Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4756 Esas 2022/1524 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4756
Karar No: 2022/1524
Karar Tarihi: 01.03.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4756 Esas 2022/1524 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, davacıların davalıya karşı tapu iptali ve tescil talebi üzerine verilen kararın temyiz incelemesi sonucunda, taşınmazın kayıt maliki olarak \"ölü Reci Müdürü\" değil, mirasçıları olduğuna karar verdi. Bu nedenle ölüm sebebine dayanarak zilyetlikle kazanma koşullarının sağlanmadığını öne sürdü ve davanın reddine karar verildi. Kararda, TMK'nun 713/2. maddesi uyarınca taşınmazın zilyetlikle kazanılabilmesi için kayıt malikinin en az 20 yıl önce ölmüş olması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, kayıt malikinin ölü olduğu durumlarda mirasçılarına dava açılması gerektiğine dikkat çekildi.
TMK'nun 501. maddesi ise, hiçbir mirasçısı olmayan kişilerin taşınmaz varlıklarının devlet hazinesine geçtiğini düzenlemektedir.
7. Hukuk Dairesi         2021/4756 E.  ,  2022/1524 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    ...

    Davacılar tarafından, davalı aleyhine 01.05.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.09.2020 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi dahili davalılardan ... ve ... vekili, dahili davalılardan ... vekili ve dahili davalılardan ... tarafından, duruşmasız olarak dahili davalılardan ... ve ... vekili, dahili davalılardan ... vekili ve dahili davalılardan ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 01.03.2022 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraftan davacılar vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili, dava konusu 1592 parselin “Ölü Reci Müdürü ...” adına tapuda kayıtlı olduğunu, 20 yıldan fazla süredir miras bırakan ve vekil edenleri tarafından kullanıldığını, kayıt malikinin ölü olduğunun kadastro tutanağında açıklandığını, vekil edeni tarafından açılan önceki davanın husumet yönünden reddedildiğini açıklayarak TMK'nun 713/2. maddesi uyarınca tapu kaydının iptaliyle veraset belgesindeki payları oranında vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Kayyım vekili, davanın yersiz açıldığını, kazanma koşullarının oluşmadığını, davacı tarafından açılan önceki davanın reddine karar verildiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, (ilk kararda) davanın kabulüne, TMK’nin 713/2. maddesi uyarınca 1592 parselin tapu kaydının iptaliyle veraset belgesindeki payları oranında davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı kayım vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 07.05.2012 tarih, 2011/7122 Esas - 2012/3853 Karar sayılı ilamı ile; ‘‘... Öncelikle davacı vekiline kayıt maliki ölü Reci Müdürü ...’in Hazineyi hasım göstermek suretiyle mirasçılık belgesini almak için süre ve imkan tanınması, belirlenen mirasçılarına davanın yöneltilmesi, bu suretle taraf teşkilinin sağlanması, kadastro tutanağındaki açıklamalar dikkate alınarak davacıların miras bırakanı ... ’nın zilyetliğinin fer’i nitelikte olup-olmadığı ve zilyetliğin malik sıfatıyla sürdürülüp-sürdürülmediği üzerinde durulması gerekmektedir. Şayet kayıt maliki hiç mirasçı bırakmadan ölmüş ise az yukarıda açıklandığı üzere, terekesi TMK'nun 501. maddesi uyarınca Hazineye geçeceğinden bu tür bir yerin olağanüstü zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olmaz. Çünkü; kanunlar uyarınca Hazineye kalan taşınmazların bu yoldan kazanılması mümkün olmadığı gibi terekeye kayyım atanmak ve davanın kayyıma yöneltilmek suretiyle uyuşmazlığın çözüme ulaştırılması da mümkün bulunmamaktadır. Mahkemece bu yönler düşünülmeden yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....’’ gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir
    Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, dahili davalılardan ... ve ... vekili, dahili davalılardan ... vekili ve dahili davalılardan ..., dahili davalılardan ... ve ... vekili, dahili davalılardan ... vekili ve dahili davalılardan ... temyiz etmiştir.
    Dava konusu 1592 parsel sayılı taşınmaz 1967 yılında yapılan kadastro senetsizden “ölü Reci Müdürü ...” adına tespit edilmiş ve tutanağın itirazsız olarak kesinleşmesi üzerine 04.05.1968 tarihinde “ölü Reci Müdürü ...” şeklinde tescil edilmiştir. Tapu kaydı dava tarihine kadar intikal görmemiştir. Yargılama aşamasında mahkeme kararı ile, malik hanesindeki ismin “Şükrü oğlu ... ... ...” olarak düzeltildiği anlaşılmaktadır.
    Davacı TMK'nin 713/2. maddesinde yazılı ölüm sebebine dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
    TMK'nin 713/2. fıkrasındaki ölüm sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında taşınmazın 20 yıllık zilyetlikle kazanılabilmesi için diğer koşulların yanında taşınmazın kayıt malikinin dava tarihinden en az 20 yıl önce ölmüş olması gereklidir. Taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında ölmüş ancak mirasçıları tespit edilmediği için ölmüş kişinin adı belirtilerek tespit edildiği ve tapunun bu şekilde oluştuğu hallerde kayıt maliki ölü olan şahıs değil mirasçılarıdır.
    Somut olayda kadastro tutanağı incelendiğinde, taşınmazın 30 yıldan fazla süre Reci Müdürü ... tarafından kullanıldığı, şahsın 15 yıl kadar önce öldüğü ve mirasçılarının belirlenmediği ifade edilmiştir. Reci Müdürü ...’in ölü olduğu açıkça bilindiğine göre tespit ve kayıt maliki olarak mirasçılarının kastedildiği anlaşılmalıdır.
    Bu açıklamalar karşısında intikal yapılana kadar, kayıt maliki “ölü Reci Müdürü ...” olmayıp, “ölü Reci Müdürü ...” mirasçıları'dır. Yargılama aşamasında kayıt maliki olarak “Şükrü oğlu ... ... ...” yazılmasının bu durumu değiştirmediği öngörülmelidir.
    Dosya kapsamına göre, açık kimlik bilgileri tespit edilen “ölü Reci Müdürü ...” mirasçıları hayatta bulunduğundan taşınmazın bu şekilde ölüm nedenine dayalı olarak zilyetlikle kazanılması mümkün olmadığından davanın reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dahili davalılardan ... ve ... vekili, dahili davalılardan ... vekili ve dahili davalılardan ..., dahili davalılardan ... ve ... vekili, dahili davalılardan ... vekili ve dahili davalılardan ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 3.815,00TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak dahili davalılardan ..., ... ve ...’a verilmesine, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.03.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Hemen Ara