6831 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/7390 Esas 2021/3877 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/7390
Karar No: 2021/3877
Karar Tarihi: 30.03.2021

6831 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/7390 Esas 2021/3877 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, kaçak orman emvali nakletme suçundan mahkumiyet kararı aldıktan sonra, denetim süresi içinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu işledi. Bu suçun tarihi olan 13.10.2012 tarihine kadar 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresi gerçekleşmiş olduğundan, sanık hakkındaki kamu davası düşürüldü. Davanın düşürülmesi, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak gerçekleşti. Kanunlar açısından ise, davanın 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi bulunduğu belirtildi.
19. Ceza Dairesi         2020/7390 E.  ,  2021/3877 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 6831 sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanık hakkında 07.10.2008 suç tarihli kaçak orman emvali nakletme eylemiyle ilgili olarak mahkemece verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 02.07.2012 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içinde 13.10.2012 tarihinde işlediği trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hükmün kesinleştiği ve ihbar üzerine, hükmün açıklandığı, CMK"nin 231/8-c maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 02.07.2012 tarihi ile sanığın denetim süresi içinde yeni suç işlediği 13.10.2012 tarihleri arasında zamanaşımının durduğu kabul edilerek yapılan incelemede,
    Suç tarihi itibarıyla sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi bulunduğu nazara alınarak suç tarihi olan 07.10.2008 tarihinden inceleme tarihine kadar 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak DÜŞMESİNE, 30.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara