Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2015/572 Esas 2015/312 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2015/572
Karar No: 2015/312

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2015/572 Esas 2015/312 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2015/572 E.  ,  2015/312 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi : ... Asliye Ceza
6831 sayılı Orman Kanununa Muhalefet suçundan sanık ..."ın anılan kanunun 93/2, 5237 sayılı TCK"nun 62 ve 51. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve ertelemeye ilişkin, ... Sulh Ceza Mahkemesince verilen ... gün ve ... sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay ... Ceza Dairesince ... gün ve ... sayı ile;
“Hükümden sonra 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 Sayılı Kanunun 562. maddesinin 1. fıkrası uyarınca CMK"nun 231/5, 14. madde ve fıkralarında öngörülen, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasında ceza sınırının 2 yıla çıkartılması ve soruşturma ile kovuşturması şikayete bağlı suç olma şartının kaldırılması kuralları gereğince bu hususun mahalli mahkemece değerlendirilmesi lüzumu” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan yerel mahkemece ... gün ve ... sayı ile bu kez; yüklenen suç açısından sanığın kastının bulunmaması nedeniyle 5271 sayılı CMK"nun 223/2-c maddesi gereğince beraatine karar verilmiştir.
Hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay .. Ceza Dairesince ... gün ve ... sayı ile ;
“Suç zabtı ve keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu, sanığın savunması ve Dairemizin ... tarih ve ... esas, ... karar sayılı ilamına göre sanığın mahkûmiyeti yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
... Asliye Ceza Mahkemesi ise ... gün ve ... sayı ile;
"...Davaya konu yerin ... Sulh Ceza Mahkemesinin ... tarih ve... sayılı kararı, Samsun İl İdare Kurulunun 05.08.2008 tarihli kararı ve diğer sanık ..."in savunmalarından açıkça anlaşılacağı üzere çok uzun yıllardan bu yana önce sanık ..."in miras bırakanları, daha sonra da diğer akrabaları tarafından kullanıldığı, son olarak da sanık ... tarafından bu yerin kullanıldığı, sanık ..."un da çok uzun senelerden beri bu yerin sanık ... ve onun akrabaları tarafından tarla olarak kullanıldığını bildiği, orman sahası içerisinde kaldığını bilmediği ve bunu bilmesinin de kendisinden beklenemeyeceği, bu yöndeki savunmasının aksine herhangi bir delil de bulunmadığı, olay günü de sanık ..."in daha önce olduğu gibi suça konu yere mısır ekmeye karar verdiği ve bu yeri sürmesine yardımcı olması için sanık ..."dan ricada bulunduğu, sanık ..."un da diğer sanık ..."in oğlunun arkadaşı olması, köy yaşantısı ve komşuluk ilişkileri gereği ricasını kırmayarak bu yerin uzun yıllardır ... ve onun akrabaları tarafından kullanıldığını bilmesi nedeniyle ..."e bu yeri sürmesi sırasında yardımcı olduğu, bunun dışında suça konu yerle olay öncesinde veya sonrasında herhangi bir eyleminin bulunmadığı, söz konusu yerin geçmişi ve safahatı, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere bu yer üzerinde herhangi bir ağaç, dip kökü bulunmaması ve yerin orman toprağı değil normal toprak muhafaza karekteri göstermesi itibariyle orman olduğunu bilmesinin mümkün olmadığı, bunu bilmesinin sanık ..."dan beklenmesini gerektirir hukuki bir durumun da bulunmadığı, bilakis söz konusu yerle ilgili daha önce hukuki ihtilaflar çıktığı ve ... Sulh Ceza Mahkemesinin ... tarihli kararı ile ... ..."ın akrabası olan Kamil ..."ın mülkü olduğuna ilişkin karar bulunduğu, bu şekilde sanık ..."un söz konusu yeri uzun yıllardır tarla olarak diğer sanık ... ve onun miras bırakanları ile akrabaları tarafından kullanılmasının oluşturduğu güven dahilinde olay günü köy yaşantısı gereği diğer sanığa tarla sürümü sırasında yardımcı olduğu, bunun dışında söz konusu yeri işgal veya açma kastına yönelik herhangi bir hareketinin bulunmadığı, olay günü uzun yıllardan beri miras bırakanları ile birlikte bu yeri tarla olarak kullanan diğer sanık ..."in eylemine iştirak veya yardım kastı ile değil, sadece köylüsü ve komşusu olan diğer sanığa tarla sürme işinde yardımcı olmak amacıyla hareket ettiği anlaşılmakla, sanığın yüklenen suç açısından herhangi bir kastının bulunmadığı" gerekçesiyle direnerek sanığın önceki hükümdeki gibi beraatine karar vermiştir.
Bu hükmün de katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.06.2015 gün ve 201423 sayılı “bozma” istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık ... ... hakkında devlet ormanını işgal ve faydalanma suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olup, inceleme sanık ... hakkında verilen hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın üzerine atılı 6831 sayılı Orman Kanununa muhalefet suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Samsun ... Köyü Muhtarı tarafından, Samsun Valiliğine verilen 27.07.2005 tarihli şikayet dilekçesinde, köy halkından ... ve ... ... isimli şahıslar tarafından köyün merası, fundalık ve ormanlık alanına tecavüz edildiğinin bildirilmesi üzerine, Samsun İl İdare Kurulu Müdürlüğünce 3091 sayılı Kanun uyarınca yapılan inceleme sonucunda 05.08.2005 tarihli kararla; ihbara konu yerin bugüne kadar hiç sürülüp ekilmediği, ilk defa sanıklar ... ve ... tarafından bir iki ay önce sürülüp mısır ekildiği, mütecavizlerin tapusunun olmadığı, arazinin orman vasfında olduğu, 1967 yılından bu yana yer üzerinde zilyetlik bulunmadığı belirlenerek tecavüzün meni ile belirtilen yerin orman işletme müdürlüğüne teslimine karar verildiği,
İl idare kurulu kararı üzerine orman muhafaza memurlarınca düzenlenen 12.09.2005 tarihli suç tutanağında; orman içi köy olan ... Köyü, Büyüktepe Çerkezin Kırığı Mevkii, 13 nolu bölmedeki dört tarafı fundalık olan 736 metrekarelik boş alanda ölü orman örtüsünün temizlenerek, sahanın sürülüp mısır ekildiğinin tespit edildiği, tespitten sonra orman işletme şefliğine gelen şüpheli ..."in, bu yeri tarla olarak kullandığını, bir kaç yıl ekmediğini, bu yıl sanık ..."a sürdürüp mısır ektiğini, devlet ormanı olduğunu bilmediğini söylediği, şüpheli ..."un ise, ..."in babasından kalan suça konu yeri tarla olarak kullandığını, bu sene kendisinden yardım istemesi üzerine tarlayı beraber sürdüklerini, yerle ilgisinin bulunmadığını beyan ettiği bilgilerine yer verildiği,
Mahkemece yapılan 07.08.2007 tarihli keşif sonrası bilirkişi sıfatıyla orman mühendisi tarafından düzenlenen raporda; suç konusu yerde kesik herhangi bir orman ağacı dip kökünün bulunmadığı, taşınmaz toprağı içerisinde orman toprağında bulunması gereken kök, kesik kök, kök kalıntısı ve humus bakiyesi gibi teknik bulgulara rastlanmadığı, orman toprağı özelliği göstermediği, arazi eğiminin %35 olduğu, toprak muhafaza karakteri taşıdığı, henüz orman kadastrosu çalışmalarının yapılmadığı, dört yönden ormanlık alan ile çevrili olup orman içi açıklık vasfında olduğu, orman amenajman haritasında da ormanlık alan içinde kaldığı, bu nedenle 6831 sayılı Kanunun 1. maddesine göre orman sayılan yerlerden olduğunun belirtildiği,
İnceleme dışı sanık ... tarafından sunulan amcası ... ... hakkındaki ... Sulh Ceza Mahkemesince verilen ... gün ... Esas ve 1971/461 Karar sayılı kararda; ... ..."ın köy orta malına tecavüz suçundan yargılanıp beraatine karar verildiği, yargılama sırasında Samsun Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 03.11.1969 tarih ve 382/591 sayılı ilamın ibraz edildiği, bu ilamın köy orta malı olduğundan bahisle ..."ın tecavüzünün define karar verilen yere ilişkin olduğu, tecavüz ettiği iddia edilen yerin köy orta malı olmayıp kendi mülkü olduğunun ifade edildiği,
Mahkemece her iki kararın ve dosyanın gönderilmesi için mahkemelerine yazılan yazılara, karar ve dosyaların arşivde bulunamadığı şeklinde cevap verildiği,
Anlaşılmaktadır.
Hakkında devlet ormanını işgal ve faydalanma suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen ... ...; suç konusu yeri elli seneden fazla bir süredir dedesi ve babasının kullandığını, kendisine de babasından kaldığını, ekmiş olduğu yerin yan tarafının orman arazisi olduğu konusunda köy muhtarının kendisini uyardığını, ancak ... Sulh Ceza Mahkemesinin ... Esas ve 1971/461 karar sayılı dosyasında bu yerle ilgili olarak amcası hakkında beraat kararı verildiğini, suça konu yerin orman arazisi olmadığını, sanık ..."un olay tarihinde kendisine yardıma geldiğini ve sanığın ... Köyünün azası olduğunu söylemiş,
Sanık ...; ... Köyü nüfusuna kayıtlı olup aynı köyde ikamet ettiğini, sanık ..."in isteği üzerine belirtilen yerin sürme işlemine yardımcı olduğunu, yerin ..."e atalarından kalması ve uzun yıllardır kullanmaları nedeniyle orman olduğunu bilmediğini savunmuştur.
6831 sayılı Kanunun suç tarihi itibarıyla yürürlükte olan 93. maddesinin uyuşmazlık konusu ile ilgili ilk iki fıkrası;
“1) Bu Kanunun 17’inci maddesinde yasak edilen fiilleri işleyenler veya izne bağlı işleri izinsiz yapanlar altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
2) İşgal ve faydalanma yeniden tarla açmak suretiyle vaki olduğu veya yanmış orman sahalarına ilişkin bulunduğu veya kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içerisinde işlendiği takdirde bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur” şeklinde düzenlenmiş iken,
08.02.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 200. maddesi ile;
“1) Bu Kanunun 17’nci maddesinde yasak edilen fiilleri işleyenler veya izne bağlı işleri izinsiz yapanlar, 91’inci madde hükümleri saklı kalmak üzere altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.
2) İşgal ve faydalanma suçunun yeniden tarla açmak suretiyle veya yanmış orman sahalarında ya da kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içerisinde işlenmesi halinde verilecek ceza bir kat artırılır” şeklinde değiştirilmiştir.
Devlet ormanını işgal ve faydalanma suçunun oluşabilmesi için, suça konu yerin orman niteliğinde olması ve failin de bu yerin orman olduğunu bilmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Suç konusu yere tecavüz edildiğine ilişkin olarak köy muhtarınca yapılan ihbar üzerine, sanık ... ile ... ..."ın devlet ormanını birlikte sürdükleri ve ..."in mısır ektiği anlaşılan somut olayda; köy muhtarınca Samsun Valiliğine verilen dilekçede sanık ..."un da isminin belirtilmesi, Samsun İl İdare Kurulu Müdürlüğünün kararında işgal ve faydalanmaya konu yerin bugüne kadar hiç sürülüp ekilmediğinin, ilk defa sanık ... ve ... tarafından bir iki ay önce sürülüp mısır ekildiğinin ifade edilmesi, ... Köyünün orman içi köy olup, suça konu yerin de dört tarafı ormanla çevrili açıklık niteliğinde olması, sanığın yaşı, ... Köyü nüfusuna kayıtlı olup aynı köyde ikamet etmesi hususları birlikte gözetildiğinde, suç konusu yerin orman olduğunu bildiğinin kabulü gerekmektedir.
Bu itibarla; Özel Daire bozma kararı yerinde olup yerel mahkeme direnme hükmünün, 6831 sayılı Kanuna aykırı şekilde devlet ormanını işgal ve faydalanma suçunu işlediği sabit olan sanığın mahkûmiyeti yerine suç kastının bulunmadığı gerekçesiyle beraatine karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan sekiz Genel Kurul Üyesi; "sanığın beraatine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, yerel mahkeme direnme hükmünün onanması gerektiği" yönünde karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... gün ve ... sayılı direnme hükmünün, 6831 sayılı Kanuna aykırı şekilde devlet ormanını işgal ve faydalanma suçunu işlediği sabit olan sanığın mahkûmiyeti yerine suç kastının bulunmadığı gerekçesiyle beraatine karar verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
3- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C. Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.10.2015 tarihinde yapılan müzakerede oyçokluğuyla karar verildi.

Hemen Ara