, hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarını oluşturduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    1- Suça sürüklenen çocuk hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik olarak yapılan temyiz incelemesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafisi ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA,
    2- Suça sürüklenen çocuk hakkında nitelikli mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlere yönelik olarak yapılan temyiz incelemesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafisi ile katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
    a- 28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 65. maddesiyle 5237 sayılı TCK"nın 152/1 maddesinde yapılan değişikliğe göre, öngörülecek ceza miktarının üst sınırının altı yıldan dört yıla indirilmesi ve sanık hakkında hüküm kurulurken alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tertip edilmesi karşısında söz konusu kanun değişikliğine göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    b- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.02.2009 tarih ve 2008/250-13 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zarararın bu kapsama dâhil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak suçtan doğan maddi zararlarda dikkate alınması gereken bir unsur olduğu anlaşılmakla; konut dokunulmazlığının ihlali suçunun işlenmesi ile oluşmuş somut bir zarardan söz edilemeyeceği gözetilmeden ve suç tarihi itibariyle kasıtlı suçtan mahkûmiyeti bulunmayan ve yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dikkate alınarak suça sürüklenen çocuk hakkında “zararın giderilmediği” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    c- Seçimlik ceza öngörülen konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde hapis cezasının tercih edildiği halde bu cezanın ancak adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımlara çevrilebileceği gözetilmeyerek, TCK"nın 50/2. maddesine aykırı davranılması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafisi ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/10/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Hemen Ara