Esas No: 2021/6745
Karar No: 2022/1842
Karar Tarihi: 09.03.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/6745 Esas 2022/1842 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/6745 E. , 2022/1842 K.Özet:
Tapuda bir taşınmazın satış gösterilmesi sonrası, davacı vekili davalılara karşı tapu iptali ve tescil davası açmış ve birleşen davada da alacak istemiyle davalara karşı dava açmıştır. Mahkeme, davaların reddine karar vermiştir. Davacı vekili kararın düzeltilmesi için başvurmuştur. Mahkeme, sair karar düzeltme itirazlarını reddederken, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 125. maddesine göre dava konusunun devri söz konusu olduğundan diğer davalılar lehine hüküm kurulamayacağına karar vermiştir. Kararda, davacı tarafın dilekçeyle gösterilen iradesinin feragat değil taraf değişikliği olduğu belirtilerek, HMK'nun 438/7 maddesi gereği hüküm sonucunun düzeltilerek onanmasına hükmedilmiştir. Kanun maddesi ise dava konusunun devri ve yetkililerini belirtmektedir.
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
...
...
Taraflar arasındaki inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 09/06/2021 gün ve 2018/5716 Esas, 2021/3905 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Asıl dava, inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil; birleştirilen dava alacak istemine ilişkindir.
Davacı vekili; ipotek tesisi amacıyla kendisine ait olan 2332 ada, 12 parsel sayılı taşınmazda kain 2. kat, 6 numaralı taşınmazı davalılardan ...'e satış gösterdiğini beyanla dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili; ...,... parselde kain, 2.kat, 6 numaralı taşınmazın 3. kişiye satışından kaynaklanan sebeplerle şimdilik 200.000,00 TL alacağın ve zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, asıl ve birleştirilen dava davacı vekilinin temyiz talebi üzerine hükmün, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 09.06.2021 tarih, 2018/5716 Esas, 2021/3905 Karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş; asıl ve birleştirilen dava davacı vekili, karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun, “Dava konusunun devri” başlıklı 125. maddesinde;
“(1) Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir;
a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.
b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.
(2) Davanın açılmasında sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder”, hükümlerine yer verilmiştir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre asıl ve birleştirilen dava davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir.
2) Asıl ve birleştirilen dava davacı vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarına gelince; asıl dava inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davası olup davacı vekili 20.10.2015 tarihli dilekçesi ile HMK’nun 125. maddesi hükmü gereğince davasını taşınmazı devralan ...’ya karşı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak davasına dönüştürmüş, aynı tarihli dilekçe ile ... hakkında açtığı davasından vazgeçtiğini beyan etmiştir. Davacı tarafın bahsi geçen dilekçe ile gösterilen iradesi feragat değil; HMK’nun 125. maddesi gereğince taraf değişikliğidir. Bir başka anlatımla, dava tamamı ile davalı ...’ya yöneltilmiş olup bu durumda diğer davalılar lehine hüküm kurulması ve lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Bu husus kararın bozulmasını gerektirmiş ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekirken maddi hata nedeniyle onandığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından asıl ve birleştirilen dava davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 09.06.2021 tarih, 2018/5716 Esas, 2021/3905 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve hükmün belirtilen gerekçe ile düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle sair karar düzeltme itirazlarının REDDİNE, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle karar düzeltme isteminin kabulü ile, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 09.06.2021 tarih, 2018/5716 Esas, 2021/3905 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, hüküm sonucunun (A-4. Bent) ve (B-4. Bent) kısımlarının hükümden çıkartılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 09/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.