Esas No: 2011/2947
Karar No: 2012/4149
Karar Tarihi: 04.06.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/2947 Esas 2012/4149 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı-k.davacı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl dava atık su arıtma ve geri kazanma tesisi sözleşmesi uyarınca ödenmesi gereken 10.800 euro KDV tutarıyla 35.400 euro geri kazanım tesisine ilişkin zararın tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmış, davalı tesisin kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, karşı davasında ödenen 60.000 euro bedel ile uğranılan zarardan şimdilik 10.000,00 TL"nin ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece asıl davada 10.800,00 TL"nin tahsiline fazla istemin reddine, karşı davanın reddine dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle ayıplı olduğundan çalışmayan çalıştırılamayan geri kazanım tesisine ilişkin malzemenin istendiğinde iade edileceğinin tabiî bulunmasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki sözleşmenin ücret başlıklı 9. maddesinde işin ücretinin 90.000 euro olduğu fiyata KDV"nın dahil edilmediği belirtilmiştir. Aynı maddenin devamında ödeme planı açıklanmış fatura karşılığında teminat çeki alınarak yükleniciye nakden ödeneceğine yer verilmiştir. Davacı 19.08.2003 tarihli faturası ile iş bedelini hesaplayarak, ödenmesini istemiş, faturaya KDV dahil etmemiştir. 3065 sayılı KDV Yasası"nın 26. maddesi gereğince döviz cinsinden kararlaştırılacak iş bedeline ilişkin sözleşmelerde KDV tutarının vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihteki kur üzerinden Türk lirasına çevrilerek ödeneceği kabul edilmektedir. Her ne kadar davada KDV tutarının döviz cinsinden ödenmesi istenmiş
ise de mahkemece yukarıda sözü edilen Yasa hükmü uyarınca faturanın düzenlendiği 19.08.2003 tarihindeki TC. Merkez Bankası"nca yayınlanan kur üzerinden 10.800 euro karşılığı TL tutarın hesaplanarak asıl davada hüküm altına alınması gerekirken bu husus gözden kaçırılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
3-Davalı ve karşı davacının sair temyiz itirazlarına gelince;
Asıl davada faiz cinsi ve oranı belirtilmeksizin temerrüt faizi uygulanması istenmiştir. Mahkemece 24.01.2005 gün 5395 sayılı Yasa ile değişik 2. maddenin yollamasıyla 1. maddesi hükmünce yasal faiz oranında hüküm kurulması gerekirken HMK"nın 26. maddeye aykırı biçimde fazlaya hüküm kurularak avans faizi verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Karar bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte sayılan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle davacı-karşı davalı yararına, 3. bent uyarınca davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, 900,00"er TL duruşma vekillik ücretinin taraflardan karşılıklı alınarak yek diğerine verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 04.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.