15. Hukuk Dairesi 2013/2551 E. , 2013/4530 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı asil ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı ile davalı asil dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davasında, dava dilekçesinde ekli bulunan sözleşmeye göre davalıya 244 mt. kuyu sondajı yaptığını, sondaj için gerekli dalgıç pompa sistemini monte ettiğini, yer altı suyu kullanma belgesine göre saniyede 3 litre, günde 36 ton su temin edildiğini belirterek sözleşmede belirlenen bedele göre 41.480,00 TL KDV’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı savunmasında davacı ile yazılı sözleşme düzenlemediklerini, davacının sunduğu sözleşmede yüklenici olan kişinin dava dışı ... olup davacı ile ilgisi olmadığını, bu kişinin de kuyuyu açmadığını, sonradan davacı ile şifahi olarak bedeli metresi 80,00 TL’den anlaşma yapıldığını, ancak su çıkarılmadığını, ... ... Bölge Müdürlüğü’nde davacı tarafından sahte evrak düzenlenerek yer altı suyu kullanma belgesi alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Yargılama sırasında davacı 18.06.2009 tarihli celsede sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını kabul etmiştir. Mahallinde yapılan keşifte dinlenilen bilirkişi fiilen açılan sondaj kuyusunun 18 mt. olduğunu, kuyuda su olmadığını açıklamış, bedeli ise taraflarca imzalandığı kabul edilmeyen sözleşme fiyatları ve ...’den gelen belgelere göre 244 mt. derinlik üzerinden hesaplayarak 24.400,00 TL olarak açıklanmış, mahkemece bu miktar üzerinden dava kabul edilmiştir.
Dosya kapsamından anlaşılacağı üzere taraflar arasında akdî ilişkinin şifahi olarak kurulduğu, bedel konusunda bir uzlaşma bulunmadığı görülmektedir Kuyunun özelliklerini ve ölçülerini gösterir yazılı bir belge bulunmaması nedeniyle öncelikle fiilen açılan kuyunun davalı iş sahibinin işine yarar olup olmadığının saptanması, işe yarıyor ise bedelinin BK’nın 366. maddesine göre yapıldığı yıl piyasa rayiçleri gözetilerek belirlenmesi gerekir. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmayan davalı yararına vekâlet ücreti tayinine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 10.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.