Esas No: 2021/8779
Karar No: 2022/1332
Karar Tarihi: 23.02.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/8779 Esas 2022/1332 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/8779 E. , 2022/1332 K.Özet:
Mahkeme kararı, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkin bir davada verilmiştir. Davacı, hükmün açıklığının giderilmesi için tavzih talep etmiş ancak mahkeme talebi reddetmiştir. Mahkeme kararının tavzih talebinin reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığına hükmedilmiş ve karar onanmıştır. Kararda, tavzih yoluyla taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği belirtilmiştir. Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305. maddesi açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09/09/2014 gününde verilen dilekçe ile mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen karar 16/11/2018 tarihinde kesinleşmesinden sonra davacı vekilinin tavzih talebinin reddine dair verilen 23/12/2020 günlü ek kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 19.06.2015 tarihli hüküm, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 12.09.2018 tarihli 2018/9044 Esas ve 2018/15617 Karar sayılı onama kararı üzerine 16.11.2018 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacı vekili 15.11.2020 havale tarihli tavzih istemli dilekçesinde; hükme esas alınan 20.05.2015 tarihli raporun koordinatsız bir şekilde tam ölçüm yapılmadan hazırlandığını, kararın uygulanacağı yoldan aracı ile geçemediğini, bilirkişi tarafından koordinat değerleri ölçümlendirilerek ek rapor tanzimini ve hükmün de bu rapora göre tavzihini talep etmiştir.
Mahkemece, tavzih talebi üzerine yeniden bilirkişi raporu aldırılmış ve "..dava konusu 196 ada 78 nolu parsel üzerinde kadastro çalışmalarının yenilendiği, yenileme sonrası dava konusu parselde 37,19 m2 büyüme olduğu, parselin içinden geçen 2,5 metrelik yolun 4.85 m2 büyüyerek 170,21 m2 olduğu, yenileme öncesi mahkeme kararında 166,36 m2'nin yol olarak belirlendiği, aradaki bu farkın dava sonucunu ve tarafları etkileyecek bir durum olmadığı" gerekçesiyle tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.
Bu kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Somut olaya gelince;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 305. maddesi incelendiğinde, hükmün tavzihi ancak hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflarca hükmün açıklanması, tereddüt ya da aykırılığın giderilmesi için istenebilir.
Madde metninden açıkça anlaşılacağı üzere, taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamayacak, genişletilemeyecek ve değiştirilemeyecektir. Mahkemece tavzih talebinin reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından, 23.12.2020 tarihli kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine ve temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre tavzih talebinde bulunan davacı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Kaş Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.12.2020 tarihli 2014/386 Esas ve 2015/443 sayılı Kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 23.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
...