Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/3020 Esas 2013/386 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3020
Karar No: 2013/386
Karar Tarihi: 28.01.2013

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/3020 Esas 2013/386 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, iş bedelinin ödenmeyen kısmının tahsili için başlatılan icra takibinin davalı iş sahibi şirket vekilinin itirazı üzerine durması nedeniyle itirazın iptâli, icra takibinin devamı, icra inkâr tazminatının tahsili istemleri ile açılmıştır. Ancak mahkemece, davacı yüklenici tarafından sunulan sözleşmelere davalı iş sahibi şirket vekilinin beyanı alınmadığı, taraflar arasında akdî ilişkinin bulunup bulunmadığının tam olarak değerlendirilmediği ve davacı yüklenici defter kayıtlarının usulüne uygun tutulmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak Yargıtay, sözleşmelerin asıllarının sunulması gerektiği, yapılan işlerin belirlenerek taraflar arasındaki akdî ilişkinin değerlendirilmesi gerektiği ve mahkemenin eksik araştırma sonucu hatalı karar verdiği gerekçesiyle kararı bozmuştur. Kanun maddeleri ise bu kararda belirtilmemiştir.
15. Hukuk Dairesi         2012/3020 E.  ,  2013/386 K.

    "İçtihat Metni"



    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -

    Dava, iş bedelinin ödenmeyen kısmının tahsili için başlatılan icra takibinin davalı iş sahibi şirket vekilinin itirazı üzerine durması nedeniyle itirazın iptâli, icra takibinin devamı, icra inkâr tazminatının tahsili istemleri ile açılmış, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı yüklenici vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı yüklenici vekili, dava dilekçesinde 26.05.2008 tarihli bir adet, 09.06.2008 tarihli iki adet sözleşmeye dayanmıştır. Bu sözleşmelerin fotokopileri davacı vekili tarafından dosyaya sunulmuştur. Bu sözleşmelere karşı davalı iş sahibi şirket vekilinin beyanı alınmamıştır. Bu sözleşmelerdeki işveren imzasının davalı şirket temsilcisine ait olduğu kabul edildiği takdirde taraflar arasında akdî ilişkinin bulunduğunun kabulü gerekir. Davalı iş sahibi şirket vekili bu sözleşmeleri ve altındaki imzayı inkâr ederse, bu durumda davacı yüklenici vekiline sözleşmelerin asıllarını sunması için süre verilmesi, sözleşme asılları sunulduğu takdirde gerekirse imza incelemesi de yapılarak, taraflar arasında akdî ilişkinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi zorunludur.
    Taraflar arasında akdî ilişkinin bulunduğunun kabul edilmesi durumunda, davacı yüklenici tarafından yapılan işlerin neler olduğunun, sözleşmelerde yazılı olan işlerin hangilerinin davacı yüklenici tarafından yapıldığının belirlenmesi gerekir. Bu konuda maddi vakıalara, dolayısıyla yüklenici tarafından yapılan işler hakkında tanık dinlenmesine yasal engel bulunmamaktadır. Akdî ilişkinin varlığı kabul edildiği takdirde kural olarak yapılan işlerin davacı yüklenici tarafından yapıldığının kabulü zorunludur. Bunun aksini ispatlama yükümlülüğü davalı iş sahibine aittir.
    Mahkemece taraflar arasında akdî ilişkinin bulunup bulunmadığının değerlendirmesi tam olarak yapılmamış, bu konunun gerekli beyanlar alınarak değerlendirilmesi gerektiği üzerinde de durulmamıştır. Sadece davacı yüklenici defter kayıtlarının usulüne uygun tutulmamış olması ve icra takibine dayanak yapılan ........2008 tarihli faturanın iade edilmiş bulunması gerekçesiyle davacı yüklenicinin iddiasını ispat edememiş olması nedeniyle eksik araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yüklenici yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 28.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara