Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/6960 Esas 2022/821 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/6960
Karar No: 2022/821
Karar Tarihi: 09.02.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/6960 Esas 2022/821 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, kadastro harici bir yer olan ve Hazine ile ilgisi bulunan bir parselin Hazine adına sicil kaydı oluşturulmadan Adana Büyükşehir Belediyesi adına tescil edildiğini, sonraki imar uygulaması ile de anılan parselin tamamının kamuda kullanılmak üzere terkin edildiğini ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğünü ileri sürerek, tapusunun iptali ile Hazine adına tescilini talep etmiştir. Mahkeme, imar uygulamalarından önceki vasfı, kadastro harici bırakılan bir yer olup olmadığı ve Hazine ile ilgisinin bulunup bulunmadığının aydınlatılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun değişiklik yapılan 18. maddesi uyarınca, davaya konu parselin imar planı kararları ile umumi ve kamu hizmetlerine ayrılan alanlara denk gelmesi veya hak sahiplerince yapı yapılmış olması veya diğer hukuki veya fiili imkansızlıklar nedeniyle geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceği durumda, öncelikle hak sahiplerinin muvafakati alınmak kaydıyla uygulama sahası içerisinde idarece uygun bir yer tahsis edileceği veya anlaşma olmaması halinde davacı hak sahibinin kök parseldeki yeri dikkate alınarak uygulamadaki düzenleme ortaklık payı kesintisi düşüldükten sonra taşınmazın rayiç bedeli üzerinden değeri ödeneceği belirtilmektedir. Bu nedenle, davanın idari yargıda çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddesi: 3194 sayılı İmar Kanunu'nun değişiklik yapılan 18. maddesi.
7. Hukuk Dairesi         2021/6960 E.  ,  2022/821 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    ...


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08/12/2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08/04/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, kadastral mülkiyetin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı; çekişmeli yerin öncesinde kadastro harici, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yer iken, Hazine adına sicil kaydı oluşturulmadan ihdasen Adana Büyükşehir Belediyesi adına tescil edildiğini, sonraki imar uygulaması ile de anılan parselin tamamının kamuda kullanılmak üzere terkin edildiğini, dayanak imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edildiğini ve böylece sicil kaydının TMK'nun 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düştüğünü ileri sürerek; bu kısmın tapusunun iptali ile Hazine adına tescili istekli eldeki davayı açmıştır.
    Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen ilk kararın Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2012/ 14768 Esas, 15506 Karar sayılı ilamı ile "... çekişme konusu taşınmazın imar uygulamalarından önceki vasfı, kadastro harici bırakılan bir yer olup olmadığı ve Hazine ile ilgisinin bulunup bulunmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanmadığı..." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesine yeni bir fıkra eklenmiştir.
    Eklenen bu hükme göre, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi kapsamında yapılmış imar uygulamalarının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla iptal edilmesi nedeniyle; davaya konu parselin imar planı kararları ile umumi ve kamu hizmetlerine ayrılan alanlara denk gelmesi veya iptal edilen uygulama ile tahsis ve tescil edilmiş parsellerde hak sahiplerince yapı yapılmış olması ve benzeri hukuki veya fiili imkânsızlıklar nedeniyle geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceğinin parselasyon planlarını onaylamaya yetkili idarelerin onay merciince tespiti halinde, öncelikle davaya konu parselin hak sahiplerinin muvafakati alınmak kaydıyla uygulama sahası içerisinde idarece uygun bir yer tahsis edileceği veya anlaşma olmaması halinde davacı hak sahibinin kök parseldeki yeri dikkate alınarak uygulamadaki düzenleme ortaklık payı kesintisi düşüldükten sonraki taşınmazın rayiç bedeli üzerinden değerinin ödeneceği belirtilmiştir.
    3194 sayılı Yasa'ya eklenen bu hüküm uyarınca dava konusu uyuşmazlığın idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiğinden, imar parselinin kadastral parsele ihyasına yönelik dava konusu talebin, kanun değişikliği nedeniyle reddine karar verilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Hemen Ara