Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/1933 Esas 2022/933 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1933
Karar No: 2022/933
Karar Tarihi: 10.02.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/1933 Esas 2022/933 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından verilen karara göre, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nda yapılan değişiklikler sonrasında gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Kanunun 10. maddesi uyarınca yapılan ilk tebligat, bilinen veya gösterilen en son adrese normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması sağlanmalıdır. Muhatabın adresinden ayrılmış olması durumunda ise, tebliğ evrakı tebliğ yapılmayan mercie geri gönderilmeli ve açık mavi renkli zarfla yeni adresine tebliğ yapılmalıdır. Kararda ayrıca, davalı şirketin ticaret sicil kaydında yer almayan adresine yapılan tebligatların usulsüz olduğu belirtilerek, güncel adresinin sorulması ve tebliğinin sağlanması gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- Tebligat Kanunu, 10/2 ve 21/2. maddeleri
- Tebligat Kanunu, 35. maddesi (birinci, ikinci ve dördüncü fıkraları)
7. Hukuk Dairesi         2021/1933 E.  ,  2022/933 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
    ...
    ...


    Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali, ödenen bedelin iadesi, tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı ve davalı banka vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    I- 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
    a)Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligatın, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması gerekir. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
    b)Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
    Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nin “Hukuki dinlenilme hakkı” başlıklı 27. maddesi ile Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır.
    II-Tebligat Kanununun 35. maddesinin;
    a)Birinci ve ikinci fıkralarında, gerçek kişilerle ilgili olarak, muhatabın kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmasından sonra, eğer bu kişi adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecbur olduğu; adresini değiştiren kişinin yeni adres bildirmemesi ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.
    b)Dördüncü fıkrasında, tüzel kişi muhataplara daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişilerin resmî kayıtlarındaki adreslerinin esas alınacağı ve bu madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; davalı ...,... İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin dava dilekçesinde bildirilen " ... " adresine TK'nun 10. maddesi uyarınca gönderilen dava dilekçesi, duruşma günü ve ara karara ilişkin tebligatın, adresin kapalı olması nedeniyle bila tebliğ iade edilmesi üzerine Adana Ticaret Sicil Müdürlüğünden şirketin sicilde kayıtlı adresi sorulmuş; sicilde kayıtlı adresinin aynı adres olduğunun bildirilmesi üzerine bu kez davalı şirkete TK'nun 35. maddesine göre tebligat yapılmıştır. Yargılamanın devamında ise dosya kapsamında yer almayan ve ne şekilde tespit edildiği anlaşılamayan "... " adresine TK'nun 35. maddesine göre tebligat yapılmış ve son olarak gerekçeli karar da bahsi geçen adrese TK 35. maddesine göre tebliğ edilmiş ise de, davalı şirketin ticaret sicil kaydında yer almayan ve daha önce usulüne uygun şekilde yapılmış bir tebligat bulunmayan bu adrese yapılan tebligatların usulsüz olduğu anlaşıldığından mahkemece, ilgili ticaret sicil müdürlüğünden davalı şirketin sicilde kayıtlı güncel adresinin sorularak öncelikle bu adresi itibariyle gerekçeli kararın, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ve davacı ile davalı bankanın temyiz dilekçelerinin TK'nun 10. maddesine göre tebliğinin sağlanması; tebliğ edilemediği taktirde ise davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresine TK'nın 35. maddesine göre tebligat yapılarak temyiz süresinin dolması da beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 10.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara