Esas No: 2012/2854
Karar No: 2013/1575
Karar Tarihi: 07.03.2013
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/2854 Esas 2013/1575 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usül ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 990,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 967,60 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 07.03.2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
İİK"nın 67/II. maddesi uyarınca takibe itiraz eden borçlunun icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için takibe itirazında haksız olması gerekir. Alacak likid değilse borçlunun itirazında haksız olduğu kabul edilemez.
Faturaya dayalı takiplerde, fatura konusu alacağın likid sayılabilmesi için faturanın borçluya tebliğ ya da teslim edilmiş olması ve faturayı alan borçlunun TTK"nın 23/II. maddesinde öngörülen 8 günlük yasal süre içinde fatura kapsamına itiraz etmemiş bulunması gerekir. Borçlu yasal süre içinde faturaya itiraz ederek düzenleyene iade etmiş ya da iade faturası düzenleyerek göndermiş ise alacak tartışmalı duruma geleceğinden likid sayılmasına imkan bulunmamaktadır. Böyle durumlarda fatura tek taraflı belge olmaktan ileri gidemez ve hukuki sonuç doğurmaz.
Somut olayda: İcra takibi 20.11.2008 tarihli 33.500,00 TL bedelli faturaya dayandırılmış, 15.200,00 TL ödeme düşülerek kalan 18.300,00 TL alacak yönünden takibe geçilmiştir. Davalı borçlu icra takibinden önce 05.01.2009 tarihli 18.300,00 TL bedelli iade faturası düzenleyip göndermek suretiyle takip dayanağı faturaya kısmi itirazda bulunmuştur. Aynı şekilde takip dayanağı 20.11.2008 günlü faturanın kısmen kabul edilmediği belirtilerek icra takibine de itiraz edilmiştir. Takip dayanağı faturanın davalı borçluya hangi tarihte tebliğ ya da teslim edildiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Takip dayanağı faturanın davalı borçluya hangi tarihte tebliğ edildiği davacı alacaklı tarafından kanıtlanamadığından davalı borçlu tarafından düzenlenen iade faturasının 8 günlük yasal süre içinde düzenlendiği kabul edilmelidir. Bu durumda takip konusu alacak likid olmayıp yargılamayı gerektireceğinden davalı takibe itirazında haksız sayılamaz. Öte yandan icra takip talebinde asıl alacak yanında işlemiş faiz alacağı da talep edilmiş, mahkemece davalı borçlu takibe itirazında kısmen haklı bulunarak davanın takip öncesi faiz alacağına ilişkin kısmı reddedilmiştir.
Yukarıda açıklandığı gibi davalı borçlu takibe itirazında tamamen haksız olmadığından icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulamaz. 6100 Sayılı HMK"nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca hüküm altına alınan icra inkar tazminatı kaldırılmak ve yerine “Koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine” cümlesi yazılmak suretiyle kararın düzeltilerek onanması gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne iştirak etmiyorum.