Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/4200 Esas 2013/3237 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4200
Karar No: 2013/3237
Karar Tarihi: 20.05.2013

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/4200 Esas 2013/3237 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2012/4200 E.  ,  2013/3237 K.

    "İçtihat Metni"



    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde olmayan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Mahkemece, hüküm altına alınan asıl alacağın %40’ı oranında belirlenen icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 67/II. maddesi uyarınca takibe itiraz eden borçlunun icra inkâr tazminatına mahkum edilebilmesi için itirazında haksız olması gerekir. Alacak likid değilse, borçlunun takibe itirazında haksızlığından söz edilemez. Somut olayda taraflar arasındaki eser sözleşmesi ilişkisi kurulmuş olup, yapılan işin metrajı ve bu anlamda iş bedeli ihtilâflıdır. Davacının hakettiği iş bedeli, yapılan bilirkişi incelemesi sonucu saptanmıştır. Alacağın likid olduğundan, dolayısıyla borçlunun takibe itirazında haksızlığından söz edilemez. Bu durumda mahkemece şartları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteğinin reddi gerekirken kabulü doğru olmamıştır.
    Diğer taraftan; mahkemece dava, 4.834,28 TL yönünden kabul edilmiş, bakiye 6.430,53 TL yönünden reddedilmiştir. Bu nedenle, bakiye karar harcının kabul edilen miktar esas alınarak belirlenmesi gerektiği gibi taraflar yararına vekâlet ücretlerinin kabul ve reddedilen miktarlar esas alınarak belirlenmesi gerekir. Ayrıca, davanın kabul edilen kısmı % 42,91 olup, yargılama giderlerinin ancak bu oranda davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile vekâlet ücreti, harç ve yargılama giderlerinin yazılı şekilde hüküm altına alınması da doğru değildir.
    Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekirse de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 Sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK’nın 438/VII. maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle;
    1-Hükmün 4. paragrafının karardan çıkartılarak yerine "Şartları oluşmadığından davacı tarafın icra inkâr tazminatı isteğinin reddine," cümlesinin;
    2-Hükmün 5. paragrafının çıkartılarak yerine "Alınması gerekli 287,15 TL harçtan peşin olarak ödenen 152,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 135,05 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile ..."ye irad kaydına," cümlesinin;
    3-Hükmün 6. paragrafının çıkartılarak yerine "Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre hesaplanan 580,11 TL avukatlık vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine," cümlesinin;
    4-Hükmün 9. paragrafında yer alan "1.180,63 TL" ibaresinin çıkartılarak yerine "662,95 TL" ibaresinin;
    5-Hükmün 10. paragrafında yer alan "4,12 TL" ibaresinin çıkartılarak yerine "9,99 TL" ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 20.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara