Esas No: 2021/8289
Karar No: 2022/1072
Karar Tarihi: 16.02.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/8289 Esas 2022/1072 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/8289 E. , 2022/1072 K.Özet:
Dava, kadastral parselin ihyası isteğiyle açılmıştır. Davacı Hazine vekili, kadastral parsel üzerinde yapılan imar uygulaması sonucunda oluşan parsellerin idari yargı yerinde iptal edildiği gerekçesiyle tapu iptali ve Hazine adına tescil ile tapu kayıtlarının eski hale iadesinin sağlanmasını istemiştir. Davalılar ise davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen ilk hükmün temyizi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesi tarafından hüküm bozulmuş, ikinci hüküm ise Yargıtay 14. Hukuk Dairesi tarafından hüküm bozulmuştur. 3194 sayılı yasanın 18. maddesinde 20.02.2020 tarihinde yapılan yasa değişikliği uyarınca davanın reddine, davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerine bırakılmasına, davalılar tarafından yapılan yargılama giderinin davacıdan tahsiline, davalılar lehine vekalet ücretinin davacıdan tahsiline hükmedilmiştir. Ancak, davacının davanın açılmasına sebebiyet vermediği ve dava açılırken haklı olduğu söylenerek, giderlerin davalı belediyelere yüklenmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda TMK’nın 1025. maddesi ve HMK’nın 331. ve 370/2. maddeleri de açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
...
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27/07/2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20/10/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kadastral parselin ihyası isteğine ilişkindir.
Davacı Hazine vekili, ...,... parsel sayılı taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu halde Seyhan Belediyesi adına ihdas edilerek, adı geçen Belediye ve daha sonra Adana Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulaması sonucu, bu ihdas parseli üzerinde de ...,...,... parsellerin oluşturulduğunu; ancak, belirtilen şuyulandırma işleminin ve öncesinde aynı bölgede Seyhan Belediyesince yapılmış olan 37 No’lu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiklerini ileri sürerek; tapu iptali ve Hazine adına tescil ile tapu kayıtlarının eski hale iadesinin sağlanmasını istemiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen hükmün temyizi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 16.12.2011 tarihli, 2011/11247 Esas, 12913 Karar sayılı bozma ile "...mahkemece imar parselleri hakkında imarla oluşan sicil kayıtlarının iptaline karar verilmeyerek hüküm fıkrasının infazda sorun çıkaracak şekilde eski hale ihya kararı verilmiş olması doğru değildir…" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davanın reddine dair verilen ikinci hükmün temyizi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 11.04.2017 tarih, 2015/ 3509 Esas, 2017/2931 Karar sayılı ilamı ile "…bozma gereklerinin yerine getirilmediği …" gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak 3194 sayılı yasanın 18. maddesinde 20.02.2020 tarihinde yapılan yasa değişikliği uyarınca davanın reddine, davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerine bırakılmasına, davalılar tarafından yapılan yargılama giderinin davacıdan tahsiline, davalılar lehine 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiline hükmedilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu 1236 parsel sayılı taşınmaz davalı ... ve davalı ... Belediyesi tarafından imar uygulamalarına tabi tutulmuş, ancak davalı Belediyeler tarafından yapılan imar uygulamaları İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Böylece, davacının maliki olduğu kadastral parsel üzerinde imar uygulaması ile oluşan imar parsellerinin dayanağı idari işlemin iptal edilmesi nedeniyle sicil dayanaksız kalmış ve TMK’nın 1025. maddesi hükmü uyarınca imar parselleri yolsuz tescil durumuna düşmüşlerdir. Her ne kadar mahkemece dava tarihinden sonra gerçekleşen yasa değişikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamakta ise de; dava, davalı ... ile davalı ... Belediyesinin yapmış olduğu idari işlem nedeniyle açılmış olup, davanın açıldığı tarihte kadastral parselin ihyasını talep etmekte haklı olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacının davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemeyeceğinden ve davacının dava açma tarihinde haklı olduğu göz önüne alındığında, 6100 sayılı HMK’nın 331. maddesi gereği yapılan yargılama giderlerinden davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile, dava konusu taşınmazın belediye sınırlarında meydana gelen değişiklik ile davalı ... Belediyesi sınırlarına dahil olan davalı ... Belediyesinin sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Anılan bu hususlar kararın bozulmasını gerektirmekte ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 370/2. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının;
(1) Dördüncü bendinin çıkarılarak yerine "… davacı tarafından yapılan 747,62 TL yargılama giderlerinin davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile davalı ... Belediyesinden alınarak davacıya verilmesine" ibaresinin eklenmesine,
(2) Beşinci bendinin çıkarılarak yerine "… davalı ... Belediyesi tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına…" ibaresinin eklenmesine,
(3) Altıncı bendinin çıkarılarak yerine "… davalı ... Belediyesi tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına" ibaresinin eklenmesine,
(4) Dokuzuncu bendinin çıkarılarak yerine "davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile davalı ... Belediyesinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine…" ibaresinin eklenmesine, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.