Esas No: 2013/2662
Karar No: 2013/4840
Karar Tarihi: 12.09.2013
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/2662 Esas 2013/4840 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiş, davalı ... (...) vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı ... vekili Avukat ... geldi. Diğer davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ve ayıplı imalât sonucu ödenen iş bedelinin istirdadına, ayrıca bu nedenle uğranılan zararın tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir. Davalılar reddini savunmuş, mahkemenin ıslah olunan miktara göre davanın kısmen kabulüne dair kararı, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacı ile davalılardan ... arasında 17.06.2007 tarihinde imzalanan sözleşmeyle su kuyusu açılması konusunda anlaşmaya varılmış ve iş bedeli karşılığı 14.857,00 TL ödeme yapılmıştır. Diğer davalı ... ile yapılan sözleşmeyle de kuyunun dalgıç pompa ve ekipmanının yerleştirilmesi kararlaştırılmış, bunun karşılığında 8.158,00 TL ödenmiştir. Bu hususlar taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, kuyunun Nisan 2008 tarihinde çalışmasının durması üzerine sözleşmelerde verilen garanti süresi içinde ortaya çıkan ayıplı imalât nedeniyle eserin reddiyle davalılara yapılan ödemelerin ve ayıplı imalâttan kaynaklanan zararın ödenmesi konusundadır. Gerçekten mahallinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu kuyunun ayıplı imâl edildiği ve bu haliyle kullanılamayacağı, reddi gerektiği saptanmıştır. Bu durumda davacı iş sahibinin BK"nın 360. maddesi uyarınca ödediği iş bedelinin istirdadını istemekte haklı olduğuna ilişkin mahkemenin kabulü yerindedir. Ne var ki davalılarla ayrı ayrı sözleşmeler ve buna göre ödemeler bulunduğu gözetilmeden toplam kuyu bedeli ödemelerinden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi davada toplam 6.500,00 TL"nin 2.500,00 TL"sinin ..."dan, 2.000,00 TL"sinin ..."dan, 2.000,00 TL zararın da müştereken istenilmesine, 21.12.2010 tarihinde harcı ödenmek suretiyle dava değeri 38.227,00 TL"ye ıslah edilmesine ve bunun 23.382,09 TL"sinin hüküm altına alınmasına karşın davada talep edilen miktarlara dava tarihinden, ıslahla artırılan miktarlara ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmemiş olması, reddedilen miktar üzerinden davalılar yararına vekâlet ücreti takdir edilmeden alacağın tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi de doğru olmamıştır.
Kararın açıklanan nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı ..."a verilmesine, diğer davalı vekille temsil olunmadığından yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, fazla alınan temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 12.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.