Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/755 Esas 2014/6272 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/755
Karar No: 2014/6272
Karar Tarihi: 04.11.2014

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/755 Esas 2014/6272 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, iş bedelinin tahsili amacıyla davalı tarafından girişilen icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin olup mahkemece davanın reddi yönünde verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, sözleşmenin davalı ile dava dışı şahıs arasında imzalandığını ve borcu olmadığını iddia etmiştir. Davalı ise davacının da sözleşmenin tarafı olduğunu, iş sahibi sıfatının olduğunu, bu nedenle davacı hakkında da icra takibi yapıldığını savunmuştur. Mahkeme, davacının sözleşmenin tarafları arasında yer almadığını ve davacının sadece tanık olarak imza attığını belirterek davayı reddetmiştir. Ancak Yargıtay, davacının taraf olmadığının anlaşılması üzerine kararı bozmuştur.
Kanun maddeleri: Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 110. maddesi.
15. Hukuk Dairesi         2014/755 E.  ,  2014/6272 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ankara 11 Asliye Hukuk Hakimliği
    Tarihi :13.11.2013
    Numarası :2013/163-610

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, iş bedelinin tahsili amacıyla davalı tarafından girişilen icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin olup mahkemece davanın reddi yönünde verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacı taraf 23.05.2012 tarihli protokolde kendisinin tanık olarak sözleşmeye imza attığını, sözleşmenin tarafı olmadığını, sözleşmenin davalı ile dava dışı M. N. Y. arasında imzalandığını, bu nedenle borçlu bulunmadığının tespitini iddia etmiştir. Davalı taraf ise davacının da sözleşmenin tarafı olduğunu, iş sahibi sıfatının olduğunu, bu nedenle davacı hakkında da icra takibi yapıldığını, davanın reddini talep etmiştir.
    Davacının da imzasının bulunduğu 23.05.2012 tarihli protokolde davacının, sözleşmenin tarafları arasında yer almadığı gibi, sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 110. maddesi hükmü gereğince başkasının fiilini taahhüt eden sıfatını da haiz olmadığı, bu durumda mahkemenin kabulünün aksine davacının taraf sıfatı bulunmadığı anlaşılmakla, sözleşmenin davacı tarafından tanık sıfatıyla imzalandığının kabulü gerekirken işveren olarak kabulü doğru olmamış, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmek üzere kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 04.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara