Esas No: 2022/1863
Karar No: 2022/4358
Karar Tarihi: 11.05.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2022/1863 Esas 2022/4358 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2022/1863 E. , 2022/4358 K.Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi, bir kişinin çocuğu hürriyetinden mahrum bırakma ve müstehcenlik suçlarından zamanaşımı süresi içinde dava açılabileceğine karar verdi. Ancak, sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan verilen cezada, bazı hukuki eksiklikler olduğu tespit edildi. Bu nedenle, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiği de dikkate alınarak karar bozuldu. Kanunlar ile ilgili açıklama ve detaylı bilgi aşağıda verildi:
- Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyet hükmü verildi.
- Buna karşın, 5237 sayılı TCK’nın 103/4. maddesinin uygulanmaması sebebiyle yanılgıya düşüldü.
- Ayrıca, teselsül nedeniyle yapılan uygulamada uygulama maddesi ve artırım oranının gösterilmemesi CMK.nın 232/6. maddesine muhalefet teşkil etti.
- Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ilamı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiği, ancak bu dikkate alınmadı.
- 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yür
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınıp, sanık müdafisinin kanuni süresinden sonra yaptığı duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, duruşmasız yapılan değerlendirmede dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü;
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma ve müstehcenlik suçlarından zamanaşımı süresi içerisinde kamu davası açılması mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" düzenlemesi ve lehe olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili maddeleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi, her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi hususu nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
Sanığın cinsel istismar eylemini mağduru tehdit etmek suretiyle gerçekleştirdiği anlaşılmasına karşın, 5237 sayılı TCK’nın 103/4. maddesinin uygulanmaması,
Teselsül nedeniyle yapılan uygulamada uygulama maddesi ve artırım oranının gösterilmemesi suretiyle CMK.nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiği nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.