Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/327 Esas 2013/3415 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/327
Karar No: 2013/3415
Karar Tarihi: 28.05.2013

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/327 Esas 2013/3415 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2013/327 E.  ,  2013/3415 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -

    Dava, Borçlar Kanuııu"nun 355 ve devamı maddeleri uyarınca taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinin feshi, eksik imalatlar bedelinin tahsili ve fazla ödemenin istirdadı istemiyle açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Tarafların diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Davacı vekili ... 1. Noterliği"nin 07.03.2002 tarih ve 1523 yevmiye numaralı "Taşeron Sözleşmesi" gereğince davalıya toplam 38.750.00 TL ödeme yapıldığını, davalının edimini tamamlamadığını ifade ederek sözleşmenin feshi, eksik işlerin tamamlanması bedeli ve fazla ödemelerin istirdadı isteminde bulunmuş; davalı vekili, dayanak sözleşme ile satışı yapılan binanın eksik işlerinin yalnızca işçiliğinin üstlenildiğini, sözleşmedeki iş bedelinin 9.500,00 TL olduğunu, işin %80-85 oranında tamamlandığını, iş bedelinin ödenmediğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Taraflar arasında düzenlenen ... 1. Noterliği’nin 07.03.2002 tarih ve 1523 yevmiye nolu "Taşeron Sözleşmesi" ile davalı yüklenici sözleşmede teknik şartları belirtilen inşaat işlerini yapmayı, davacı iş sahibi de götürü bedel 9.500.00 TL iş bedelini 30.05.2002 tarihinde 3.500,00 TL, 31.10.2002 tarihinde 6.000,00 TL olarak ödemeyi kabul etmiştir. Davacı tarafından sözleşmeye göre verildiği iddia olunarak 31.05.2002 vade tarihli, 3.600,00 TL bedelli ve 31.10.2002 vade tarihli 6.000,00 TL bedelli senet örnekleri ile yapılan ödemelere ilişkin olduğu belirtilerek havale makbuzları ve davalı imzasına havi yazılı belge örneği dosyaya sunulmuştur.
    Yargıtay Yüksek Hukuk Genel Kurulu"nun 29.09.2010 tarih ve 2010/14-386-427 Esas ve Karar sayılı ilamında da tanımlandığı üzere; müspet zarar, aktin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarardır. Borcun yerine getirilmesinin kusurla imkansız hale gelmesinde temerrüde düşen borçludan, gecikmiş ifa ile birlikte gecikme dolayısıyla tazminat
    istenmesinde ya da borçlunun temerrüdü halinde ifadan vazgeçilip, ifa yerine tazminat istenmesinde ve sözleşmenin olumlu biçimde ihlalinde müspet zararın tazmini söz konusu olur. Menfi zarar ise, uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Menfi zarar, borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hükümsüzlüğü dolayısıyla ortaya çıkar. Burada, alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Sözleşme feshedilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zararın istenmesi mümkün değildir. Bu halde istenilecek zarar menfi zarardır. Eksik bırakılan işler bedelinin müspet, yapılan işe oranla ödendiği iddia edilen fazla bedelin menfi zarar kapsamında olduğu değerlendirilmelidir. 818 Sayılı Mülga Borçlar Kanunu"nun 108. maddesi hükmüne göre sözleşme feshedilerek hükümsüz olduktan sonra ancak menfi zarara ilişkin taleplerin hüküm altına alınması mümkün olup, sözleşmenin feshinden sonra tekrar sözleşmeye dayanılarak borcun ifa edilmemesinden doğan zararın (eksik işler bedelinin) tazmini talep edilemez.
    Somut olayda, davacı iş sahibi tarafından davalı yüklenicinin işin ifasında temerrüde düştüğü belirtilerek sözleşmenin feshi talep edilmiş olduğundan, ancak yapılan fazla ödemelerin istirdadı talep edilebilecektir. Sözleşmenin feshi ile birlikte sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadığından taraflarca sözleşme yapılmadan önceki hale dönülmesi gerektiğine göre, davacı iş sahibi tarafından ancak davalı yüklenici tarafından yapılan işin bedeli düşüldükten sonraki varsa fazla ödemelerin istirdadı talep edilebilecektir.
    Kural olarak götürü bedelli sözleşmelerde yüklenici kararlaştırılan bedelle işi ifa etmek zorundadır. Somut olayda işin kısmen ifa olunduğu uyuşmazlık konusu değildir. O halde yüklenici alacağı, sözleşmeye göre gerçekleştirilen imalâtın fiziki oranının 9.500.00 TL götürü iş bedeline oranlanması ile hesaplanmalıdır. Hükme dayanak bilirkişi raporunda bu yönde inceleme yapılmadığından raporun yeterli olduğu kabul edilemez.
    Mahkemece yapılması gereken iş, bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak yüklenicinin gerçekleştirdiği imalâtın tüm işe göre fiziki oranını hesaplatmak, bu oranı sözleşme bedeline uygulamak, böylece yüklenici hakedişini saptamak, saptanan bu bedelden davacı iş sahibi tarafından yapıldığı ispatlanabilen ödemelerin mahsubuyla varsa fazla ödemenin istirdadına hükmetmekten ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan, hukuki yanılgıya düşülerek hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden taraflar yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 28.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara