Esas No: 2021/2418
Karar No: 2022/1656
Karar Tarihi: 03.03.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/2418 Esas 2022/1656 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/2418 E. , 2022/1656 K.Özet:
Aslında ve birleştirilen dava, mirasın hükmen reddine ilişkindir. Davacı, mirasın borca batık olduğunu ve bu nedenle mirasın hükmen reddi istemiyle dava açmıştır. Davalılardan bazıları ise kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddedilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, davayı kabul etmiş ve terekenin borca batık olduğunu tespit etmiştir. Ancak, Yargıtay bu kararı bozmuş ve terekenin aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerektiği belirtilerek dosyanın tekrar incelenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri ise TMK 605/2 ve 606'dır.
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
...
...
...
Asıl dava davacısı tarafından, hasımsız olarak 07/01/2016 gününde verilen dilekçe ile birleştirilen dava davacısı tarafından, davalılar aleyhine 30/03/2016 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13/10/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Maliye Hazinesi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl ve birleştirilen dava, mirasın hükmen reddine ilişkindir.
Asıl dava davacılarından ... vekili; müvekkilinin muris ağabeyi ...’nın 21.04.2014 tarihinde vefat ettiğini, murisin borçlarının olduğunu ve bu nedenle müvekkiline icra takibinin başlatıldığını belirterek mirasın hükmen reddini talep etmiştir.
Asıl davada dahili-birleştirilen davada davalı olan Maliye Hazinesi vekili, davanın 3 aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, murisin ... Tekstil Boya San. ve Tic. A.Ş. ile, iflas eden ... Konfeksiyon End. ve Tic. A.Ş. isimli şirketlerin yönetim kurulu başkanı olduğunu ve bu şirketlerden dolayı borçlarının bulunduğunu, davanın kötü niyetli olduğunu ve mahkemece ilgili araştırmaların yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Birleştirilen dava davalılarından Türkiye ... A.Ş. vekili; ... Konfeksiyon End. ve Tic. A.Ş. ile ... Tekstil Boya San ve Tic. A.Ş. arasında organik bağ bulunduğunu, bu şirketler ve aralarında murisin de bulunduğu gerçek kişiler hakkında Ankara 2. Ticaret Mahkemesinin 2007/93 Esas sayılı dosyasında alacak davası açtıklarını, banka takibinin 01.01.2001’de başladığı, bu tarihten itibaren kredi borçlularının mal kaçırma faaliyetlerine giriştiklerinden bahisle; murisin malvarlığı araştırmasının 01.01.2001 itibariyle yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Yerel mahkemece davanın kabulüne, mahkemenin 2016/1 ve birleştirilen İstanbul Anadolu 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/132 Esas sayılı dosyada açılan davanın ve müdahillerin taleplerinin kabulüne, miras bırakan ...'nın terekesinin borca batık olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Davalı Maliye Hazinesi vekili ve davalı ... Tekstil Boya San. ve Tic. A.Ş. yetkilisinin istinaf talebi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince esastan reddedilmiştir. Hükmü, davalı Maliye Hazinesi vekili ve davalı ... Tekstil Boya San. ve Tic. A.Ş. yetkilisinin temyiz etmesi üzerine hüküm Dairemiz tarafından bozulmuş, yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yargılama yeniden yapılmış, asıl ve birleştirilen davaların kabul edilmesine karar verilmiştir.
Hüküm, asıl davada dahili-birleştirilen davada davalı olan Maliye Hazinesi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı TMK'nın 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanununun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça, yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. Türk Medeni Kanununun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü vb. Kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı göz önünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir.
Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda belirtilen birtakım eksiklikler yerel mahkemece giderilmişse de, dosyada yapılan incelemede, yeni gelen belgeler arasında muris ...’ya ait Erzincan ilinde bulunan 5’i sulu tarla niteliğinde, 1’i ise kargir ev niteliğinde toplamda 6 adet taşınmazın bulunduğu, UYAP’ta yapılan incelemede adı geçen taşınmazların muris adına hala aktif durumda kayıtlı bulunduğunun görüldüğü, ancak mahkemece söz konusu taşınmazların değerlerinin muris terekesinin aktif kalemlerine eklenmeden değerlendirme yapıldığı anlaşılmıştır.
O halde mahkemece, muris adına kayıtlı adı geçen 6 adet taşınmazın mali değerleri uzman bilirkişiler eşliğinde tespit ettirilip hesaplanacak değerin muris terekesinin aktif kalemine eklenmesi, sonunda muris terekesinin borca batık olup olmadığının tespit edilmesi gerekmekte olup, ölüm tarihi itibariyle mirasbırakanın tüm malvarlığı ve borçları belirlenmeli, terekesinin pasifinin aktifinden fazla olduğunun anlaşılması durumunda terekenin borca batık olduğu kabul edilmelidir. Yukarıda açıklanan ilkeler gözetilmeksizin karar verilmiş olması nedeni ile kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.