15. Hukuk Dairesi 2012/2107 E. , 2013/1413 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalılar vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, BK"nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi nedeniyle taahhüt yerine getirilmediğinden ödenen iş bedelinin istirdadı istemiyle girişilen icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatı istemiyle açılmış, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalı yüklenicinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece davanın kabulüyle birlikte davacı iş sahibi yararına %40 icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davalı yüklenici şirketin sözleşmeyle yapımını üstlendiği 93 m2 alanındaki prefabrik yapı ruhsata tâbi olup, sözleşmede ruhsatın yüklenici tarafından alınacağına dair bir hüküm yer almamıştır. Sözleşmede aksine bir düzenleme yer almadığından kural olarak ruhsat alma mükellefiyeti davacı iş sahibine aittir. Tapudaki isim hataları davacı tarafından düzeltilip ruhsat alınmadığından ve 3194 Sayılı İmar Kanunu uyarınca her türlü inşaat yerel yönetimlerce verilecek izne bağlı olup davalı yüklenici kaçak inşaat yapımına zorlanamayacağından işin yapılmamış olması nedeniyle sadece yükleniciye
ödenen ve ihtilâfsız olan tutarın iadesi ile yetinilmesi gerekirken uyuşmazlığın giderilmesi yargılama yapılmasını gerektirdiğinden ve alacağın likid olduğundan sözedilemeyeceğinden davacı yararına ayrıca %40 icra inkâr tazminatına hükmedilmesi doğru olmamış, karar bu yönden bozmayı gerektirmiş ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 6100 Sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca mahkeme kararının hüküm fıkrası birinci bendi üçüncü paragrafında yer alan “Alacak likid bulunduğundan hükmolunan miktarın takdiren %40"ı oranında 15.200,00 TL icra inkâr tazminatının davalı şirketten alınarak davacıya ödenmesine” cümlesinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine “Yasal koşulları oluşmadığından davacının icra inkâr tazminatı isteminin reddine” cümlesinin yazılmasına, hükmün değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 990,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 3,15 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 28.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.