MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu sahte senet asıllarının duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcı nitelikte olup olmadığının kararda tartışılması ve denetime imkan verecek şekilde dosya içine konulması gerekirken, iddianameye konu edilmeyen 30.06.2007 vade tarihli senetle ilgili olan 25.12.2007 tarihli bilirkişi incelemesine gönderme yapılarak senetlerin iğfal kabiliyetini haiz olduğunun kabul edilmesi,
2- Sanığın, katılandan aldığı malzemelere karşılık olarak, borçlusu ... görünen suça konu beş adet bonoyu katılana vermek suretiyle yüklenen suçları işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanık tarafından aşamalarda, ..."in müşterisi olduğu, ilgili senetleri de ..."in verdiğinin savunulmasına rağmen, 21.12.2009 tarihli bilirkişi raporunda yalnızca suça konu belgelerdeki borçlu imzaları yönünden inceleme yapılmış olup yazılara ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmadığının tespiti karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenebilmesi bakımından, ..."in bol miktarda yazı ve rakam örnekleri alınarak suça konu senetlerin ön yüzünde bulunan yazı ve rakamların ..."e ait olup olmadığının bilirkişi raporuyla tespit ettirilmesinden sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Kabul ve uygulamaya göre de;
a) Sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 157. maddesi gereğince hükmolunan temel hapis cezası takdiren asgari hadden tayin olunduğu halde, hapis cezası yanında hükmolunan adli para cezasının alt sınırından uzaklaşılarak 120 gün olarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
b) ... Adli Emanetinin 2010/2520 sırasında kayıtlı suça konu bonoların akıbeti hakkında herhangi bir karar verilmemesi,
c) Her iki suç yönünden de; T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 15.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.