Esas No: 2015/3839
Karar No: 2015/5551
Karar Tarihi: 22.10.2015
Nitelikli dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3839 Esas 2015/5551 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık ..."ın katılan ..."ın yanında önceden çalıştığı ...bank ... Şubesinden kredi talep ettiği, kredi talep belgelerinde kefil olarak katılanın ismini yazarak katılana ait şirket adını içeren sahte kaşeyi kefil kısmına basarak katılanın imzasını taklit ederek bankadan kredi çekmek suretiyle üzerine özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia ve kabul edilen somut olayda;
1-Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyeti yönünde kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Oluşa, sanığın savunmalarına, katılanın beyanlarına, bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eylemlerinin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA,
2- Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyeti yönünde kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık müdafii ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
5271 sayılı CMK"nın 225. maddesi uyarınca hükmün mevzuu iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup 10.10.2008 tarihli iddianame ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinden bahisle kamu davası açılmış ise de eylemin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturacağından bahisle görevsizlik kararı verildiği, mahkemece bu suçtan savunmasının alındığı, Ceza Genel Kurulunun 24.03.1998 gün, 50/105, 01.09.1999 gün, 137/146 ve 23.10.2001 gün, 226/227 sayılı kararlarında açıklandığı üzere; bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan söz edilmesinin, o olay hakkında da dava açıldığı şeklinde kabul edilemeyeceği ve “dolandırıcılık” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı, gözetilmeden yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/10/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.