Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/5671 Esas 2013/3662 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5671
Karar No: 2013/3662
Karar Tarihi: 05.06.2013

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/5671 Esas 2013/3662 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı taşeron şirket, davalı yüklenici şirkete verilen bordür ve tretuvar işinin bir kısmını tamamladıktan sonra ödeme yapılmadığını iddia ederek icra takibi başlatmıştır. Ancak mahkeme, yapılan işin miktarının ve bedelinin belirlenmediğini, sözleşmede belirtilen konunun hangi sokakları kapsadığının açık olmadığını ve işin tamamlanıp tamamlanmadığı konusunda da delil eksikliği bulunduğunu belirterek davanın reddine karar vermiştir. Temyiz üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, gerekli delillerin toplanması, teknik bilirkişilerden oluşacak kurulla keşif yapılması, iş miktarının ve davacı taşeron şirketin hakettiği bedelin belirlenmesi gerektiğini ve bu şartlar oluşmadığı sürece icra inkar tazminatı istemlerinin reddedilmesi gerektiğini belirterek mahkeme kararını bozmuştur.
Kararda geçen kanun maddeleri: Borçlar Kanunu madde 116, 118 ve 119.
15. Hukuk Dairesi         2012/5671 E.  ,  2013/3662 K.

    "İçtihat Metni"



    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava; iş bedelinin ödenmeyen kısmının tahsili için başlatılan icra takibinin davalı şirket vekilinin itirazı üzerine durması nedeniyle itirazın iptâli, icra takibinin devamı, icra inkâr tazminatının tahsili istemleriyle açılmış; mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyada bulunan ayı ve günü yazılı olmayan 2006 tarihli sözleşme taraflar arasında imzalanmıştır. Sözleşmenin konusu ekteki şartnameye göre muhtelif sokaklara bordür ve tretuvar yapılması işidir. İş bedeli götürü olarak 650.000,00 TL kararlaştırılmıştır.
    Davacı şirket vekili davalı yüklenici şirketin Yenimahalle Belediyesi"nden bordür ve tretuvar yapılması işini 26.07.2006 tarihli sözleşme ile aldığını, bu işlerin bir kısmının yapımını müvekkili şirkete verdiğini, 29.12.2006 tarihli 280.000,00 TL"lik fatura ile 03.05.2007 tarihli 87.243,89 TL"lik faturaların bedellerinin ödendiğini, icra takibine ve davaya konu yaptıkları 23.07.2009 tarihli 399.756,10 TL"lik faturanın ödenmediğini iddia etmiştir. Davalı şirket vekili ise, davacı şirketin aldığı işi tamamlamadığını, başka şirkete işi tamamlattıklarını, davacı şirkete de ödemeleri yaptıklarını savunmuştur.
    Taraflar arasında akdî ilişkinin kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık; davacı taşeron şirket tarafından yapılan işin kapsamındadır. Taraflar arasındaki sözleşme feshedilmediğine göre, davacı şirkete verilen işlerin kural olarak davacı şirket tarafından tamamlandığını kabul etmek gerekir. Davacı şirketin aldığı işi eksik bıraktığını, dava dışı şirkete tamamlatıldığı savunmasını ispatlama yükümlülüğü davalı yüklenici şirkete aittir.

    Taraflar arasındaki sözleşmede işin konusu ekteki şartnameye göre muhtelif sokaklara bordür ve tretuvar yapılması işi olarak belirtilmiştir. Sözleşmenin hangi mahalle ve sokakları kapsadığı açık olarak anlaşılamamaktadır. Taraflar arasında akdî ilişki uyuşmazlık konusu olmadığına göre, davacı şirketin sözleşmeye göre yaptığı işin kapsamını tanık dahil olmak üzere hertürlü delille ispatlama imkânı mevcuttur. Davacı şirket vekili delil dilekçesinde tanık deliline dayanmış olup, tanık dinlenmesine karar verildiği takdirde isim ve adreslerini bildireceğinden söz etmiştir.
    Bu durumda davacı şirket tarafından yapılan işin kapsamı ve miktarının belirlenmesi için tanıkların dinlenmesi, belediyeden getirtilen belgelerin ve sözleşme eki şartnamenin dikkate alınması, toplanacak delillere göre yerinde yapılacak keşifle işin miktarının ve davacı taşeron şirketin haketttiği iş bedelinin belirlenmesi gerekir. Davacı taşeron şirket tarafından iş eksik bırakılmışsa, davacı şirket tarafından yapılan işin fiziki oranının belirlenmesi, bu oranın sözleşmede kararlaştırılan götürü bedele uygulanması, bu şekilde davacı taşeron şirketin hakettiği iş bedelinin saptanması zorunludur. Sözleşmede iş bedeli götürü olarak 650.000,00 TL kararlaştırıldığına ve bu bedel içerisinde KDV de bulunduğuna, ayrıca KDV ödeneceğine ilişkin bir düzenleme sözleşmede yer almadığına göre, iş bedelinin 650.000,00 TL kabul edilmesi; ayrıca KDV eklenmemesi gerekir.
    Mahkemece yukarıda açıklanan kurallara uygun araştırma yapılmadan, gösterilecek tanıklar dinlenmeden, yerinde keşif yapılmadan dosya üzerinden alınan bilirkişi raporuyla davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Yapılacak iş; yukarıdaki açıklamalara göre gerekli deliller toplanıp, yerinde teknik bilirkişilerden oluşturulacak kurulla keşif yapılıp rapor alınmasından, sonucuna göre değerlendirme yapılarak davacı taşeron şirketin ödenmemiş iş bedeli varsa bu miktar üzerinden davanın kabul edilmesinden, bilirkişi incelemesi ile sonuca varıldığında şartları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddedilmesinden ibarettir.
    Eksik araştırma ile verilen red kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı taşeron şirket yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalı yüklenici şirketten alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı taşeron şirkete verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 05.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara