Esas No: 2021/2480
Karar No: 2022/831
Karar Tarihi: 09.02.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/2480 Esas 2022/831 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/2480 E. , 2022/831 K.Özet:
Davacı, 1736 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksimini veya satışını istemiştir. Mahkeme, muhdesat konusunda oran belirlemeden taşınmazın satışı yönünde hüküm vermiştir. Davacı vekili temyiz etmiş ve Yargıtay davanın kayyım tayini yapılmadan hüküm kurulması ve muhdesatın dağıtımında oran gözetilmemesi nedeniyle kararı bozmuştur. Kanun maddeleri olarak, paydaşlığın satış yoluyla giderilmesi halinde bu konuda bütünleyici parçaların arzla birlikte satılması gerektiği ve muhdesatın paydaşlara oranla belirlenerek dağıtılması gerektiği irdelenmiştir. Ayrıca açıklamada, tebligat yapılamayan paydaşlara kayyım tayini yapılması hususu ve bunun 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun hükümlerine göre yapılması gerektiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18/03/2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09/02/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu ... parsel sayılı taşınmaz üzerindeki bağ evi, trafo, dalgıç pompaları, iki artezyen, beş telli yüksek sistem direkli bağ ve elli adet muhtelif meyve ağacının kendisine ait olduğunu mahkemece oranlama yapılarak bu muhdesatların kendisine bırakılması gerektiğini belirterek taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksim, mümkün değilse satış suretiyle giderilmesini istemiştir.
Davalı ..., bir kısım muhdesatların davacıya ait olduğunu, ancak trafo ile iki artezyenin kime ait olduğunu bilmediğini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, muhdesat konusunda oran gösterilmeden davanın kabulü ile dava konusu 1736 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Davalı paydaşlardan biri ya da bir kaçına davanın açılmasından sonra tebligat yapılamaz ve tebligat yöntemlerine göre kendisine hiçbir şekilde ulaşılamazsa tebligat yapılamayan paydaşa kayyım tayin edilir.
Bu durumda kayyım tayini 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun hükümlerine göre yapılır. Bu kanunun amacı kendisine ulaşılamayan paydaşın paydaş olduğu malda Hazinenin menfaatinin korunmasıdır.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Yukarıda açıklanan ilkeler gereğince, somut olay incelendiğinde; dava konusu 1736 parsel sayılı taşınmaz hissedarlarından ... 'a ait Manisa 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/121-227 E.-K. sayılı mirasçılık belgesinde davaya dahil edilmesi gereken mirasçıları arasında ... 'ın bulunduğu görülmüştür. Bu mirasçının adresine çıkartılan tebligat mazbatası, alıcı ismen tanınmadığından mahkemesine iade edilmiştir. Nüfus kayıtlarında, mirasçı ... 'nın ölüm tarihinde "bilinmeyen" yazmakta olup, mahkemece mirasçı hakkında yapılan emniyet araştırmasında, mirasçının 50-60 yıl önce vefat ettiği ve nüfusta ölüm kaydının yaptırılmadığı belirtilmiştir. Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/288 Esas, 2014/74 Karar sayılı ilamının incelenmesinde, davacı, nüfus kayıtlarında ... 'ın sağ görünmesi nedeniyle ölü olduğunun ve ölüm tarihinin 08.09.1922 olduğunun tespitine karar verilmesini istenmiş, mahkemece davacının davasını ispat edememesi nedeniyle reddine karar verilmiştir. Verilen bu karar Yargıtay incelemesinden geçerek 22.01.2015 tarihinde kesinleşmiştir. Mahkemece mirasçıya ulaşılamamış olup, kayyım tayin edilmesi gerekirken, ilanen tebligat yapılmıştır.
Mahkemece, 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun kapsamında bu mirasçıya kayyım tayin edilmesi için davacı tarafa süre verilip taraf olması sağlandıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bunun yanında davacının dava dilekçesinde belirttiği muhdesat beyanı üzerine, Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesince denetiminden geçen muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin davada davanın kabulüne dair verilen kesin hüküm bulunmakta iken, mahkemece satış bedelinin muhdesat oranı gözetilmeksizin dağıtılmasına karar verilmesi de doğru görülmemiş, açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının yatırana iadesine, 09.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.