19. Hukuk Dairesi 2017/920 E. , 2019/97 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfî tespit davasının yapılan yargılaması sonucunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalının tanıtım ve reklam amaçlı verdiği traktör karşılığında 65.000,00 TL bedelli senet aldığını, davacı adına kayıtlı taşınmaz ve başka bir gelirin de olmaması nedeniyle kredi başvurusunun dava dışı banka tarafından reddedildiğini, traktörün 24.12.2014 ve 02.04.2015 tarihleri arasında davacıda kaldığını, traktörün iade edildiği ancak senedin davacıya iade edilmeksizin davalı tarafından doldurularak icra takibine konu edildiğini iddia ederek, davalıya 15.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının ancak bankadan kredi kullanarak bedelini ödeyebileceğini belirttiğini, traktörün teslim edilerek davacıdan 65.000,00 TL bedelli senet alındığını, davacının kredi alamadığını, yaklaşık altı ay traktörü kullandığını, kullanımı esnasında traktör parçalarının iki üç defa servis tarafından değiştirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının traktörü kullanarak davalıya teslim ettiği, traktördeki değer düşüklüğünün 11.000,00 TL olduğu gerekçesiyle ve “....İcra Müdürlüğü"nün 2015/2136 Esas sayılı dosyada davacının itirazının 4.000 TL yönünden kaldırılarak, davacının talebinin takibe konu 4.000 TL yönünden kabulü ile, 4.000 TL açısından takibin iptali ile, takibin 11.000 TL yönünden devamına,” şeklinde davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, menfî tespit davasıdır. Mahkemece yapılan tahkikat sonucuna göre menfî tespit kararı verilmesi gerekirken itirazın iptali ve menfî tespit davaları karıştırılarak yazılı şekilde karar verilmiştir. Dava konusu takip kambiyo senedine mahsus bir takip olup takibin devamı için davalının itirazının iptali söz konusu değildir. Takip ilamsız takip olsa dahi itiraz edilmeden kesinleşmiş ise açılacak menfî tesbit davasında sadece davacının borçlu olmadığı saptanan bir kısım var ise sadece bu yönden menfî tespit hükmü kurulması gerekir.
Bu itibarla mahkemece menfî tespit davasının mahiyetine aykırı ve hükmün infazında tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 14/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.