15. Hukuk Dairesi 2011/4560 E. , 2012/5562 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-k.davalı vekili Avukat ... geldi. Davalı-k.davacı vekili gelmedi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı-k.davalı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Uyuşmazlık eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmış olup, asıl davada bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan ilâmsız icra takibine borçlu davalı tarafından yapılan itirazın iptali, karşı davada ise sözleşmenin 3. maddesinde kararlaştırılan ifaya ekli cezai şartın tahsili istenmiş, mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2-İcra İflas Kanunun 67. maddesine göre borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi için itirazında haksız olması, alacaklının tazminatla sorumlu tutulabilmesi için de takibinde haksız ve kötü niyetli olması gerekir. Davacı alacaklı 85.000,00 TL asıl alacak ve faizleri üzerinden icra takibine geçmiş, mahkemece dava kısmen kabul edilerek 46.225,00 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptaline karar verilmiştir. Hüküm altına alınan miktar yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucu belirlendiğinden alacağın likid olduğundan,
dolayısıyla borçlunun itirazında haksızlığından, davacı alacaklı da kısmen haklı çıktığından takibinde haksız ve kötüniyetli olduğundan sözedilemez. Mahkemece koşulları oluşmadığından her iki taraf yararına da tazminata hükmedilmemesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek takip alacaklısı yararına icra inkar tazminatına, takip borçlusu yararına da kötüniyet tazminatına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekirse de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 438/VII maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın hüküm fıkrasının, 1 nolu bendinin üç nolu fıkrasındaki “hükmedilen asıl alacağın %40"ı oranında, davalı borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesine” cümlesinin karardan çıkartılarak yerine “şartları oluşmadığından davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatı verilmesine yer olmadığına”, beşinci fıkrasındaki “reddedilen 38,775,00 TL üzerinden davacı alacaklının %40 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine” cümlesinin çıkartılarak yerine “şartları oluşmadığından davalı borçlu yararına kötüniyet tazminatı verilmesine yer olmadığına” cümlelerinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Yargıtay duruşmasında vekil ile temsil olunan davacı ve karşı davalı ... Kalıp Mak. Plas. San. ve Tic. Ltd. Şti. yararına takdir olunan 900,00 TL duruşma vekillik ücretinin davalı ve karşı davacı ... Cam San. Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacı ve karşı davalı ... Kalıp Mak. Plas. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 10.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.