Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/2876 Esas 2014/6709 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2876
Karar No: 2014/6709
Karar Tarihi: 20.11.2014

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/2876 Esas 2014/6709 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, bir hakem kararının iptal edilmesi istemiyle açılmıştır. Taraflar arasında yapılan sözleşmede uyuşmazlıkların çözümü için taraflarca atanan bir hakem heyeti görevli ve yetkilidir denilmiştir. Ancak, dava HMK'nın 439. maddesinde hakem kararlarına karşı sadece iptal davası açılabileceği hükmüne rağmen, sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle geçerli ve yürürlükte olan HUMK’nın 516 ve devamı maddelerinde iç tahkim davası sonucu verilen hakem kararına karşı temyiz yoluna başvurulabileceği kabul edilmiştir. Dolayısıyla mahkeme, iptal davasının bu sebeple reddedilmesi gerektiğine karar vermiştir. Kanun maddeleri ise şunlardır: 1086 sayılı HUMK'nın 516 ve devamı maddeleri, 6100 sayılı HMK'nın 439. maddesi, 1086 sayılı HUMK'nın 438/son maddesi.
15. Hukuk Dairesi         2014/2876 E.  ,  2014/6709 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, hakem kararının iptâli istemine ilişkindir. Mahkemece davanın dava şartı noksanı nedeniyle reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında 14.11.2008 tarihli “... Dış Cephe Kaplama İşi Taahhüt Sözleşmesi“ başlıklı protokol ve 18.08.2009 tarihli ek protokol düzenlendiği, protokolün düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nın 516 ve devamı maddelerinde bu kanuna göre verilecek hakem kararına karşı temyiz yoluna başvurulabileceği kabul edilerek bozma sebepleri düzenlenmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK"nın 439. maddesinde hakem kararlarına karşı yalnızca iptâl davası açılabileceği hükmü getirilmiş ve iptâl sebepleri tahdidi olarak sayılmıştır. Dava 26.02.2013 günü açılmıştır. Tahkim şartını düzenleyen sözleşmenin “Uyuşmazlıkların Çözülmesi“ başlıklı maddede “Uyuşmazlıkların çözülmesinde taraflarca atanan birer mesleki hakem ve mahkemece atanacak bir hukukçu bilirkişiden oluşan hakem heyeti görevli ve yetkilidir. Uyuşmazlığın çıkması durumunda taraflar önce birer hakem atayacak, üçüncü hakemin atanması mahkemeden istenecektir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu düzenleme dışında tahkimle ilgili taraflar arasında yeni bir sözleşme ve ihtilâfın HMK"ya göre çözümlenmesini kabul ettiklerine dair bir anlaşmanın varlığı da ileri sürülmemiştir.
    Her ne kadar tahkim şartı ya da sözleşmesi yargılamanın devlet mahkemelerinde mi yoksa hakemde mi görüleceğine ilişkin olduğundan usul sözleşmesi niteliğinde ise de, bu sözleşmenin düzenlenmesi ve geçerliliği maddi hukuk işlemidir. Tahkim şartı ya da sözleşmesi yapılması maddi hukuk işlemi olduğundan sonradan çıkartılan yeni kanunlar, düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan kanuna göre geçerli olarak kurulan sözleşmeleri ve sözleşme hükümlerini geçersiz hale getirmez. Maddi hukuk sözleşmelerinin geçerliliklerinin yapıldığı tarihteki yasa hükümlerine tabi olduğu doktrin ve Yargıtay içtihatlarında tartışmasız kabul edilmektedir.
    Bu durumda tahkim şartını da ihtiva eden taraflar arasındaki protokolün maddi hukuk işlemi olduğu, taraflar uyuşmazlığın hakemde ve sözleşmenin yapıldığı tarihte geçerli ve yürürlükte olan HUMK"ya göre çözümünü kabul ettikleri ve bu sözleşme halen geçerli ve taraflar için bağlayıcı bulunduğundan sözleşme tarihindeki maddi ve usul hukuku
    kurallarının uygulanması gerekir. Somut olayda 6100 sayılı HMK"nın 439. maddesiyle getirilen hakem kararlarına karşı sadece iptâl davası açılabileceği hükmünün uygulanması olanağı bulunmamaktadır. Tarafların iradesiyle uygulanmasını kabul ettikleri Türk Kanunları arasında olan HUMK"nın 516 ve devamı maddelerinde iç tahkim davası sonucu verilen hakem kararına karşı temyiz yoluna başvurulabileceği kabul edildiğinden, iptâl davasının bu sebeple reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece iptâl davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi sonucu itibariyle doğru olduğundan 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gerekli 1086 sayılı HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçe bu şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek hükmün ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 20.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara