(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi 2014/12374 E. , 2014/23191 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı-karşı davacı ...Ş. vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı-karşı davacı ...Ş.’nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı-karşı davalı ..., iş sözleşmesinin işverence 16.06.2011 tarihinde haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil, ücret ve yol ücreti alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı-karşı davacı ...Ş., davacının iş akdinin İş Kanununun 25/II-e maddesi gereğince haklı olarak feshedildiğini, davacının çalışması sırasında bedeli alınmış, faturası kesilmiş ve müşterilere teslim edilmesi gereken bir kısım malların çekmecesinde bulunduğunu, bu eyleminin suç teşkil etmesi nedeniyle Kadıköy Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturmanın devam etmekte olduğunu, sözleşmenin de bu haklı nedene dayanılarak feshedildiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı tarafça dosyaya sunulan 13.06.2011 tarihli zabıt başlıklı tutanak içeriğinde davacının işyeri çekmecesinde satışı yapılmış ancak müşteriye teslim edilmemiş 8 adet BG ürünü yakıt ve yağ katkıları bulunduğu, durumun tutanak altına alındığı ve bu tutanak gereği davacı hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu ve iş akdinin feshinin de bu tutanağa dayanak yapıldığı anlaşılmakta ise de davacı hakkında ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma yapıldığı ancak suç unsuru bulunmadığı gerekçesi ile 21.11.2011 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, davacının eyleminin ne tür bir iş akdine aykırılık teşkil ettiği davalı tarafça tam olarak ortaya konamadığı, eyleminin mahkememizde oluşan kanaate göre işten çıkartılma değil disiplin cezasını gerektirir bir durum olduğu, davalı tarafın feshinin bu nedenle haksız olduğu, davacı tarafın gerek kıdemi, gerekse iş yerindeki konumu dikkate alındığında iş akdinin feshinin haklı nedene dayandığı, fazla mesai ve diğer bir kısım alacaklarının hak edilmesine rağmen davacıya ödenmediği bu durumun da davacı açısından haklı fesih gerekçesi oluşturduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı taraf yararına hem asıl dava hem de karşı dava açısından avukatlık ücretine hükmedilmesi yerinde ise de davalı taraf yararına davacının reddedilen talepleri nedeniyle avukatlık ücretine hükmedilmemesi hatalı olup bozma sebebi ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hüküm fıkrasına 17 numaralı bend olarak;
“17-Davalı-karşı davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 658,67 TL avukatlık ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı–karşı davacıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin eklenmesine, kararın bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı-karşı davacı şirkete iadesine, 24/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.