Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4750 Esas 2022/1047 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4750
Karar No: 2022/1047
Karar Tarihi: 15.02.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4750 Esas 2022/1047 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi, davacı vekilinin müvekkiline ait taşınmazın davalı tarafından işgal edildiğini belirterek elatmanın önlenmesini ve üzerindeki yapının kal'ini talep ettiği davada, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi sonucunda, istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir. Ancak Yargıtay, belediyenin taşınmazı başkalarına tahsis edemeyeceği ve tahsise dair işleme hukuki bir sonuç bağlanamayacağı için, çekişmeli taşınmazın mülkiyetinin davalıya ait olmadığı ve taşınmazın davacıya intikal ettiği sonucuna vararak, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararını bozmuştur. Kararda, 6100 sayılı HMK'nin 373/2. maddesi uyarınca kararın bozulmasına karar verilmiş ve temyiz eden davacı vekiline peşin harcın iadesi ile Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir. Kanun maddeleri ise; 3194 Sayılı İmar Kanunu ve 775 Sayılı Geçici Vergi Kanunu'dur.
7. Hukuk Dairesi         2021/4750 E.  ,  2022/1047 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi

    MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
    ...

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26/01/2016 tarihinde verilen dilekçeyle elatmanın önlenmesi ve kal talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 24/01/2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine dair verilen kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 15/02/2022 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ..., karşı taraftan davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkiline ait 50104 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davalı tarafından işgal edildiğini belirterek, elatmanın önlenmesini ve üzerindeki yapının kal’ini talep etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu taşınmazın daha önce kamulaştırıldığını, belediyeye tahsis edildiğini, kendisine de belediye tarafından tahsis edildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne dair verilen karar hakkında davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuş, bölge adliye mahkemesince başvurunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal talebine ilişkindir.

    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 50104 ada 8 parsel sayılı taşınmazın öncesinde 610 ada 13 parsel iken, davacının miras bırakanı ve diğer şahıslar adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı bulunduğu, 3194 sayılı İmar Yasası gereğince yapılan imar uygulaması sonucu yeni imar parsellerinin oluştuğu ve çekişme konusu bu taşınmazın da davacıya intikal ettiği, davalının taşınmazda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, ancak taşınmazın sicil kaydında üzerindeki binanın davalıya ait olduğu şerhinin bulunduğu ve taşınmazı da davalının kullandığı anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, sicil kaydında yer alan muhdesat şerhinin, belediye tarafından davalıya yapılan tahsis kararına ilişkin bulunduğu sabittir. Öte yandan, başlangıçta çekişmeli taşınmaz bakımından bir kamulaştırma kararı alınmış olmakla beraber bu işlemin kesinleşmediği ve mülkiyetin kamulaştırma ile henüz belediyeye intikal etmediği bir aşamada çekişmeli taşınmaz bakımından davalı lehine bir tahsis kararı alındığı görülmektedir. Bu durumda; taşınmazın mülkiyeti tahsis tarihinde belediyeye geçmediğine göre, sicil kaydı kişiler üzerinde bulunan taşınmazla ilgili olarak 775 sayılı Yasa hükümleri uyarınca belediyenin taşınmazı başkalarına tahsis edemeyeceği ve tahsise dair işleme hukuki bir sonuç bağlanamayacağı tartışmasızdır.
    O halde, çaptan kaynaklanan mülkiyete değer verilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin 373/2. maddesi uyarınca İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, peşin harcın temyiz edene iadesine, 3.815,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 15.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara